Ressam Ursula Soltermann: Anadolu beni hâlâ heyecanlandırıyor

Ressam Ursula Soltermann: Anadolu beni hâlâ heyecanlandırıyor

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Kırk senedir Türkiye'de yaşayan İsviçre kökenli ressam Ursula Soltermann, "Türkiye’de beni en çok Osmanlı mimarisi tesir altında bıraktı. Mesela Üsküdar’daki III. Ahmed Çeşmesi harikadır. Anadolu’da ise hâlâ heyecanlanıyorum..." diyor.

MURAT ÖZTEKİN

İsviçre’nin Alpler’inde hayata gözlerini açan Ursula Soltermann, Türkiye’ye yaptığı bir seyahat esnasında ressam Yusuf Katipoğlu ile tanıştı ve bu irtibat bir evliliğe dönüştü. 1980’de Türkiye’ye yerleşen Ursula Soltermann Katipoğlu, yıllarca hayatını paylaştığı eşiyle ortak sergiler açtı. Ancak dört sene önce eşini kaybeden Soltermann, hayata sanatla tutundu ve bu eserlerini bir sergide topladı. “Maviden Kırmızı Dalgaya” adlı sergi 1 Ekim’den itibaren Galeri Diani’de kapılarını açmaya hazırlanıyor. Biz de bu vesileyle sanatçıdan, sıra dışı hayat hikâyesini dinledik…

> İsviçre’de hayata gözlerinizi açmışsınız. Orada nasıl bir çocukluk yaşadınız?

Alp Dağları’ndaki bir vadide doğdum. Köyümüz dağlarla kaplı bir yerdeydi. Doğal güzelliklerin içerisinde büyüdüm, keyifli bir çocukluk geçirdim. Her gün dağları görüyordum. Kendimi bildim bileli hep çiziyor, resim yapıyorum.

Ressam Ursula Soltermann: Anadolu beni hâlâ heyecanlandırıyor

BAKIŞLARIMDAN RAHATSIZ OLURLARDI

> Sizi resme iten şey doğduğunuz yerin tabiatı oldu sanırım...

Evet, doğal güzelliklerin resme başlamamda etkisi oldu. Bulunduğumuz yerde ışık hep değişiyor, harika görüntüler ortaya çıkıyordu. O zamanlar teknoloji olmayınca böyle şeylere odaklanıyorduk. İyi de bir gözlemciydim. Hatta insanlar, dikkatli bakışlarımdan rahatsız olurlardı.

> Kaybettiğiniz ressam eşiniz Yusuf Bey’le İsviçre’de mi tanıştınız?

Hayır. Akademiyi İsviçre’de okudum. Birkaç sene resim hocalığı yaptım. Türkiye’ye gezmeye geldiğimde Trabzon’a da gitmiştim. “Burada bir ressam var” dediler ve beni atölyesine götürdüler. Trabzon’da bir ressam olacağını tahmin etmezdim. Yusuf’un resimlerinden çok etkilendim. Daha iyi tanıştıktan sonra İsviçre’de de sergisi oldu. Ailemle de tanıştı ve evlendik.

EN ÇOK OSMANLI MİMARİSİ ETKİLEDİ

> Bu evlilikte Türk kültürünün de rolü olmuş anladığım kadarıyla. Sizi burada tesir altında bırakan şeyler nelerdi?

Benim için farklı bir kültürdü ama görsele odaklandığım için çok güzel geldi. Sık sık eşimle beraber gezer, atölyede çalışırdık. Halılar, kilimler, evler ve renkler beni etkiledi. En çok Osmanlı mimarisi tesir altında bıraktı. Mesela Üsküdar’daki III. Ahmed Çeşmesi harikadır ve hâlâ zevkle seyrederim.

> Evlendikten sonra Türkiye’ye yerleştiniz sanırım… Nasıl geçti ilk yıllar?
Hâlâ yaşadığım İstanbul’un Kuzguncuk semtine yerleştik. İlk zamanlar burada yaşamak benim için çok zordu. Etrafımda konuşacağım kimse yoktu. “Hemen Türkçeyi öğrenmem lazım, yoksa devam edemem” dedim ve öyle de yaptım. İyi ki eşimi bulmuşum.

Ressam Ursula Soltermann: Anadolu beni hâlâ heyecanlandırıyor

> Eşiniz ressam Yusuf Katipoğlu ile yıllarca hayatınızı ve sanatı paylaştınız. Bu, nasıl bir evlilikti?    

Büyük bir beraberlikti; aramızda farklı bir “alışveriş” vardı. Birbirimizin sanat stilleri ayrıydı. Onun düşüncesini alıp eleştirebiliyordum. O da bana benzer şeyler söyler, bazen tartışırdık. Hep farklı yerlerde çalışırdık ama birlikte çok sergiler açtık.

BENİ SANAT KURTARDI

> Yusuf Bey’i dört sene evvel kaybettiniz ve şimdi yeni bir sergi açıyorsunuz. Bu zaman dilimi sizin için nasıl geçti?

Tabii çok zor bir dönemdi ve sanat beni yine kurtardı sanırım. Resme tekrar başlayınca hayata tekrar döndüğümü fark ettim.

> Eserlerinizi soyut tarzda yapıyorsunuz. Niçin bu tekniği tercih ediyorsunuz?

Aslında eserlerim benim için soyut değil. Çünkü form, hacim ve renk var. Onlarla oynuyorum ve tuvalde bir dünya kuruyorum. Soyut resim yaparken zaten büyük bir zevk alıyorum.

> Türkiye’de senelerdir yaşıyorsunuz ama sanıyorum hâlâ size enteresan gelen şeyler vardır…

Beni heyecanlandıran şeyler Anadolu’daki gördüklerim. Hâlâ gördüğümde heyecanlanıyorum ve bu, resimlerime de yansıyor.


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...