YÖK’ten açıklama

Gazetemizin 16.06.2017 tarihli baskısında, Fuat Uğur tarafından yazılan “YÖK’teki FETÖ ve bir üniversiteye el koyma hikâyesi” başlıklı habere ilişkin YÖK’ten cevap ve düzeltme metni geldi.

Açıklama şöyle:
Yükseköğretim Denetleme Kurulunun 2014-2015 dönemi genel denetimi kapsamında ve Kurulumuza gelen ihbar ve şikâyetlere istinaden yapılmak istenen denetim, Haliç Üniversitesi yetkililerince engellenmiş, istenen bilgi ve belgeler gönderilmemiştir. Üniversitede, çeşitli usulsüzlüklerin yapıldığı şeklindeki ihbar ve şikâyetler, Üniversite yetkililerinin Denetleme Kurulu Üyelerinin faaliyetlerini engellemek ve bilgi vermemek şeklindeki kuşkulu tutumları ile birlikte değerlendirilerek Yükseköğretim Kurulunun 12.05.2016 tarihli toplantısında Üniversitenin faaliyet izninin geçici olarak durdurulmasına ve yönetiminin garantör üniversite olan İstanbul Üniversitesi’ne devrine karar verilmiştir.

Bu arada Denetleme Kurulunun yapacağı denetimi engelleyen Üniversite Rektör Vekili ve Genel Sekreterine “Aylıktan Kesme Cezası” verilmiş, ceza açısından ise bu kişilere ilaveten Mütevelli Heyeti Başkanı hakkında da lüzum-ı muhakeme kararı verilmiştir. Danıştay 1. Dairesi bu kişilerin ceza soruşturmasının genel hükümlere göre yürütülmesi gerektiğini belirterek dosyayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderme kararı vermiştir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca bu kişiler hakkında İstanbul 62. Asliye Hukuk Mahkemesinde “görevi kötüye kullanmaktan” dava açılmış olup, yargılama süreci halen devam etmektedir.

Üniversitenin devri sonrası yapılan denetim sonucunda Yükseköğretim Denetleme Kurulunca hazırlanan 15.06.2016 tarihli inceleme raporunda;
-Üniversitenin İstanbul Üniversitesinin garantörlüğüne geçtiği gün, muhasebe sisteminde geriye dönük bazı kayıtlar yapılmaya çalışıldığı, bazı muhasebe fişlerinin silindiği yetkililerin müdahalesi ile değişikliklerin tespit edilerek düzeltildiği,
-Muhasebe kayıtlarına göre 23.05.2016 tarihi itibariyle kasa bakiyesinin 1.176.414,73 TL olduğu, ancak yetkililerin beyanına göre kasada sadece 60.000,00 TL’nin bulunduğu,
- Öğrencilerden alman senetlerin bir kısmının tahsil amacıyla çeşitli kurum ya da kişilere verildiği ancak bunların Üniversite hesaplarına intikal etmediği ve öğrencilerin hala borçlu gözüktükleri,
-Haliç Üniversitesi bütçesinden çeşitli şirketlere yüklü miktarda kaynak aktarıldığı, yönünde tespitlerde bulunulmuştur.
Özetle, Haliç Üniversitesinin faaliyet izninin geçici olarak durdurulmasına ilişkin Kurulumuz işlemi, başta 2547 sayılı Kanun olmak üzere mevzuatın Kurula verdiği yetki ve göreve istinaden ve yukarıda bir bölümüne değinilen usulsüzlüklerin önüne geçmek maksadıyla tesis edilmiştir.
Nitekim Kurulumuz işlemi ile üyeliği sonlandırılan Mütevelli Heyet Üyesi tarafından açılan davada Ankara 2. İdare Mahkemesi Haliç Üniversitesi ‘tide yapılan denetimlerin kasten engellendiği fiilinin sübuta erdiği anlaşıldığından bahsi geçen üniversitenin faaliyetlerinin 1 yıl süre ile geçici olarak durdurulması ve üniversite yönetiminin İstanbul Üniversitesine devredilme si (ne)., dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir. ” (22.03.2017, t. (E:2016/2866, K:2017/1299) şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar vermiştir. Böylece Kurulumuz işlemi mahkeme kararıyla da teyit edilmiştir.
Yazarınızın ve Gazetenizin doğru haberciliğe ve okuyucularınızın doğru bilgilendirilmesine verdiği öneme inanarak bu tekzip metnini gönderiyoruz.
Yükseköğretim Kurulu Vekili Av. Cihan Gönen.”