Kayımoğlu: Benim insanlarım tekdüze değiller

Spiderman, Batman ve Nemo gibi film karakterlerinin oyunlara taşınmasında emeği olan animatör Kaan Kayımoğlu, sanat çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Yeni sergisini anlatan Kayımoğlu “Çizdiklerim tekdüze ve renksiz hayatlar değil” diyor.
Silikon Vadisi’ndeki dünyanın en büyük oyun platformlarından birinin şef animatörlüğünü üstlenen Kaan Kayımoğlu, sanatsal çalışmalarıyla da dikkat çeken bir isim... Spiderman, Batman ve Nemo gibi film karakterlerinin oyunlara taşınmasında emeği olan Kayımoğlu, şimdilerde bir sergiyle karşımızda. Kayımoğlu “Benim İnsanlarım-Zarflar ve Umutlar” isimli sergisinde insan illüstrasyonlarıyla bizi, bize anlatıyor. Önümüzdeki günlerde İstanbul’daki Galeri Diani’de görücüye çıkacak sergi öncesinde, Kayımoğlu’ndan sanat macerasını dinledik...
¥ Meydana getirdiğiniz karakterleri “bitmemesi planlanmış” diye tanımlıyorsunuz. Kim bu “insanlar”?
Bu karakterler, karşılaştığım ve karşılaşmadığım herkes. “İnsanlar” diye adlandırdığım, nefes, zaman, rüzgâr, su ve hava... İçinde yaşadığım ve dışımda olanlar. Ama renksizlik ve tekdüzelik değil. Her bir işimde aynısı olmayan bir başkasını çiziyorum. Anlatmak istediğim, tek başına bir şeyler ifade eden varlıkların, farklılıklarıyla bir araya gelerek çok daha büyük bir alanda, daha ihtişamlı olduklarını göstermek. İrlandalı bir şairin sevdiğim bir sözü var: “Burada yabancılar yoktur, sadece henüz tanışmamış arkadaşlar vardır.” Çizdiğim karakterlerin birbirleriyle, seyirciyle ve benimle olan münasebeti de bu cümle ile anlatılabilir.
ÇABUK FİKİR DEĞİŞTİRİYORUM
¥ Eserleriniz nasıl bir çalışma safhasının sonunda meydana geldi?
Çalışmalarımın sergileneceği mekânın video ve fotoğraflarını inceleyerek başladım işe. Çok değişik malzemeler deneyerek sergi tarihine mümkün olduğunca yakın bir zaman diliminde çalıştım. Çok çabuk fikir değiştirdiğim için, zamanın kısa olması seri çalışmama yardımcı oluyor. Böylelikle irili ufaklı birçok iş çıkarttım. Bazı işlerimde o kadar farklı karakter ortaya çıktı ki, onlar “benim insanlarımın ansiklopedisi” gibi gözükmeye başladı.
¥ Yüksek tirajlı animasyon filmlerinin oyunlarında animatör olarak yer almanın sanatınıza tesiri ne oldu?
Bu, bambaşka disiplinlerin birbirleri ile nasıl çalışabileceğini tecrübe etmemi sağladı. Diğer çizer veya animatör arkadaşlarımın işlerini görüp beğenmeme ve onların tekniklerinden haberdar olmama yol açtı. Birlikte çalıştığım insanların çizdiklerime yönlendirdikleri pozitif eleştiriler, özgünleşmemde özgürlük kazandırdı; negatif eleştiriler ise bana daha sağlam bir bakış açısı verdi.
DÜŞÜNCELERİM KALEYDOSKOP GİBİ
¥ Bir oyun animatörüne neler ilham kaynağı oluyor?
Hiç görmediğim bir yere gitmek, farklı yemekler yemek, düşsem paramparça olabileceğim bir uçurumun kenarından öylesine aşağı bakmak gibi taze tecrübeler bana ilham kaynağı olabiliyor. Düşüncelerim bir kaleydoskop gibi; adeta hareket ettirildiğinde her geçen çizgiyle farklılaşan ve harfleri bitmeyen bir alfabe... Söylemek istediklerim, daha çok insanların çizimlerime bakıp düşündükleri. Ortaya çıkan neticeler de aslında hiç bir zaman bitmemiş, sadece benim dışımdaki insanlarla yasayabilecek duruma getirilmiş hâldeler.
Süper kahramanlarım yok
Kaan Kayımoğlu “Meydana getirdiklerinizle animasyon karakterleri arasında benzerlikler var mı?” sorusuna şöyle cevap veriyor: Animatör olarak süper kahraman oyunlarında keyif alarak çalıştım diyebilirim. Ancak size verilen karakterin özellikleri bellidir, animasyonu bu özelliklere uyarak yapmak durumundasınız. Kostümünü veya hareket etme şeklini siz değiştiremezsiniz. Fazlaca özgür değilsinizdir. Benim oluşturduğum dünyada süper kahramanlar yer almıyor. Karakterlerimin tipleri, biçimleri, her an değişebilir; bir gün başka, diğer gün bambaşka hareket edebilirler. Dolayısıyla, animasyon karakterleriyle hiçbir benzerliğimiz yok diyebilirim.