Google'dan Maria Callas'a özel Doodle,işte Maria Callas'ın hayatı

Google'dan Maria Callas'a özel Doodle,işte Maria Callas'ın hayatı
KÜLTÜR - SANAT Haberleri

Google, 2 Aralık için Maria Callas'a özel Doodle hazırladı.

Arama motoru devi Google Maria Callas'ın 90. doğum yıldönümüne özel bir doodle yayınladı. Asıl adı Anna Maria Cecilia Sofia Kalogeropoulos olan ve 2 Aralık 1923'te New York'ta dünyaya gelen Maria Callas'ın bugün 90. doğum yıldönümü. ABD'de doğan Yunan soprano bugüne kadar ki en çok tanınan ve yaşadığı sansasyonel olaylarla isminin tüm dünyaca bilindiği sopranolardan biridir. New York'ta doğan Mar ia Callas Atina'da İspa nyol soprano E lvira de Hidalgo'nun öğrencisi olmuş, çal şkanlığı ve sanat hevesi ile ilgi çekmiş, sanat yaşamına ise 15 yaşında başlamıştır. Atina Konservatuarı'nda ilk anda sesi kulağa kontralto gibi gelse de daha sonra sesinin oturmaya başlaması ile hocaları onun mezzo-soprano olduğunu farketmiştir. Kendisini bir sanatçı yapmak için uğraşan an nesi ile arası daha sonra açılmıştır. Kendisi bunu bir sanatçı olup para kazanmasının ardından annesinin kendisini kıskanmaya başlamasına bağlamıştır. Callas, kariyerine Yunanistan Ulusal Operası'nda küçük bir r ol ile başlamış,Madam Butterfly ve Tristan und I solde ile ün kazanma ya başlamış, 1947'deVerona'da öne çıkmıştır. Kariyerinin başında Wagner'in operalarını yorumlayan Maria Callas 1953-1954 yıllarında ciddi anlamda kilo vermiştir. Kariyerinde iyice yükselmeye başlayan Maria Callas, Norma'yı, Carmen'i,Puccini'nin ve Verdi'nin çeşitli operalarını yorumlamış, çıktığı soprano ve mezz o-soprano rolleri ile çağının bir numar alı opera şarkıcısı durumuna gelm iş, La Divina unvanı ile kariyerini tamamlamıştır. 1950'lerde dönemin bir diğer ünlü opera şarkıcısı İtalyan lirik soprano Renata Tebaldi ile üstünlük yarışına girmiştir. Karşılıklı atışmalarda bulunan iki sanatçı bir birlerini aşağılayacak demeçler vermelerine rağmen sonunda her ikisi de birbirlerini takdir etmiştir. Tebaldi gibi bir sesi olmasın ı istediğini belirten Callas'ın ard ından, Tebaldi de en iyisinin Maria Callas olduğunu kabul ederek bu üstünlük yarışına son vermiştir. 1957 yılında kocası ile evli iken bir armatör olan Aristotle Onassis ile tanışan Callas daha sonra Onasis ile bir aşk yaşamış ve böylece adını skandallarla da duyurmuştur. Aristotle Onasis ise daha sonra bir başkası ile evlenerek Callas'ın ve kariyerinin sarsılmasına neden olmuştur. Maria Callas 1977 yılında, 53 yaşında iken ani bir kalp krizi sonucunda hayatını ka ybetmiştir.
BİR DE SİNEMA FİLMİ VAR
Maria Callas 1969 yılında eski dostu İtalyan sinemacı Pier Paolo P asolini'nin ısrarı üzerine yönetmenin "Medea" adlı fil minde başrolü oynamayı kabul etmişti. Daha önce de opera sahnelerinde defalarca Medea rolünü canlandıran Callas, bu ilk ve tek sinema filminde hiç şarkı söylemiyordu. Paso lininin ayrıksı yorumuyl a beyaz perdeye aktarılan ve mitolojik olaylara dayalı bu trajedin in çekimlerinin büyük bölümü Türkiye'nin Kapadokya bölgesinde yer alan Göreme Tarihî Millî Parkı'nda yapılmış ve o dönemde iç ve dış basında geniş yer işgal etmişti.Google az önce yeni güne girdiğimi z anla beraber ana sayfasından bir kadını logo (Doodle) yaptı. Şimdi Maria Callas'ı tanıyalım hayatı hakkın da ayrıntıları detaylar. Google az önce yeni güne girdiğimiz anla beraber ana sayfasından bir kadını logo (Doodle) yaptı. Şimdi Maria Callas 'ı tanıyalım hayatı hakkında ayrıntıları detaylar. Dünya'da ismini tarihe kazıyan kişileri ana sayfasından tam gün olarak Doodle ile hatırlatan arama motoru devi Google bu gece ünlü Yunan kadını soprano'su Maria Callas'ı konu aldı. En çok konuşulan özelliği ise sesidir. Tabiki ülkemize gelişide Kapodakya'daki film için gerçekleşmiştir. Bugün onun 90. doğum günü ve Google tarafından anılıyor. Şimdi hayatından kesitler niteliğinde yazımız. Ünlü saprano Callas, ABD'd e doğan, Yunan soprano. 1950'li yılların ve belki tüm zamanların en çok tanınan ve başından geçen sansasyonel olaylarla ses getiren sopranolarından biridir.
EN BÜYÜK SAVAŞ
Maria 9 yaşında ilk piyano dersleri ile başladı sanat yaşantısına. 1937'de annesi Afengelya boşanarak, iki kızını yanına alıp tekrar Yunanistan'a döndü. Annesi, ablasindan da buy uk bir sanatci oluşturmaya calismis ama basaramamis, Maria'nin basaris ini da bir turlu icine sindire memistir. Zaten hic anlaşamadıkları icin, Maria ilerleyen yaşla rında annesiyle gorusmeyi kesmist ir Sahneye ilk kez on beş yasında, Cavalleria Rusticana'da köylü kızı Santuzza rolü ile çıktı. O dönem Atina'da ulusal konservatuara 16 yaşından küçükleri almadıkları ha lde Maria Callas girmeyi başardı. Çok genç yaşta okul konserleriyle başladı sahne yaşamına. İnatçı kişiliği daha o yaşlarda kendisini gösteriyordu. Okula başladığının üçüncü yılında ilk ödülünü aldı. 1940 yılında bir tiyatro gurubunda Shakespare'in 'Tüccar' oyununun şarkılarını söyledi. 19 41 yılına gelindiğinde artık profesyonel olarak ça lışmalarını sürdürmeye başlamıştı bile. Ne var ki o yıllarda bitmez tükenmez savaşların bir şahidi de Callas olacaktı. 1944 yılında Alman işgalcileri Yunanistan'daki etkilerini yitirecek, yerine ise İngilizler gelmeye başlayacaktı. Callas ise 'dünya savaşları bir yana benim savaşım bir yana' dercesine kendi yaşam mücadelesini sürdürmeyi tercih edecekti. Maria Callas aldığı kararla Amerika'ya dönerek babasını aramaya başladı. Babasını bulduktan sonra tekrar Callas ismini alarak Metropolitan operasına girdi. Başarısı, insanların ilgisini gittikçe daha fazla çekiyordu. Özellikle medyanın ilgisi onu sürekli olarak manşetten düşmeyen kadın konumuna getirdi. Aynı yıllarda İtalya'ya giderek uzun bir süre sahne aldı. Müzik yoru mcuları ve onu yakından tanıyan lar, Callas'ın asıl ki mliğini bu yıllarda bulduğunu söyleyecekti. Maria Callas'ın sesi izleyenleri derinden sarsıyor giderek daha fazla ilgi odağı oluyordu. Çarpıcı güzelliği v e yaşantısı ise medyanın daima kurcaladığı konulardı. Gazete manşetleri sanattaki yenilikçiliği sesini yere göğe sığ dıram azken, bir yandan da yaşantısındaki konuları sürekli kurcalayarak skandal konular oluşturmayı biliyordu. Gerçi Callas'ın kişil iğindeki 'başına buyruk' yönler buna da malzeme olmuyor değildi. Bir keresinde İt alya Cumhurbaşkanı'nın şerefine düzenlenen operanın öncesi rahatsız olduğunu söylemiş, ancak sahneye çıkmak zorunda bırakılmıştı. Ancak Callas, bildiğini okumaya devam ederek operanın ortasında ses çı karmadan sahneyi terk edince günlerce konuşulmuştu. Onun sanatta yükselişine hiç kimse en gel olamıyordu. 1952 yılında Emi şirketiyle ilk plak antlaşması yaptı. Bir dönem Londra'da plaklar çıkardıktan sonra 54 yılında tekrar Amerika'ya döndü ve Lu Çino Fiskon ti ile çalışmaya başladı. 1969'da ünlü soprano,Medea adlı filmin çekimi için Türkiye'y e geldi,Pera Palas'ta kalan ünlüler arasındadır. (Filmi n yönetmeni Pier Paolo Pasolini)
Aşk ile şöhret yan yana
Artık hem z enginliğin hem de şöhretin zirvesindeydi Callas.Ne varki madalyonun öteki yüzünde zorlu bir yaşamı da sürdürmek zorundaydı. Belki de b u 'zor' olandı onu böylesine sanata bağlayan ve sesiyle insanları saran yönü. Callas günün birinde dönemin en yakışıklı ve zengin erkeği olarak tanınan Aristoteles Onasis ile tanıştı. Bundan sonra aşkları giderek efsane olacak ve Maria'nın yaşamında önemli yer bulacaktı. Onasis için 1959 yılında kocası Meneghini'den ayrıldı. Onasisle evlenmeyi düşün üp daha mutlu yaşayacağına inanıyordu. Ne var ki böyle ol amayac aktı, fakat daima sevecekti... Sanat onun varlık nedeniydi. Ama sanatsal yönüne güç veren de aşk değil miydi? Aşk ve sanat vazgeçilmez bir bütündü. Ortada bir tercih sorunu vardı. Ve ağır gelen taraf bu sefer aşktı. Callas operayı, bırakacak kadar seviyordu Onasis'i. Yaşamı ilginç bir dönemece girmişti. Ne yazık ki bu onda bir daha iyileşemeyen bir iz bıraktı. Onasis onunla evlenme yerine suikast sonu cu öldürülen George Kennedy'nin eski eşi olan Jakline Kennedy ile evlendi. Maria'nın, içinden kopan güçlü ses, hüzünlü bir çığlığa dönerek onun yalnızlığına ağlıyordu. Onasis'in evliliğini asla kabullenmedi. ışta güçlü bir kadınken içte de yaralı kaldı. Aşk vazgeçilmez bir olgu . Ne var ki sonu hiç bir zaman belli değildi.
Bir kadına en sadık aşık sanattı. Yaşamı bunu bir kez daha kanıtlamıştı. Maria Callas iki yıl sonra yani 1962'de tekrar konserler vermeye başladı. Sanat yeteneği hala çok büyüleyiciydi. Zaten iki yıllık ayrılık onu unutturmamıştı. Maria Callas yaşadığı dönemin efsanesi olmuştu. Onun dönemini yaşamay anlar bile onun sesini dinleyince büyü leniyordu. Callas'ın diğer insanlardan farklı duygusal ve duygusallığını asla gizlemeden açıkça yaşıyor olmasıydı. İş sanat olunca kriterleri daima yüksek oldu. Öyle ki bu yönü bazen kendisine olan güvenini bile etkiliyordu.
1974 yılına gelindiğinde Japonya'da son resmi konserini verdi. Bir sonraki yıl alacağı Onasis'in ölüm haberi onu asla bir daha sahnelere döndüremeyecekti. Aşk bir kez daha üstün gelecekti. Ne yazık ki mitolojik son yakla şıyordu. 1975 yılında Onasis bir dalak operasyonu sırasında ölmüştü.Efsane operet için aşk ancak ölümle son bula bilmişti. Onun için oyun asıl şimd i son bulmuştu. Callas, Onasis'in ölümüyle dünyaya küstü ve Pa ris' e yerleşerek yalnız yaşamaya başladı. Maria Callas geride değeri ölçülemeyecek olan bir miras bırakmıştı. Çıkan bir yazıda 'dişi aslan' olarak tabir edildi Maria, alkışlar, skandal olaylar, yarı gerçeklerle suçlamalar... Kimisine göre histerik, duygusal ve para meraklısı, kimine göre ise büyük d iva olarak tanımlandı. Sıra oyuna nokta koyup sahneden çekilmeye gelmişti. Yunan efsanesi son bulmuştu artık. Geride sadece aşkı ve büyülü sesi kalmıştı. Callas 16 Eylül 1977 yılında kendi apartmanında yalnız başına yaşama veda ederek sahneden ayrıldı. Müziği sesi ve güzelliği ile adından h er dönem bahsettirmeyi başarmıştır Maria Callas. Maria Callas'a ait müzik ve videoları buradan paylaşmayı sürdüreceğiz..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...