Yüce Divan girişimi bir 'algı operasyonu'

Meclis Soruşturma Komisyonu'nun eski bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar ile ilgili 5 Ocak'ta vereceği karar beklenirken, gelişmeler "algı operasyonu" olarak görülüyor. Kamuoyunda yapılan tartışmalardan çıkan sonuçlar ve değerlendirmelerde, konuya ilişkin şu noktalara dikkat çekiliyor:
- Gerek 17, gerekse 25 Aralık dosyalarına bakan bağımsız yargı, takipsizlik kararı vererek hiç bir suç işlenmediğini, herhangi bir suç fiilinin oluşmadığını ilan etti.
- Ayrıca yapılan dinleme ve takiplerin, hukuka ve anayasaya aykırılık teşkil eden düzmece ve kurgu olduğu tespit edildi.
- Yasadışı yollardan elde edilen bu düzmece, hukuka aykırı ve hukuken geçersiz delil müsveddeleri için, anayasa ve CMK'nın ilgili maddelerinde, "delil olarak kullanılamaz, bu tür deliller derhal imha edilir ve bunlarla hiçbir şekilde suçlama yapılamaz ve hüküm oluşturulamaz" denilmektedir.
- Son 1 yıldır Hükümet ve AK Parti yetkilileri, 17 ve 25 Aralık operasyonlarını 'Paralel Yapı' tarafından kurgulanmış bir darbe girişimi olarak takdim etti. Bu noktada bir kişinin dahi Yüce Divan'a gönderilmesi, bu tezi çürütecek, kurgulanmış bir darbe girişimi söylemi kimse tarafından ciddiye alınmayacaktır.