Yüksek Mimar Berk Anıl Ünal: Depremzedelerin barınma ihtiyacını çözmek için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız

Gaziantep depremzedeler için örnek bir dayanışma gösteriyor

“Çoğu deprem bölgesinde bulundum. Emir Ekşioğlu ile birlikte deprem bölgelerine yönelik birçok önemli çalışma gerçekleştiriyoruz. Yazılım ve kodlama merkezleri de bunlardan biri. Deprem bölgesinden neden çok değerli bir mobil uygulama, oyun ya da herhangi bir önemli yazılım çıkmasın? Bu doğrultuda zamanımızın önemli bir bölümünü Gaziantep’te geçirmekteyiz. Mesela Gaziantep’ten örnek verecek olursam başta Gaziantep Valisi Sn. Davut Gül, sayın vali yardımcıları ve gerek Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Mustafa Taşdemir gerek ise Sosyal Dayanışma Vakfı Müdürü Ufuk İyikülah’ın gayretlerine ve özverilerine bizzat şahit oluyorum. Gaziantep Sanayi Odası ve diğer birçok kurum da aynı şekilde özveri içerisindeler. Yine keza AFAD da aynı şekilde. Burada tüm imkanlar ve günün her dakikası depremzedeler için harcanıyor. İnanıyorum ki Hatay, Kahramanmaraş, Malatya gibi diğer şehirlerde de durum böyledir.”

Depremzedelerin barınma ihtiyacı için prefabrik yapıları önemsemeliyiz

“Konteyner maliyetleri depremden önceye göre yaklaşık üç kat artmış durumda. Maliyet artışının yanında malzeme tedariğinde de büyük sorunlar yaşanıyor. Çok büyük çapta bir depremden bahsediyoruz tüm bunları bilerek tedarikler ve üretimler hızlı şekilde devam etmeli. Şu da bir gerçek ki, konteyner yerine prefabrik yapılar daha mantıklı bir hale geldi çünkü yapım hızı, dayanıklılık ve depremzedelerin psikolojisi açısından prefabrik yapılar konteynerlerden daha kaliteli bir yaşam alanı sunmakta. Bugün konteyner m2 fiyatı 4500 TL’yi buluyor ve prefabrikler de hemen hemen bu rakamlarda. Keza deprem bölgesinde pek çok farklı farklı prefabrik ve benzer yapıları da görmek mümkün.”

Yeniden yapılaşma konusunda sektöre güvenmeliyiz 

“Nurdağı ve İslahiye’de konut yapımına başlandı ve hükümetin belirttiği süre içerisinde bunun tamamlanacağını düşünmekteyim. Diğer deprem bölgelerinde de bu yönde çalışmalara başlanıldı. Türkiye inşaat konusunda gerçekten çok farklı bir seviyede bulunuyor. Doğal afetlerin yıkıcı çözümlerine tamamen bir çözüm bulmak imkansız ama yeniden yapılaşma konusunda kamu ve sektördeki tüm paydaşlara güven duymalıyız. Tabii burada doğru yapılaşma çok önemli. Yatay mimarilerin sadece deprem bölgesinde değil tüm Türkiye’de yaygın bir hale gelmesi gerekiyor. Ayrıca kentsel dönüşümün ne derece önemli olduğunu da bir kez daha anlamış olmalıyız. Tüm Türkiye’de doğru yapılaşma için kentsel dönüşüm konusunda ciddi adımlar artarak devam etmeli.”