Sanatçılar da biriktirir!

Kimi emaye topladı, kimi Osmanlı belgesi, kimi de sevdiği eski sanatçıların çalışmalarını... Türkiye’nin tanınmış ressamlarının koleksiyonları sergide bir araya geldi...
MURAT ÖZTEKİN
Herkes onların eserlerini koleksiyonlarına katmaya çalışıyor ama tanınmış sanatçılar neler biriktiriyor? İşte bu sorunun peşine düşüldü ve sanatçıların dünyasını yansıtan oldukça çarpıcı bir sergi ortaya çıktı...
Gürbüz Doğan Ekşioğlu’nun emayeleri, Mehmet Günyeli’nin Osmanlı esnaf belgeleri, Balkan Naci İslimyeli’nin hat ve halk resmi koleksiyonu, Yalçın Gökçebağ’ın fotoğraf makineleri, Süleyman Saim Tekcan’dan Goya gravürleri, Onay Akbaş’tan Alberto Giacometti baskıları, Zahit Büyükişleyen’den pipolar, Devabil Kara’nın Türkiye’de ilk kez bir sergide görülen Marcel Duchamp ile Herbert Otto Hajek baskıları ve niceleri... Bugünlerde CKSM’de görülebilen “Benim Koleksiyonum” adlı sergi, tanınmış ressam ve sanatçıların enteresan zevklerini gözler önüne seriyor. Sergi aslında sanatçıları besleyen şeylerden birinin de toplama merakı olduğunu gösteriyor.
ÇOK ŞAŞIRDIK
Serginin çıkış hikâyesini anlatan küratör Erkan Doğanay “Aslında çoğu sanatçı bir şeyler biriktiriyor. Onlarla dost olduğumdan bazılarının ne topladığını biliyordum. Hep bu sergiyi açmayı düşünüyordum. Fakat hazırlanırken ortaya bu kadar fazla nesnenin çıkması doğrusu beni de şaşırttı. Bu sanatçılardan müzesi olan ve müze yapmak isteyenler de var” diyor. Doğanay sözlerine şöyle devam ediyor: Tabii, bu kadar eseri bir araya getirmek zor oldu. Bu koleksiyon nesnelerinin sanatçıları da beslediği açık.
HOCALARIMIZDAN ETKİLENDİK
Sergide emaye koleksiyonundan nesnelere yer veren sanatçı Gürbüz Doğan Ekşioğlu “Koleksiyon merakı galiba bulaşıcı... Eskiden hocalarımızın evlerine gittiğimiz zaman koleksiyonlarını görüyorduk. Belki oradan bilinçaltımız beslendi” diyor. Sanatçı Ekşioğlu “Bit pazarlarından devamlı nesneler alırım. Benimkisi eskiyi yeniden keşfetme isteği biraz da... Emaye eşyaları anı yeniden yaşama duygusuyla biriktirdim. Yıllarca her yerde emaye aradım; altı yüz kadar emaye eşya topladım. Tabii, paramın yetmediği durumlar da oldu. Emayeleri bazen resmediyorum. İnsan ne yaşıyorsa onu dışarıya vuruyor” şeklinde konuşuyor.
25 BİN ESERLİK MÜZEM VAR
Koleksiyoncu sanatçılardan biri olan ve aynı zamanda İstanbul Grak Sanatlar Müzesinin (IMOGA) kurucusu Süleyman Saim Tekcan ise sanatçı olmakla koleksiyonculuk arasındaki bağa vurgu yaparak “Koleksiyonumda başka nesneler de var ama daha ziyade baskı sanatlarına dair şeyler topluyorum. Ancak sanatçıların koleksiyonculuk maliyetini karşılaması hiç kolay değil. Benim düşünceme göre zengin, kültürlü olan kişiye denir. Zenginlik parayla değil, kültürle olan bir şeydir. Çok zengin olup da koleksiyona sahip olmayan insanlar bence fakirdir” ifadelerini kullanıyor. Sergideki koleksiyonunu anlatan Tekcan “Türkiye’de IMOGA gibi bir müzeyi kuran kişinin koleksiyoncu olmaması mümkün değil. Orada şu an 25 bin eserlik bir koleksiyon var. Buradaki Goya eserlerim ise çok kıymetli. İmkânlarımın üzerinde bir para ödeyerek 13 eseri edindim. Koleksiyonumun sergilenmesi beni memnun etti” diyor.
Ressam Fevzi Karakoç da “Sanatçılar da koleksiyonculuğa özeniyor. Çünkü insan eserini başkaları alınca biraz kıskanıyor” diye konuşuyor.