"Kelime-i tevhid bir bütündür"

A -
A +
İstanbul’da yetişen velilerden Abdülehad Nuri hazretlerinin talebesinden bir Sadık Efendi vardır.
Bu kişi, Beytullaha gitmek ister bir ara.
İzin alıp düşer yollara.
Ama bir şey çeker dikkatini.
Şöyle ki;
Her tehlike ânında Abdülehad Nuri hazretlerini görür yanında.
Nihayet Kâbe’ye varır.
Fakat o da ne?!..
Hocası da yanındadır.
Şaşkınlığı daha artar!
Gerekli ziyaretleri yapar.
Geri dönüp hocasına varır.
Öğrenir ki, hacca gitmemiş.
Evinde oturmaktadır...
● ● ●
Bir gün de sevdikleriyle birlikte Boğaz'a giderler. Sohbet sırasında birisi, “Efendim, eski veliler, toprağı ‘altın’a çevirirlermiş” der.
Mübarek zat, yerden bir avuç "toprak" alıp, o kişinin avucuna koyar.
O anda toprak "altın" olur.
Böyle söyleyen utanır!
Ama bir faydası olur.
Sevgisi artar bu zata.
● ● ●
Bir gün de sevdikleri; “Efendim, bir kimse sadece ‘Lâ ilâhe illallah’ dese fakat ‘Muhammedün Resulullah’ demese, o kimse Müslüman olur mu?” diye sordular.
Cevabında;
“Olmaz... Çünkü Kelime-i tevhid bir bütündür. Herkes ‘Allah’ diyor. Kâfirler de zorda kalınca 'Allah' diyorlar. Ama Muhammed aleyhisselâmı peygamber tanımıyorlar. O zaman imân olmuyor” buyurdu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.