Mecnun'u anlamak zamanı...

A -
A +
Çöl mü?..
Yakabilir mi seni;
içindeki ateş,
dışardakinden fazlaysa?
Çöl, bir umuttu Mecnun için; aşılırsa, ardında Leyla olan... 
Sayılan her kum tanesi, eksilen bir sayıydı onun yolunda!
Umut varsa her şey mümkün, ona giderken.
Peki ya, artık...
..yâr yoksa!
*
Yârin olmadığı dünyaya basmak;
Dikenlere saplanmak, her adımda...

Ona bakanı seyretmek... O'nu bileni dinlemek... Ve sadece, yalnızca, O'nu sevenlerle buluşabilmek uğruna, çöllerde ölebilmek!..
Yahut... Yahut, uykulara düçar olmak; 
..belki de bağlanır diye, rüyada iki âlem!

Hangi çöl, daha büyük içimizdeki çölden?
Başka hangi umut kaldı, rüyalar âleminden!..
*
Bir gün, yakalar bazı köpekleri ve onların ayaklarının altına öpmeye, patilerini yüzüne, yaşlı gözlerine sürmeye başlar...
Derler ki: "Bu adam zaten deliydi, işte şimdi tam kaçırmış!"
Sorarlar sonra neden böyle yaptığını...
Kendinden geçmiş haldedir Mecnun ve mırıldanmaktadır içini çeke çeke:
"Bu ayaklar Leyla'mın sokağından geçmiştir, belki onun bastığı yere basmıştır, belki onun ayağının tozuna bulanmıştır!.."
.....
Şimdi artık, daha erken uyumaya ve O'nu rüyalarda aramaya çalışmak zamanıdır...
Şimdi artık, zaman; 
Mecnun'u anlamak zamanıdır!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.