İnsanlar zâhirlerini süslüyorlar

A -
A +
xHasan Sezâi Efendi, Edirne’de medfun bir velidir.
Bir gün bir genç gelir.
Ve nasihat ister bu Velî’den.
Mübarek zat ona dönüp;
“Evladım, bugün insanlar, yalnız zâhirlerini süslüyorlar. Sen öyle yapma! Çünkü Cenâb-ı Hak kullarının malına ve mevkilerine değil, kalplerine bakar” buyurur.
● ● ●
Bir grup genç, sepetlerini yiyecek ve içki ile doldurup kıra gidiyorlardı ki, Hasan Sezâi Efendi onları görüp sordu:
“Evlatlar, nereye böyle?”
“Kıra gidiyoruz Efendi Baba.”
“Şişelerinizde ne var?”
“Şerbet var efendim.”
Büyük Velî bunu duydu.
“Pekâlâ, öyle olsun!” buyurdu.
Gençler, yollarına devam ettiler.
Az uzaklaşınca muzipçe gülüşüp;
“Nasıl aldattık ihtiyarı” dediler.
Ama şişeleri açınca donakaldılar.
Zira şişelerinde şarap yoktu.
Tatlı ve taze şerbet vardı.
Bu, hidayetlerine sebep oldu.
O gün tövbe ettiler.
Ve bu zatın talebesi oldular.
Bu büyük Velî talebelerine;
“İyi bir Müslüman, önce dinini öğrenir, doğru anlar, öğrendiğiyle amel eder, bunları başkalarına da öğretmeye çalışır ve kimseyi incitmez” buyururdu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.