Demir: Dünyayı eserlerimdeki gibi görüyorum

Düzenleyen:
Demir: Dünyayı eserlerimdeki gibi görüyorum

KÜLTÜR - SANAT Haberleri

Yaptığı ‘aşırı gerçekçi’ resimlerle dikkat çeken sanatçı Hasan Demir “Bu eserler ruhumun birer yansıması. Tabiata baktığım zaman her şeyi resmettiğim gibi görüyorum” diyor.

MURAT ÖZTEKİN

Önce fotoğraf zannediyorsunuz, bir müddet baktıktan sonra resim olduğuna kanaat getiriyorsunuz. “Hiperrealist” (aşırı gerçekçi) tarzda yapılan resimler, hakikate o kadar yakın ki adeta algılarımızla oyun oynuyorlar. Bu resimlerde sanat, yağlı boya ve akrilikle hiç olmadığı kadar gerçeğe yaklaşıyor. Ressam Hasan Demir de yıllardır dünyada çok popüler olan bu tarzın Türkiye’deki öncülerinden. Tekrar tekrar bakacağınız çalışmalara imza atan Demir’in bir eseri şu günlerde Merkür Galeri’de “Sevgisiz Algı” isimli sergiyle sanatseverlerle buluşuyor. Biz de kendisiyle bir araya gelerek çalışmalarını konuştuk... 
RESİMDEN SINIFTA KALDI
Hasan Demir’in sanat yolculuğu birçok ressam gibi enteresan başlamış. İlk mektepte okurken, yaptığı resimlerin kendi emeği olduğuna hocasını inandıramamış. Önce kulağı çekilmiş, sonra resim dersinden sınıfta bırakılmış. Demir, işte o gün ressam olmaya karar vermiş. Üniversitede okurken de hiperrealizmle tanışmış. Hasan Demir realist resimlerde ne bulduğunu şu sözlerle izah ediyor: Aslında bu çalışmalar ruhumun bir yansıması. Sanatçıların kullandıkları resim dilleri pek onların tercihleri değildir. Yaptığınız resim tarzını size ruhunuz söyler.
ABD’DEKİ GİBİ DEĞİL! 
Batı’daki hiperrealist ressamlardan farklı bir yerde durduğunu söyleyen Demir “Aslında kendimi tam olarak hiperrealist saymam. Çünkü Batı’daki hiperrealizm duygudan çok yoksun. Ben Amerikalılar gibi değil, kendi kültür ve duygularımızdan beslenerek eserler vermeye çalışıyorum. Bir hikâye koyuyorum resimlerime...” ifadelerini kullanıyor. “Etrafıma baktığım zaman her şeyi resmettiğim gibi görüyorum” diyen sanatçı şöyle devam ediyor: “Bu tarzı tatbik eden ressamlar, aşırı simetri hastası ve mükemmeliyetçiler. Tabiata baktığımda beni de rahatsız eden birçok şey olabiliyor. Yaptığım resimlerde
       bunları yok ediyorum.” 

Demir: Dünyayı eserlerimdeki gibi görüyorum

Istanbul’un hiperrealist yalnızlıgı!

Demir’in sanatında İstanbul’un çok hususi bir yeri var. Sanatçı bunu şu sözlerle anlatıyor: “İstanbul’u resmetmeye başlamadan önce oturup onunla konuştum. Çünkü İstanbul ruhu olan bir şehir, Ankara gibi değil… Bana ne verirse, onu süzgecimden geçirerek resmedeyim dedim. Şehri tuvale taşırken, tüm kalabalığına ve keşmekeşine rağmen oldukça yalnız olduğunu gördüm. Ve bu yalnızlığı sanatımla anlatmaya çalıştım. İstanbul, görünüşte süslü bir gelin gibi ama özünde yalnız ve mutsuz bir şehir. Sahabeler ve Sultanlara ev sahipliği yapan bu yer, üzerinde meydana gelen bunca  kültür yozlaşmasından da şikâyetçi… Manevî enerjinin İstanbul’daki birikimi o kadar yoğun ki, ben her bir taşın bunu güçlü bir şekilde hissediyorum. Bu enerjinin neticesinde resimlerim ortaya çıkıyor...

Demir: Dünyayı eserlerimdeki gibi görüyorum

Demir: Dünyayı eserlerimdeki gibi görüyorum

Demir: Dünyayı eserlerimdeki gibi görüyorum

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...