Sinemada bu hafta | 4 Mart

Sinemada bu hafta | 4 Mart

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Siyah pelerinli süper kahramanın en sanatlı filmi olan “The Batman”, çizgi roman değil, bir polisiye gerilim sineması… Üç saatlik müddetine rağmen sıkıcı olmayan eser, buna rağmen derin bir fikirden mahrum.

MURAT ÖZTEKİN

BATMAN POLİSİYESİ!

Süper kahramanların, ‘süper’ hâllerini bir kenara bırakıp, ayakları yere basan ‘kahramanlar’ olarak karşımıza çıktığı filmlerin seyirciye daha çok tesir ettiğini düşünenlerdenim. Mesela problemli alt metinlerine rağmen “Joker”in (2019) böyle bir etkisi olmuştu. Üstelik süper kahraman filmleri hakkında “Bunlar sinema değil!” sözlerini çok duyarken bu realizme daha ihtiyaç var sanki…

DC’nin en kasvetli süper kahramanı Batman de uzun bir aranın ardından işte bu tarzda bir solo filmle beyazperdeyi karartmaya başlıyor… Yönetmenliğini Matt Reeves’ın yaptığı “The Batman”, çizgi roman filmi değil, bir polisiye gerilim mahiyetinde… “Karanlık” tarafı ağır basan filmde, Batman ve Bruce Wayne karakterlerini “Alacakaranlık” serisindeki rolüyle hatırlanan Robert Pattinson canlandırırken; ona Colin Farrell, Zoë Kravitz, Andy Serkis ve Paul Dano gibi isimler refakat ediyor.

Sinemada bu hafta | 4 Mart

GENÇLİK BAŞIMDA DUMAN

Eser,  Bruce Wayne karakterinin Batman olarak ortaya çıktığı ilk yıllara, dolaylı olarak kökenlerine odaklanıyor: Kötü idare edilen hayali Gotham şehrinde suç tavan yapmıştır. Üstelik polis teşkilatının da -çeşitli sebeplerle- bununla başa çıkması pek mümkün görünmez. Ailesini kaybeden münzevi Bruce da Batman olarak kalabalığın arasında karışır. Özel kabiliyetleri yoktur ama asıl işini danışmanı Alfred’e bırakıp, “Ben intikamım” diyerek şehirdeki suçlulardan intikam alır. O günlerde şehir, belediye başkanlığı seçimlerine hazırlanıyordur. Ancak adaylardan şehrin mevcut belediye başkanı cinayete kurban gider. Üstelik öldürüldüğü yerde Batman’e yazılmış bir not ve şifreli yazılar bulunur. Ve cinayetlerin arkası gelir; peşine de siyah peleriniyle Batman takılır… “Zodiacvari” bulmacalar çözerken yanında emniyetten James Gordon ve Seline vardır. Bütün bunlar şehirde yolsuzluğa bulaşmış elitleri devirmek isteyen bir karaktere bağlanır ve Batman’in ailesine uzanır…

SÜPER DEĞİL KAHRAMAN!

Matt Reeves’ın “The Batman”le karışımıza getirdiği şey, henüz “süper” olmamış bir kahramanın hikâyesi… Marvel ve DC’nin yapımlarına kendisini uzak hissedenlerin bile seyredebileceği, realizm yönü kuvvetli bir eser... Karanlık tarafları da öne çıkan yapım, Batman’in ezelî rakibini merkezine alan “Joker”le hem atmosfer hem de hikâye anlatımı noktasında birçok benzerlik taşıyor ve aklıma çok şey geliyor!

Sinemada bu hafta | 4 Mart

PATTINSON RUHU

Robert Pattinson’ın imajı ve oyunculuğuyla yeni bir ruh getirdiği filmde, Batman’in dedektif tarafıyla zihin yoran polisiye bir bilmece ortaya konuyor. Çarpıcı aksiyon sahneleri de eserin temposunu artırıyor. Seyirciyi kendisine bağlayan filmin üç saate uzanan müddeti yine de çok uzun kalıyor!

Öte yandan bir filmin karanlık tarafının ağır basması, her zaman derin fikirlerle yoğrulduğu manasına gelmiyor ki, “The Batman”in kısmi problemi de burada yatıyor. Bu durum özellikle “arkası yarın” şekilde gelişen ve tesirsiz kalan nihayette, kısmi bir hayal kırıklığı olarak kendini gösteriyor.

Hülasa gişe fırsatçılığı için çekilmediği bariz olan “The Batman” fikrî bir takım eksikliklerine rağmen merak ettiren, peşinden sürükleyen, sinematografisiyle öne çıkan ve karakteriyle daha çok bağ kurabildiğimiz “ihtişamlı” bir eser… Bu hâliyle siyah pelerinli kahramanın “en sanatlı” ve belki de en ustalıklı filmi olmayı başarıyor…

"BERGEN"
GARİBİN ÇİLESİ ÖLÜNCE BİTER

Türk sinemasında arabesk biyografik damar büyümeye devam ediyor... Acılı hayatlarıyla öne çıkan sanatçıların hikâyelerini işleyen “Müslüm”, “İki Gözüm Ahmet” ve geçen ay seyrettiğimiz “Dilberay” gibi filmlerden sonra şimdi de “Bergen” sinemaseverlerin huzurunda…  Yönetmenliğini Mehmet Binay ve M. Caner Alper ikilisinin yaptığı eserde, Bergen olarak bilinen ve 80’lere damgasını vuran sanatçı Belgin Sarılmışer’i Farah Zeynep Abdullah canlandırıyor. Erdal Beşikçioğlu, Tilbe Saran, Nergis Öztürk ve Ali Seçkiner gibi isimler de filmde rol alıyor.

Sinemada bu hafta | 4 Mart

30 SENELİK DRAM

Arabesk sanatçısı Bergen, 30 senelik kısa hayatında, sayısız trajedi yaşıyor. Fakirlik içerisinde babasız büyüyor, sahne için konservatuvarı terk ediyor, aldatılarak yanlış bir evlilik yapıyor ve suratına kezzap atılıp sayısız felakete düçar oluyor… Ancak bütün yaptığı şeylere rağmen kocası Halis’e tekrar tekrar koşan Bergen, anlaşılması kolay olamayan hatalar yapıyor ve sonunda kocası tarafından katlediliyor.

Son yıllarda çekilen benzerlerinden ayrışan “Bergen”, bu trajik hayat hikâyesini duygu sömürüsüne kaçmadan resmediyor. Ancak bu defa hayat hikâyesi, feminist reflekslerle kontekstinden koparılarak ideolojik kılınıyor. Mesela sanatçının yaşadığı onca şeye rağmen tekrar tekrar kocasına koşmasının motivasyonu anlaşılamıyor.
Ancak eserde dikkat çekecek derecede ustalıklı çekim tekniklerinin yanında geçiştirilmemiş, incelikli dönem tasvirleri yapılıyor.

USTALIKLI PERFORMANSLAR 

Aktris Farah Zeynep Abdullah da aynı zamanda yapımcılarından olduğu eserde, realist bir “Bergen” profili çizip, ustaca bir performans ortaya koyuyor. Tilbe Saran ve Erdal Beşikçioğlu’nun tecrübeli oyunculukları da esere çok şey katıyor…

HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ

> “Kaçış”
> “Yaramaz Çocuklar”

EN ÇOK SEYREDİLENLER

> “Uncharted” 67 bin 964
> “Dilberay” 57 bin 188
> “Mutlu Canavar Ailesi 2” 32 bin 882
> “İyi ki Varsın Eren” 31 bin 850
> “Mahlûkat” 28 bin 174


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...