Orta Doğu’ya 'çocuksu' bir bakış

Orta Doğu’ya 'çocuksu' bir bakış

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Yönetmen Nadine Labaki, Oscar adayı olan “Kefernahum” filminde, mülteci çocuklar üzerinden vurucu bir drama imza atıyor. Ancak eserde, Orta Doğu’daki sıkıntıların kaynağına problemli bir şekilde bakılıyor.

MURAT ÖZTEKİN

Niçin anne-babana dava açtın?
Beni dünyaya getirdikleri için...

Lübnanlı kadın yönetmen Nadine Labaki’nin, duygu yoğunluğu yüksek bir hikâye sunduğu son filmi “Kefernahum” işte bu sıra dışı diyalogla başlıyor… Küçük yaşta boyundan büyük sıkıntılarla boğuşup bir türlü “çocuk” olamayan 12 yaşındaki Zain’in anne babasına dava açmasını mevzu edinen eser, empati kurma üzerine çok şey anlatıyor.
Cannes Film Festivali’nde ödül alıp önceki günlerde de Oscar’a da aday gösterilen filmin başrolündeki Zain’i gerçek hayatta benzer şeyleri yaşamış Suriyeli bir mülteci çocuk olan Zain Al Rafeea canlandırıyor. Filmde amatör oyuncuların dışında yönetmen Labaki de rol alıyor.

ZAİN’İN DÜNYASI
Beyrut’un varoşlarında geçen hikâyede, minik Zain’in yaşına göre çok daha zorlu ve karmaşık olan dünyasına adım atıyoruz. Nüfusa bile kayıtlı olmayan çocuk, hayatın acı realitesiyle çok erken tanışmıştır. Küçük yaşına rağmen ebeveynlerinin isteğiyle her işte çalışır. Hiç okullu olmayan Zain, kendisi çalışırken eğlenen çocukları uzaktan hasretle seyreder. Fakat kız kardeşi Sahar bir adamla evlendirilince Zain, karşı çıktığı ailesini terk eder.

KARANLIK SOKAKLAR
Onun bu kaçışı, seyirciyi sefaleti yaşayan mültecilerin hayatlarıyla, zorla çalıştırılan çocuklarla ve kara kalpli insan kaçakçılarıyla tanıştırır. Kendi mücadelesini vermeye başlayan Zain, şehrin karanlık sokaklarında yaşar. Bu esnada minik çocuk, Etiyopyalı mülteci Rahil ve bebeğiyle kaynaşır. Ülkede kanunsuz bir şekilde çalışan Rahil, tutuklandığında bebeği Yunus’a Zain göz kulak olur. Yaşayacakları zor şeylerse onu sokaklardan çok daha zor bir ortama sürükler…

'KAOS ŞEHRİ'NİN HİKÂYESİ
Nadine Labaki, Orta Doğulu bir isim olarak, Batılı fikirlere yaslanan eserler ortaya çıkaran bir yönetmen. Labaki’nin, aynı minvaldeki “Kefernahum” filmi de adını, İncil’de sıkça geçen, Fransızlar içinse kaosu simgeleyen efsane şehirden alıyor. Filmde realist bir hikâyeyle, mültecilik, çocuk işçiliği gibi dramlar çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriliyor. Neredeyse Labaki’nin dışında bütün oyuncuların amatör olduğu filmde, ortaya çıkan performanslar da tatmin edici.
Ancak Lübnanlı yönetmen, tıpkı Aida Begic’in “Bırakma Beni” eserinde yaptığı gibi bizzat sefaleti yaşamış çocukları oyuncu olarak kullanmayı tercih ediyor. Bu yaklaşım, eseri oldukça tesirli kılıyor ama acılı çocuklar üzerinden dram oluşturma çabası hoş durmuyor. Eserde, kimi zaman sahici olmayan diyaloglarla ortaya konulan dram da ağdalı kalabiliyor. “Çocuk gelin” gibi tartışmalar üzerinden, Orta Doğu’daki sosyal sıkıntıların kaynağına inme çabası da çok “Fransız”!
“Kefernahum” her ne kadar psikolojik çözümlemeler barındırmasa da seyirciyi empati kurmaya iten, dokunaklı bir film. Ancak film bazı eleştirmenlerce üzerine konan “şaheser” sıfatından epeyce uzak…

CAN DOSTUM'A YENİDEN ÇEKİM
Sinema tarihinin en başarılı eserleri arasında sayılan Fransız yapımı “Can Dostum” (Intouchables) bu defa Hollywood’da! Yönetmen Neil Burger,  8 sene sonra eseri yeniden çekerek “Olacak İş Değil” (The Upside) adıyla beyazperdeye taşıdı. Filmin oyuncu kadrosunda ise Bryan Cranston, Kevin Hart, Nicole Kidman ve Golshifteh Farahani gibi isimler yer alıyor. Film bir kaza neticesinde kuadripleji geçiren varlıklı iş adamı Phillip Lacasse ile kendisine hizmet etmesi için işe alınan Dell Scott arasında gelişen sıra dışı dostluğu mevzu ediniyor. Bir müddettir iş arayan Dell, kendini yanlış iş görüşmesinde buluyor. Dell’in saygısız tavırlarından hoşlanan Phillip, onu yardımcısı olarak işe alıyor. Farklı dünyaları olan Phillip ve Dell, bu safhada birbirlerinden çok şey öğreniyorlar. “Can Dostum” filmine daha “Hollywoodvari” bir hava katan eser, birçok yeni gibi eskiyi aratıyor.

EJDERHALARLA SIRT SIRTA VERDİLER
“Ejderhanı Nasıl Eğitirsin” animasyon sersinde Vikinglerle, köylerini âdeta istila eden ejderhalar, önce birbirlerine savaş açtı, sonra dost olup yeni dünyalara kapı açtı. Üçlemeye dönüşen seride, macera “Ejderhanı Nasıl Eğitirsin: Gizli Dünya” filmiyle devam ediyor. Dean DeBlois’in yönetmenliğini yapıp senaryosunu yazdığı filmdeki hikâye şöyle: Hıçkıdık, Vikinglerin ilk ejderha eğitmeni olarak, ejderhalar ile insanların arasını düzeltmiştir. Artık kabilesinin reisi de olan Hıçkıdık, alfa ejderhası Dişsiz’le ortak olur. Derken soyu tükendiği sanılan dişi bir ejderha keşfederler. Ancak “Işığın Öfkesi” adını verdikleri dişi ejderhanın ortaya çıkışı, köylerinin o güne dek karşılaştığı en karanlık tehditi beraberinde getirir. Hıçkıdık ve Dişsiz, bildikleri tek yuvadan ayrılıp ancak efsane olduğu düşünülen gizli bir dünyaya yolculuğa çıkarlar.

HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ
¥  ‘Zaman Yolcuları’
¥ ‘Aslı Gibidir’

EN ÇOK SEYREDİLENLER
¥ ‘Can Dostlar’ 191 bin 726
¥ ‘Çiçero’ 160 bin 382
¥ ‘Bizim İçin Şampiyon’ 124 bin 761
¥ ‘Ralph ve İnternet’ 119 bin 877
¥ ‘Borç Harç’ 91 bin 258

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...