Beyin Müziğin Öfke Barışın Düşmanı

Beyin Müziğin Öfke Barışın Düşmanı
KÜLTÜR - SANAT Haberleri

Klarnet Festivali'nin misafirlerinden The Secret Trio'nun udisi Ara Dinkjian bilincin veya aklın, kalbin yerine geçmesinin müziği öldürdüğünü düşünüyor

Klarnet Festivali bugün sona eriyor. Festivalin en önemli performanslarından biri olan The Secret Trio konseri 28 Eylül akşamı İTÜ Mustafa Kemal Amfisi'nde gerçekleşti. Konseri ve projenin usta udisi Ara Dinkjian'ın müziğini Talat Alkan yazdı.

The Secret Trio, Ara Dinkjian (ud), Tamer Pınarbaşı (kanun) ve İsmail Lumanovski'den (klarnet) kurulu bir ekip. Usta udiye göre, onları bir araya getiren şey yetenekleri değil; insani vasıfları. Prensip olarak müziği kendileri için yapıyorlar. Yani yola "Şöyle bir albüm yapalım, kitleleri böyle etkileyelim" gibi bir planla çıkmamışlar. Grup, ilk defa Ara'nın evinin alt katındaki şahsi ofisinde çalmaya başlamış. Ofis derken, sıradan bir ofis değil. Hafızlardan tanburilere, zurnacılardan Anadolu aşıklarına, blues gitaristlerinden Ermeni halk şarkıcılarına kadar binlerce plak raflarıyla çevrili. Duvarlar muhtelif enstrümanlar, konser fotoğrafları ve müzik belgeleri ile dolu. Köşesinde divan bağlamanın asılı durduğu bu ofis, adeta bir müzik kütüphanesi. İlk kez bu odada tınlayan Pınarbaşı ve Dinkjian'ın besteleri, Soundscapes albümü ile geniş kitlelere ulaştı. Secret Trio'nun ziyafetine dönüşen festival konseri, albümün seyirciye ne kadar nüfuz ettiğinin bir göstergesi gibiydi.

Konservatuvarda piyano eğitimi alan Dinkjian, bir müzisyen olduğu kadar müzikle ve müzik üzerine düşünen bir insan. Müzik cümlelerinde, bestelerinde bunu farklı şekillerde ifade eden usta udi, müzik hakkında çarpıcı fikirlere sahip. Konser öncesi yapılan söyleşide dile getirdiği 'beynin müziğin düşmanı' olduğu düşüncesi tartışılacağa benzer; zira Dinkjian'a göre kalp devreden çıkıp akıl veya bilinç ipleri ele aldığında müzik yolunu kaybediyor.
Dinkjian ancak 50 yaşında kendine politika ile ilgili konuşma hakkı tanımış. O zamana kadar bu konulara hassasiyetinden dolayı dokunmak istememiş. Türkiye'nin politikasıyla da ilgileniyor. Barış konusunda zaman zaman 2 ileri 3 geri gittiğimizi düşünüyor. Politikacıların insanları olduğu gibi temsil etmeyişi onu zaman zaman öfkelendiriyor. "O Kürt, ben Ermeniyim, sen Türksün, bu ne demek?" ve "Bunların ne farkı var?" diye soruyor. Sonra bir fotoğraf gösterip, "Bu fotoğraf 100 yaşının üstünde. Bunu analiz etmeden şöyle bir bak, hepsi arkadaş gibiler değil mi? Kemani İhsan, Türk; kanuni Artaki, Ermeni; udi Mısırlı İbrahim, Yahudi; kemençeci Sotiri Yunanlı." Birkaç sene evvel böyle bir ekiple Kudüs'te konser veren Dinkjian'a göre müzik camiasının böyle bir sorunu hiç olmadı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...