Ersun deyip geçme

Neredeyse bin yıl oldu.

O zamanki adı 2.Lig'di. TRT maç özetlerini ve teknik direktörlerin konuşmalarını verirdi. Bir ismi fark etmiştim, farklı konuşmalarıyla... Oturup yazmıştım hatta, "2.Lig'de güzel şeyler oluyor" diye...

Ersun Yanal'dı o isim... 

***

Geçen sezonun 17. haftasıydı, Eskişehirspor hoca arıyordu. 

24 Aralık 2011 günü bu sütunlarda şöyle yazdım; "Ligin ilk yarısında kendine 'büyükler' arasında yer bulan Eskişehirspor başsız kaldı. Umarım bu âlemde adı şaibeye karışmış, eli uzun, torpili kuvvetli birileri gelip çullanmaz oraya... Benim adayım tek; Ersun Yanal!"

Ertesi gün Eskişehir'e imza attı Ersun Yanal. 

Ben yazdım diye değil. İlginç bir rastlantı oldu.

***

Kötü örnek de var:

Sezon başında Ersun Yanal'ın adı Fenerbahçe kulislerinde geçince, kendisini aradım. "Bana gelmiş bir şey yok. Eskişehirspor'un sezon planlarıyla meşgulüm" dedi.

Yarım saat sonra Bodrum'dan, "destinasyonu" Fenerbahçe olan uçağa bindi!

***

Ersun Yanal 7 kulüp takımı çalıştırdı.

6 tanesini sezonun bir yerlerinde lider yaptı!

Gittiği her kulüpte varlığını hissettirdi yani...

***

Bildiğim kadarıyla -Trabzonspor hariç- Ersun Yanal'a her dönem çalıştırdığı bir takım varken bir başka kulüp tarafından daha yüksek ücret teklif edildi; hatta Ankaragücü ile Gençlerbirliği onun yüzünden mahkemelik oldu. Denizlispor'u, Vestel Manisaspor'u,  Eskişehirspor'u küstürdü zamansız ayrılışı ile...

Hep talep edilen adam oldu yani...

***

Ersun Yanal 1-0 kazanmak yerine 5-4 kazanmayı tercih eden bir teknik adam... Bu anlayışı ile Fenerbahçe taraftarının zevkine uygun bir isim... 

Son 5-2'lik skor, onun hiç de yabancısı olmadığı bir tabela yani...