Ölçü tartı adalet işi!

Ölçü tartı adalet işi!

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Ölçü ve tartıya dair 10 bin parçalık koleksiyondan seçilen eserler, Pera Müzesinde sergilenmeye başladı. Çok sayıda enteresan nesnenin yer aldığı sergide, Osmanlının adalet hassasiyeti de gözler önüne seriliyor.

MURAT ÖZTEKİN

Dünyanın en zengin ağırlık ve ölçü koleksiyonu Türkiye’de yer alıyor desek abartmış olmayız... Bunun arkasında ise enteresan bir tutku var: Sanat eserleri gibi ölçü ve tartı aletlerine de merakı olan iş adamı İnan Kıraç, 1980’lerden itibaren toplamaya başladığı nesnelerle yirmi sene içerisinde âdeta bir “hazine” meydana getirdi. Koleksiyonunda neler yoktu ki? Farklı milletlerin alışverişte kullandığı değişik ağırlıklar, teraziler, ticarete dair vesikalar, envaiçeşit ölçme aletleri ve sayısız insan hikâyesi… 2005 yılında Pera Müzesine bağışlanan bu koleksiyon, her geçen yıl büyümeye devam ederek, yaklaşık 10 bin parçalık nadir bir kıymet oldu.

Ölçü tartı adalet işi!
Kıblenûma

DÖRT BİN YILIN HİKÂYESİ
İşte bu koleksiyondaki eserlerden bazıları bugünlerde yenilenen kalıcı sergiyle Pera Müzesinde sanatseverlerle buluşuyor. “Ağırlık ve Ölçü Sanatı” temalı koleksiyon sergisi, MÖ 2 binlerden Osmanlının son devrine uzanan bir zaman dilimden enteresan nesneleri bir araya getirdiği gibi, adaletin tarihteki yolculuğunu da anlatıyor. Sergiyi beraber gezdiğimiz Proje Yöneticisi Hazel Rössle “Objeleri seçerken, insanları heyecanlandıran ve tarihten alıntıları olanları öne çıkardık. Sergi aslında dünyayı ölçme ve tartma fiilleriyle algılamaya çalışan bir grup insanın hikâyesini anlatıyor” diyor. 

Ölçü tartı adalet işi!
Terazili ilaç kutusu

ADALETİN YANSIMALARI
Nitekim sergideki bazı nesnelerde bir tüccarının yaratıcıya yakarışını duyuyoruz, üzeri çizilmiş eksik bir ağılıkta bir dolandırıcının akıbetini görüyoruz ve bazen de bir şairin mısralarıyla eski günlere gidiyoruz. Yunan şehir devletlerinden Bizans’a, Beyliklerden Osmanlıya… Her bir devirde farklı bir politik hava ve adalet anlayışı görüyoruz. Mesela antik dönemlerde Yunan tanrıçaları korku unsuru olarak ağırlıkların üzerine işlenirken, Osmanlı gibi toplumlarda adalet mekanizması topluma yayılıp, keşiflere yansıyor. Hazel Rössle “Ölçü ve tartı aletlerinin insandan daha çok seyahat ettikleri söylenebilir” ifadesini kullanıyor. Bu yüzden sergi, Anadolu’ya odaklansa da, yakın coğrafyalardan çokça nesne barındırıyor.            

OSMANLININ 'ÖLÇÜSÜ'
Pera Müzesindeki Sergi ‘adalet’le özdeşleşen Osmanlı Devleti’nde, ölçü ve tartıya verilen önemi de gözler önüne seriyor. Mesela Osmanlı dünyada metrik sisteme geçen ilk ülkelerden biri oluyor. Osmanlıdaki kanunnameler ve farklı ölçü aletleri serginin bir parçasını meydana getirirken, Sultan Abdülhamid’in Deniz Lisesi talebelerine hediye ettiği pergel ve cetvel setlerinden biri de teşhir ediliyor. “İmparatorluğun Kâşifleri” adlı kısımda ise Osmanlıdaki sıra dışı bilim tutkunlarına gözler çevriliyor. Onlardan biri ise yükseklik ölçmenin kurallarının anlatıldığı “Muhadarat-ı Feyzi” adlı eseri kaleme alan mühendis Feyzi Efendi oluyor.


 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...