Sinemada bu hafta | 5 Nisan
Amerikalı yazar Stephen King’in “Hayvan Mezarlığı” kitabı 30 sene sonra yeniden sinemaya adapte edildi! Hikâyesinde bazı değişikliklere gidilen film, ölüm mefhumu üzerinden ilerleyerek seyirciye esaslı bir korku vadediyor.
MURAT ÖZTEKİN
ÖLÜM DAHA GÜZELDİ!
Stephen King, romanlarıyla popüler sinemayı belki de en çok besleyen yazar… Ancak onun eserlerinden beyazperdeye adapte edilenler arasında “Cinnet”, “Esaretin Bedeli” ve “Yeşil Yol” gibi klasikleşmiş filmler olduğu gibi hayal kırıklığı meydana getirenler de var…
King’in aile dramıyla birlikte harmanladığı unutulmaz korku kitaplarından biri de “Hayvan Mezarlığı”... İlk defa 1989’da sinemaya adapte edilen eser, gişede büyük başarı yakalamış ancak üç sene sonra çekilen ikinci filmi yerden yere vurulmuştu.
“Hayvan Mezarlığı” şimdi Kevin Kölsch ve Dennis Widmyer ikilisinin yönetmenliğinde, yeniden çekim olarak seyirci karşısına geliyor. Hikâyede ciddi bazı değişikliklere gidilen filmde, Jason Clarke, John Lithgow ve Amy Seimetz gibi oyuncular rol alıyor. Filmde evladını bir kazada kaybeden Creed ailesinin yaşadıkları esrarengiz hadiselere ve ölüm mefhumuna odaklanılıyor.
HUZURU ARIYORLARDI
Boston’da bir acil doktoru olan Louis Creed, eşi Rachel ve iki çocuğuyla birlikte şehrin yoğun temposundan kaçıp küçük bir kasabada çalışmaya başlar. Huzuru arayan aile, ormanın kenarındaki müstakil bir eve yerleşir. Ama yaşlı komşularından, bahçelerinde hayvanların gömüldüğü bir mezar olduğunu öğrenirler. Gariplikler de peşi sıra gelir; doktor Louis, kollarında ölen bir genci uyanıkken görmeye başlar, eşi Rachel ise mazisindeki sancıları tekrar hisseder. Bu esnada, ailenin “Church” adlı kedisi, yol kenarında ölü bulunur.
Yaşlı komşuları ise üzüntüye boğulan aileye bir çıkış yolu gösterir: Güya kedi, hayvan mezarlığının ötesindeki tehlikeli topraklara gömülürse tekrar canlanacaktır. Materyalist doktor pek inanmasa da yaşlı adamın dediğini yapar ve kedi yeniden çıkar gelir! Ancak Creed ailesi, bu defa kızlarını trafik kazasında kaybeder. Kahrolan doktor Louis, eşini şehir dışında göndererek tehlike bir işe kalkışır. Sonrasında “Ölüm bazen daha iyidir” denilecek hadiseler cereyan eder…
ÇOK RAHATSIZ EDECEK
Ölüm mefhumu, tabiatıyla korku türüne çok şey katıyor ve modası hiçbir zaman geçecek değil! ‘Hayvan Mezarlığı’nda da buradan yol alınıyor. Eser yürekleri ağızlara getirecek kadar tesirli hatta rahatsız edecek bir korku meydana getiriyor.
Öte yandan yönetmenler Kölsch ve Widmyer, 30 sene önceki filme yenilikler katmak için epeyce uğraşmışa benziyor. Bunlar da doğrusu işe yarıyor. Evet, yanıp sönen ışıklar, çocuk çizimleri gibi klişe şeyler kullanılıyor ama yine de seyir zevki baltalanmıyor. Buna rağmen filmde, yer yer mantıki zeminden uzaklaşıldığı anlar oluyor. İşte bunlar filmin tadına zarar veriyor!
“Hayvan Mezarlığı” bazı eksiklerine rağmen seyirciyi hakikaten germeyi başaran esaslı bir korku vadediyor. Bu yüzden sığlığın öne çıktığı korku sinemasında vasatı rahatlıkla aşıyor.
BEYEFENDİ HIRSIZ!
Amerika’nın en meşhur banka soyguncularından Forrest Tucker’ın, 70 yaşına kadar devam eden enteresan suç hayatı “İhtiyar Adam ve Silah” filmiyle beyazperdeye taşındı. Duayen aktör Robert Redford’un oyunculuğa veda ettiği filmde, Sissy Spacek, Danny Glover, Tika Sumpter, Tom Waits ve Gene Johns da rol alıyor. Filmin yönetmenliğini ise David Lowery üstleniyor.
Meşhur soyguncunun 60’lı yaşlarına odaklanan filmdeki hikâye şöyle: Forest Trucker, görünüşte kibar ve şık bir beyefendidir. Bu maskenin altında ise 40 senedir bankalar soyan acımasız bir hırsız yatmaktadır. Trucker, bir gün gerçekleştirdiği “nazik” bir soygunun ardından suç mahallinden uzaklaşmaya başlar. Polisleri şaşırtmak için durakladığı yolda kendisi gibi yalnız ve yaşlı biri olan Jewel’le tanışır. Trucker, ihtiyar hâlinde, eşi görülmedik bir suç zincirine imza atarken, Jewel her şeye rağmen suçlu adama bağlanır. Ancak ihtiyar kurdun peşinde, onun zekâsına hayran kalan dedektif polis John Hunt vardır. 1980’lerin Amerika’sında geçen eser, bilindik bir suç hikâyesi anlatmıyor. Yaşlı ve suçlu bir adamın, bir kadın üzerinden hayata tutunma çabasını mevzu edinen film, seyredilesi bir macera sunuyor.
ÖDEVİ BIRAK, DÜNYAYI KURTAR
Marvel’e karşı güç kaybeden DC Comics film evreni, bu defa “Shazam! 6 Güç” filmini devreye sokuyor! David F. Sandberg’in yönetmenliğini üstlendiği filmde, süper kahraman olma hayaline kavuşan, dahası dış görünüş olarak da yetişkine dönüşen bir çocuğun maceraları işleniyor.
Filmde, ana karakteri Zachary Levi ve genç oyuncu Asher Angel birlikte canlandırıyor. Annesinin peşinde olan Billy, bir gün “Shazam!” kelimesini söyleyip bir süper kahramana dönüşüyor. Ödev yapmak gibi mesuliyetleri olan Billy, artık “Shazam” olarak dünyayı kurtarmak gibi vazifeler üstleniyor. Süper kahraman, güçlerini kullanmaya çalışarak Dr. Thaddeus Sivana tarafından kontrol edilen kötülüklerle karşı karşıya geliyor. Yunan mitolojisine dayalı olan film, hem tatsız mizahı hem de zayıf görsel efektleriyle vasat altı kalıyor.
HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ
¥ ‘Hababam Sınıfı Yeniden’
¥ ‘Dumbo’
¥ ‘Benden Hikâyesi’
¥ ‘Suç Unsuru’
EN ÇOK SEYREDİLENLER
¥ ‘Türk İşi Dondurma’ 59 bin 843
¥ ‘Captain Marvel’ 44 bin 605
¥ ‘Öldür Beni Sevgilim’ 42 bin 410
¥ ‘Mucizeler Parkı’ 35 bin 332
¥ ‘Deli ve Dâhi’ 22 bin 126
'da Takip Edin!
