Aman Kule'ye bir şey olmasın

Düzenleyen:
Aman Kule'ye bir şey olmasın

KÜLTÜR - SANAT Haberleri

Fantastik bir hikâyenin gerçeklikle harmanlandığı ‘Kara Kule’ (The Dark Tower), Stephen King’in meşhur romanını konsantre bir hâle sokarak izleyiciyle buluşturuyor.

Günümüzün en güçlü yazarlarından Stephen King, âdeta Hollywood’u sürekli besleyen şefkatli bir anne gibi... Popüler yazarın eserleri Esaretin Bedeli’nden Cinnet’e, Yeşil Yol’dan Gizli Pencere’ye kadar birçok ses getiren yapıma dönüştü. Şimdi de yazarın 8 kitaplık fantastik romanı ‘Kara Kule’ ( The Dark Tower) aynı isimle beyazperdeye taşınıyor. Nikolaj Arcel’ın yönetmen koltuğunda oturduğu ‘Kara Kule’nin başrollerini Idris Elba, Matthew McConaughey, Tom Taylor, Claudia Kim, Abbey Lee ve Jackie Earle Haley paylaşıyor. Film, gerçekle fantastik bir dünya arasında gidip geliyor.
KÂİNAT TEHLİKEDE
Filmde farklı boyutlarda, birbirinden ayrı hayatların yaşandığı dünyalar var. Bu kâinatı da Kara Kule adlı bina kötülüklerden koruyup, bir arada tutuyor. Başka bir boyuttaki Orta Dünya’yı harap eden Walter isimli psikopat, kötü emellerini gerçekleştirebilmek için Kule’yi yıkmayı kafasına koyuyor. Karşısında ise buna mani olmaya çalışan son kişi olarak silahşor Roland kalıyor. Orta Dünya’da bunlar yaşanırken gerçek dünyada da her şeyden haberdar olan birileri var. New York’ta yaşayan 14 yaşındaki Jake de o insanlardan biri… Jake, garip rüyalar görüp, bu gördüklerini çizimlerine dökmeye başlıyor. Defterlerine canavarlar, kötü adamlar ve enteresan binalar resmeden Jake, arkadaşları tarafından deli zannediliyor. Anlattıklarını gerçek dışı bulan annesi ise çok üzülse de son çare olarak onu yatılı bir kliniğe göndermeye karar veriyor. Filmdeki bu dramatik anlar, yakın çekimlerle ustaca hissettiriliyor. 
NEW YORK’TAN ORTA DÜNYAYA...
En nihayetinde Jake’i kliniğe kapatmak üzere birileri almaya geliyor. Fakat gelenler, klinikçiler değil onun rüyalarında gördüğü kötü niyetli ‘Taheenler... Kaçırılacağını anlayan Jake, bu dünyadan olmayan düşmanlarından kurtulmayı başarıyor. Bir yolunu bularak Orta Dünya’nın çöllerine geçiyor ve Eld soyunun son mensubu Rolan’ın yanına gidiyor. Önce onu ezeli düşmanı Walter’ın gönderdiği bir sahtekâr sanan Rolan, dinledikleri ve gördükleri karşısında çocuğa inanıyor. Rolan, hayatta kimi varsa yok eden Walter’dan öcünü almak ve kâinatı korumak için Jake’le birlikte yola koyuluyor. Walter’ın saklandığı yeri öğrenen silahşor Rolan, Orta Dünya’nın dağlarından New York’un caddelerine uzanan bir mücadeleye girişiyor. Bu nefes kesen kovalamacada antik tabancalarla, psişik güçler karşı karşıya geliyor... 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...