Liseli kızın kan revan dolu intikamı

Liseli kızın kan revan dolu intikamı
KÜLTÜR - SANAT Haberleri

Carrie, korku sinemasının müdavimleri için kaçırılmaması gereken bir film.

Stephen King'in basılı ilk romanı Carrie'yi okuyanlar bilecektir: Kitap, ne yapsa toplumla uyuşamayan ergenlik çağındaki bir genç kızın kabul görme arzusu ve büyüyememe sıkıntısı üzerinden derinlikli bir korku hikâyesi anlatıyordu. Kitabın 1974'teki basımından 2 yıl sonra, usta yönetmen Brian de Palma, Carrie'yi sinemaya aktardı. Türkiye'de de Günah Tohumu ismiyle gösterilen ve telekinetik güçlerinin yavaş yavaş farkına varan liseli kızın intikamlara, kanlara bulanan öyküsünün De Palma yorumu, bir nesil sinemacıya ilham veren bir korku klasiği oldu. Filmin hikâyesine gelirsek: Carrie (Chloe Grace Moretz), yaşıtlarının dışladığı, utangaç bir liseli kız. Baskıcı bir annesi (Juliane Moore) var. Anne faktörü önemli; çünkü, diğer büyük dinlere kıyasla Hristiyanlığın temel aldığı korku, günah, ceza fikirleri ile büyütülüyor genç kız. Carrie zamanla, eşyalara odaklanarak onların yerini değiştirmek gibi bazı doğaüstü güçleri olduğunu keşfediyor. Ergenlik ve dışlanmışlık duyguları arasında sıkışan Carrie, mezuniyet balosunda bir yüzleşme yaşıyor. Ve tabiri caizse kan gövdeyi götürüyor. Çekimleri 2012'de Kanada'da gerçekleştirilen Carrie, korku türünün meraklıları için biçilmiş kaftan.

ESRA DEMiRKIRAN

TÜRKİYE GAZETESİ
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...