Fatih Akın'dan karanlık bir eser: Yer altından notlar | Sinemada bu hafta

Düzenleyen:
- Güncelleme:
Fatih Akın'dan karanlık bir eser: Yer altından notlar | Sinemada bu hafta

Kültür - Sanat Haberleri

Aykırı yönetmen Fatih Akın, son filmi ‘Ren Altını’nda suç ve terörle yoğrulan Xatar adlı rap’çinin hayatından anti kahraman çıkarıp, geniş bir coğrafyayı resmetmeye çalışıyor.

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - Türk kökenli Alman yönetmen Fatih Akın, kendine has bir üsluba sahip ancak aykırı filmlere imza atan bir sinemacı… En son “Altın Eldiven”de tecavüzcü bir adamın pisliklerini masaya döküp rahatsız edici bir iş meydana getiren Akın, bu defa başka bir “altının” peşine düşmüş görünüyor…

Akın, “Ren Altını” adlı son filminde, Almanya’da meşhur olan Kürt kökenli İranlı rap şarkıcısı Giwar Hajabi’nin suçla yoğrulan hayat hikâyesi üzerinden geniş bir coğrafyanın ve yeraltı dünyasının resmini çizmeye çalışıyor. Emilio Sakraya, Mona Pirzad, Julia Goldberg, Sogol Faghani, Karim Güneş, Doğa Gürer ve Uğur Yücel gibi isimler de filmde rol alıyor.

HAPİSHANEDEN GERİYE…

Eserdeki hikâye Hajabi’nin Irak’daki bir hapishaneye atılmasıyla başlıyor ve sorguda kendisine çaldığı altınların nerede olduğu sual ediliyor. Böylece maziye doğru bir seyahate çıkıyoruz. Giwar Hajabi’nin babası ve annesi İranlı birer müzisyendir. Ancak ülkede Humeyni ile birlikte yaşanan idare değişikliğinden sonra ailecek önce Irak’a, sonra Almanya’ya kaçmak mecburiyetinde kalırlar. Avrupa’da mülteci olarak büyüyen oğul Giwar’ın da önceleri piyano tuşlarına basan elleri sonra yumruk atmaya başlar. Babası evi terk edince Giwar, tamamen suç makinesine dönüşüp artık “Xatar” (Tehlike) diye anılır. Derken beyaz zehir ticaretinin içinde yer alır. Giriştiği garip bir soygun işi ise içinde saklı “sanatçıyı” çıkarmasına sebep olur…

EKSİK PARÇALAR

Yönetmen Akın, “Ren Altını”nda ağır bir suçlunun şöhrete uzanan hikâyesini, son yarım asırda Orta Doğu ve Almanya’da yaşananlarla irtibatlandırarak suçun kaynağına fokuslanmak istiyor. Ancak Orta Doğu’daki karanlık durumları olabildiğince “cesur” şekilde tasvir ederken Batı’nın rolü konusunda aynı refleksleri gösteremiyor. Böylece uç ideolojilerin bayrağını sallıyor, klasik müzik gibi “enstrümanları” kullanarak İranlı Mollalar üzerinden “oryantalist parçalar” çalıyor! Nedense rap’çi, Xatar’ın terör örgütü YPG’ye olan sempatisine pek temas edemiyor! Bu sebeple eksik bir portre ortaya koyup acımasız bir suçludan “sempatik anti-kahraman” çıkarıyor.

Bunlara rağmen film, “Hollywood’vari” biyografilerden farklı… Rap müziği andıran hızlı bir ritmi var. Yine rap’te olduğu gibi birbirinden kopuk gibi duran bir anlatım tercih ediliyor. Bu tasvirler herkesin beğenisinin dışında olsa da seyircisine tesir ediyor. Başta Emilio Sakraya’nınki olmak üzere başarılı sayılabilecek oyunculuklar, karanlık bir sinematografiyle canlanıyor.

Hasılı bir biyografi üzerinden suçun, toplumun ürünü olduğunu vurgulayan film, her şeyiyle Fatih Akın işi! Eser, yönetmenin filmografisi içerisinde orta sıralara yerleşiyor. 

Fatih Akın'dan karanlık bir eser: Yer altından notlar | Sinemada bu hafta

“RUHLAR BÖLGESİ”NDE 5. HALKA
Karanlığın“öte”si de var!

Korku türünün popüler serilerinden “Ruhlar Bölgesi” beşinci filmle nihayete eriyor... Patrick Wilson, “Ruhlar Bölgesi: Kırmızı Kapı” adlı bu halkada hem Josh Lambert rolünü canlandırıyor hem de ilk defa yönetmen koltuğuna oturuyor. İkinci filmin on yıl sonrasında geçen eserde, Josh ile Renai artık boşanmıştır. Hayatını toparlamaya çalışan Josh, artık genç bir yetişkin olan oğlu Dalton’la gerilimli bir ilişki yaşamaktadır. Dalton iblislerini kesin olarak dindirmek için ailelerinin karanlık geçmişi ve bir dizi yeni ve daha korkunç olaylarla yüzleşerek kırmızı kapının ardında gizlenen “Öte”nin her zamankinden daha derinlerine inmelidir.

Fatih Akın'dan karanlık bir eser: Yer altından notlar | Sinemada bu hafta

YERLİ ANİMASYON
Kaptan Pengu’nun dostluk serüveni

Sinemada yerli animasyon serilerinin görünürlüğü son yıllarda artıyor. Senaryosunu Arzu Yurtseven’in yazıp yönetmenliğini Ali Karaçam’ın üstlendiği “Kaptan Pengu ve Arkadaşları 3: Buz Mandası Efsanesi” de onlardan biri…

TRT’nin ortak yapımcısı olduğu eser, Kaptan Pengu ve ekibinin Buz Dağlarında kaybolan arkadaşlarının peşine düşme hikâyelerini işliyor. Daha ziyade çocuklara hitap eden animasyon filmde; dostluk, cesaret ve azim gibi temalar çeşitli alt metinlerle seyirciye ulaşıyor. Eser, Hollywood yapımı “Buz Devri”ne bir alternatif gibi de görünüyor!

HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ

“Ölümcül Çarpışma”
 “Yenilmez Üçler”
 “Disco Boy”
 “Bonibomlar: Kediler Peşimizde”
 “İkinci Görüşte Aşk”

EN ÇOK SEYREDİLENLER

“Indiana Jones ve Kader Kadranı” 26 bin 566
 “Elemental: Doğanın Güçleri” 24 bin 991
 “Haile: Bir Aile Kâbusu” 
22 bin 535

*30 Haziran-2 Temmuz dataları

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...