Balkan faciasının romanı: Ağlama Tuna

Yazar Halide Alptekin, Balkan faciasının 100. yılına ithaf ettiği, "Ağlama Tuna" romanında, savaş ve göç sırasında yaşanan acı hatıraları dile getiriyor. Roman, 17 Kasım'da açılacak olan TÜYAP kitap fuarında okuyucuyla buluşacak
Halide Alptekin'in, "Ağlama Tuna" isimli yeni romanı Yitik Hazine yayınlarından çıktı. İlk defa, 17 Kasım'da açılacak olan TÜYAP kitap fuarında okuyucuyla buluşacak olan romanda, Balkan Savaşları ve Anadolu'ya göç sırasında yaşanan acı olayları ele alınıyor.
Halide Alptekin, Balkan faciasını kor alev gibi sinesine çeken ailesinin yaşadıklarını kalemiyle günümüz insanına aktarıyor. Tuna ise hâlâ ağlıyor.
##tgvideo##
Balkan Savaşlarının 100. yıl dönümünde faciayı iki Türk ailesinin gözüyle anlatan romanda savaşların öncesi, sıcak çatışmalar sırası ve anavatana göç esnasında yaşanan acı hatıralar, Romancı Halide Alptekinin nefis üslubuyla okura sunuluyor. Halide Alptekin, Balkan faciasını kor alev gibi sinesine çeken ailesinin yaşadıklarını kalemiyle günümüz insanına aktarıyor. Romanın ilk bölümünden: "Abdullah Efendi (Kocadede), mahallenin meraklı genç ve çocuklarını etrafına toplamış, onlara şanlı ecdatlarını anlatıyordu:
-Tuna derler bir gümrah nehirdir, bizim nehrimiz. Rumeli-i Şahane derler, verimli bir topraktır bizim vatanımız; Osmanlı derler bir koca imparatorluktur bizim devletimiz ve de İslamiyet derler en son, en yüce bir dindir bizim dinimiz bre…"
Romanda, Türk tarihinde en ağır hezimetlerden biri olan Balkan Harbi'nde yapılan hatalar, yaşanan acılar, büyük dramları öğrenmek isteyen ve Rumelide yitirilen vatanın hikayesini bilmek isteyenlere nefis bir okuma vaadi sunuluyor.
Romanın orta bölümünden: "Ermenilere karşı çok uyanık davranan Abdülhamid Han, onlara göz açtırmamıştır. Kilikya bölgesinde bir 'küçük Ermenistan' kurma hayaline kapılan Adana Ermeni Piskoposu Muşeg, Meşrutiyetle birlikte silâh ithali yasağı kalktığı için, Ermeni gençlerini tüfek, tabanca ve bombalarla donatmıştı…"
Balkan Harbi'nin ayazı, Rumeli'den Anadolu'ya bir sonbahar yaprağı gibi savururken aileleri; kuruyan göz pınarları en çok neye ağlayacağında kararsızdı.
Romanın son bölümünden: "Söylenmesi biten Kocadede hıçkırarak ağlıyordu. Yanında bulunanlar da dayanamayıp ağlamaya başladılar ve bir hâl olmasın diye bakışlarını ihtiyardan ayırmadılar. Sakallarından süzülen yaşları titrek elleriyle silmeye çalışıyor ve mecali kalmamış bitkin dudaklarından hep aynı nağme dökülüyordu:
Ağla Tuna arkamdan, ağla Kocadede'ye,
Toprağın öz sahibi şimdi nerdedir diye!
Ve cevabını bekleyen sorular: Vatandan kopan her parça bir yanınızı da alıp götürür mü? Ya hicret zarureti sizi sizden alıp da bırakır mı bilinmezlere? Yoksa toprağa verilen her Rumeli evladıyla siz de girer misiniz yerin altına?
Halide Alptekin kimdir?
1951 yılında İstanbul`da doğdu. İstanbul Kız Lisesi ve İstanbul Eğitim Enstitüsü Türkçe bölümünü bitirdi. Edirne'den Kars'a kadar yurdun çesitli yerlerindeki öğretmen okullarında edebiyat, ilköğretim okulllarından Türkçe öğretmenliği yaptı. Balkan Savaşı'yla kaybettiğimiz topraklardan göç yollarına düşen Evlad-ı Fatihan'dan olan yazar; evli iki çocuk ve bir torun sahibidir
Yitik Hazine Yayınları, Tel: 0216 522 11 44