Yıldırım: Mister falan değil, Terörist başı Mister olur mu?

Düzenleyen: / Kaynak: AA
Yıldırım: Mister falan değil, Terörist başı Mister olur mu?
GÜNDEM Haberleri  / AA

Başbakan Binali Yıldırım, Çırağan Sarayı'nda düzenlenen "Türkiye iyi gelecek" konferansının basına kapalı bölümünde yerli ve yabancı gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Yıldırım, kendisine Gülen'le ilgili soru soran Hintli gazetecinin "Mister Gülen" ifadesi kullanmasına tepki göstererek," "Mister Gülen' dedin. Mister falan değil. Terörist başı Mister olur mu? Nerede görülmüş? Adam şeytana pabucunu ters giydirmiş. Onca insanın kanına girmiş. Alçak..." dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, "Bu bölge dinamik bir bölge,  hareketli bir bölge her türlü gelişme olabilir ama biz 15 Temmuz'da her türlü  beklenmedik olaya karşı hazır olduğumuzu gösterdik. Bundan sonrakiler teferruat.  Daha fazla kötü ne olacak? Darbe yok. Yani öyle bundan sonra sıkar artık darbe  girişimi, öyle kolay değil, kusura bakmasınlar, başka yol bulsunlar." dedi.

Yıldırım, "Türkiye İyi Gelecek" konferansında soruları cevapladı.

Bir gazetecinin, "Bir yandan faizlerin indirilmesi yoluyla iç talep  canlandırılmaya çalışılıyor. Bir yandan da tasarruf açığı var ve tasarrufların  arttırılmasına çalışılıyor. Bu ekonomi politikası açısından bir çelişki değil mi?  Buradaki önceliğiniz hangisi? Kamuda ve özel sektörde yaygın şekilde işten el  çektirilmeler, ihraçlar, kredi derecelendirme kuruluşlarının, kurumların  zaafiyete uğrayıp uğramayacağı açısından yakından takip ettiği bir konu ve  Türkiye yatırım yapılabilir kredi notunu kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.  Burada kredi kuruluşlarını nasıl ikna edeceksiniz?" sorusu üzerine, şöyle cevap  verdi:

"Neden çelişki olsun. Babaannemin bir lafı var, eskiden sofraya bir  ekmek koyuyordu, çocukları etrafına oturtuyordu, 'Evlatlarım bütünü bölmeyin,  yarımı yemeyin, yiyin, için, karnınızı doyurun.' Şimdi böyle bir şey olur mu ya?  Harcamadan bir şey olmaz, harcayacağız, ama nereye harcayacağımızı bileceğiz.  Harcamadan ekonomi gelişmez, ilerlemez, canlanmaz. Bu ekonomistleri de anlamak  mümkün değil, harcamayın mı diyorlar? Hem harcayacağız hem de tasarruf yapacaksın  kardeşim ikisi de mümkün. Tasarruf bir yandan da geleceğe yatırım yapacaksınız.  Ben anlıyorum bu politika başka politika. Yani diyor ki; 'Siz fazla açılmayın  kardeşim. Borcunuzu tıkır tıkır ödeyin. Diğer işleri boşverin derleyin, toplayın  borç ödeyin. Büyümeye lüzum yok. İşsizlik artsa da olabilir, önemli olan sizin  borcun ödenmesi. Bir kuruş bizden alacağı olan var mı kardeşim? Geciktirdiğimiz  var mı? Biz borcumuza sadık bir milletiz. Yemeyiz, içmeyiz borcumuzu öderiz. Bu  kadar. Bize başka talimat vermesinler. Borcunu tanısınlar. Borcunu alır, sen sağ  ben selamet. Ama biz harcarız da yatırım da yaparız. Faizler de düşer, ekonomi de  çalışır."

"Acele karar vermesinler, sonra pişman  olurlar"

Başbakan Yıldırım, değerlendirme kuruluşlarının kendilerine göre  Türkiye'yi sıkıştırmaya çalıştığını anlatarak, acele karar vermemeleri  gerektiğini, sonra pişman olabileceklerini söyledi.

Zorunlu karşılıkların düşürülmesi veya faiz verilmesi gibi yapısal  önlemler alınıp alınmayacağına yönelik soru üzerine Yıldırım, "Biliyorsunuz  Merkez Bankası bağımsızdır. O işlere Merkez Bankası bakıyor. Merkez Bankası duydu  bu talebi onlar da insan, bakacaklar bir şeyler yapılacaksa yaparlar. Her şey  risk, emniyet dengesine bağlı." dedi.

"15 Temmuz'daki FETÖ'nün darbe girişiminin ardından Türkiye'ye yönelik  tehditler bitti mi?" şeklindeki soru üzerine Yıldırım, şunları söyledi:

"Hayat başlı başına bir risktir. 'Risk var' diye hiçbir şey  yapmayacağız diye bir şey yok. Burada bu darbeyi kim öngörüyordu? Öngören vardı  da bize niye söylemedi? Bu bölge dinamik bir bölge, hareketli bir bölge her türlü  gelişme olabilir ama biz 15 Temmuz'da her türlü beklenmedik olaya karşı hazır  olduğumuzu gösterdik. Bundan sonrakiler teferruat. Daha fazla kötü ne olacak?  Darbe yok. Yani öyle bundan sonra sıkar artık darbe girişimi, öyle kolay değil,  kusura bakmasınlar, başka yol bulsunlar. Bir şey olmaz, hiçbir şey olmaz, bu  memlekette hiçbir şey olmaz, yeter ki biz sağlam duralım. Omuz omuza dayanışma  içinde sürekli ileri, büyüme, gelişme, refah, ekonominin büyümesi…

Efendim dünyada yalnızlaşıyoruz falan… Dünyada zaten gelişmiş  ülkelerde büyüme yok. Para ellerinde patladı. Ne yapacak orada burada  değerlendirecek. Yeter ki düzgün projeler verelim, öngörülebilir şartlar ortaya  koyalım. 'Gel kardeşim her şey açık şöyle bir işimiz var.' Buyuran değil, iki  ortak gibi oturacağız. Sen bu yatırımı mı yapmak istiyorsun geç şuraya otur, ben  de buradayım. Sen şunu istiyorsun, ben bunu veriyorum, tamam sana şunları şunları  verelim, 10 yıl vergi almayalım, primlerinden vazgeçelim, şunu bunu edelim. 'Sen  ne vereceksin?' Efendim şu kadar adam çalıştıracağım, ekonomiye bu kadar katkı  sağlayacağım.' Böyle anlaşmış olacağız."

"AB'den daha fazla samimiyet bekliyoruz"

Başbakan Yıldırım, "Türkiye'nin eksen kayması olur mu?" şeklindeki  soru üzerine şunları söyledi:

"Türkiye aynen terazi gibi bir tarafta batı bir tarafta doğu var,  kuzey var, güney var. Hepsini dengeleyen bir ülke. Bizim eksenimiz kaymaz. Avrupa  ile ilişkilerimizde hiçbir kafa karışıklığımız yok. AB'ye tam üyelik hedefimizden  vazgeçmiş değiliz, ancak AB'den daha fazla samimiyet bekliyoruz. Sözlerini yerine  getirmelerini bekliyoruz. Biz bugüne kadar verdiğimiz hiçbir sözü yerine  getirmekte tereddüt etmedik. Bütün sözlerimizi yerine getirdik AB'den de aynı  şeyleri yapmasını bekliyoruz, önümüzdeki zaman diliminde iyi gelişmelerin  olacağını gözlemliyoruz."

Yıldırım, Akdeniz'i çevreleyen 23 ülke, Karadeniz'i çevreleyen 10  ülkenin bulunduğunu, Kafkaslar, Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika'nın yer aldığını  anlatarak, "Geniş bir coğrafyaya hitap eden bir ülkeyiz. Rusya ile ilişkilerimizi  geliştirmemiz, İsrail ile mutabakata varmamız, Orta Doğu'da İran'da Türki  cumhuriyetlerde iş yapıyor olmamız, Avrupa'ya rekabet, alternatif değil, onların  yeri ayrı, diğerlerinin yeri ayrı." diye konuştu.

"FETÖ bütün ülkeler için tehdittir, uyarıyoruz, bizim canımız yandı  sizin canınız yanmasın"

Başbakan Yıldırım, katıldığı oturumda yabancı gazetecilerin sorularını  da cevapladı. Yabancı yatırımcılar ve yabancı liderlerin Türkiye'de gazeteciler  ve milletvekilleri aleyhine ifade özgürlüğü ile ilgili açılan davaları yakından  takip ettikleri yorumunda bulunan Financial Times'ın Hindistanlı muhabiri,  Yıldırım'a Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ettiği için hakkında dava açılan HDP  Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutuklanma ihtimalinin olup olmadığını  sordu.

Soru karşısında Yıldırım, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu  hatırlatıp, ister milletvekili ister sade vatandaş olsun, herkesin hukuk  devletinin gereğini yerine getirmesi gerektiğini, konumunun ve pozisyonunun bir  ayrıcalık sağlamayacağını belirterek, "Terör örgütüne aleni destek olmak  Türkiye'de suçtur. İşleyen milletvekili de olsa suç, sade vatandaş da olsa suç.  Yargı mensupları kanunları biliyor, kanunlara göre de kim suç işliyor, kim suç  işlemiyor onu da takip ediyor. Bu arkadaşımız hakkında da bir soruşturma  başlatmış, bir sonucunu bekleyelim. Nedir, ne değildir. Eğer suç işlemediyse,  zaten ortaya çıkar, suç işlediyse de cezasını çeker." dedi.

Soruyu soran basın mensubunun Hindistan'dan geldiğini öğrendikten  sonra, kendisine "Hindistan'da durum ne?" diye soran Yıldırım, gazetecinin, "Bir  suç işlendiği zaman, Türkiye'de ve dünyada olduğu gibi kanunlara göre hareket  ediliyor." cevabını aldıktan sonra, "Türkiye'de de biz aynen öyle yapıyoruz işte,  bu kadar basit" ifadelerini kullandı.

Aynı gazeteci tarafından sorulan, "Türk devleti, siz, Sayın Erdoğan  darbe girişiminde suçu Sayın Fethullah Gülen ve takipçilerine attınız ancak, siz  hükümetinizin ilk 10 yılı boyunca Gülen örgütü ile çok yakın ilişkiler  içindeydiniz AK Parti olarak. Benim gibi kişiler veya yabancı yatırımcılar Gülen  hareketinin Türkiye'de bu kadar hızlı olması konusunda AK Parti'yi ne kadar  suçlamalı? Darbe girişiminde bulunacak kadar güçlenmesinde AK Parti ne kadar  sorumlu tutulmalı?" sorusuna şu cevabı verdi:

"Bir kere 'Mister Gülen' dedin, o Mister falan değil, onu geç.  Terörist başı Mister olur mu ya, nerede görülmüş? Adam şeytana pabucunu ters  giydiren adam, ne Misteri? Milletin canına okudu, bu kadar şehidin kemikleri  sızlıyor, bu kadar gazimiz var. Alçak! Soruya gelince, tabii eleştirebilirsiniz.  Suç işlemeyene kadar herkes masum. Suç işleyince kanunlar devreye giriyor.  Seninle beraber gidiyoruz mesela, arkadaş olduk, üç,beş, on sene...

Sonra günün birinde diyorsun ki, 'Arkadaş buraya kadar, senin  kollarını bağlıyorum, ihtilal yapıyorum.' Genelkurmay Başkanı'nın yanında on  senedir duruyor adam. Bir tek yatakları ayrı, günleri hep beraber geçiyor. Özel  kalemi, yaveri, en yakın adamı ve darbede onu etkisiz hale getiren bu. Peki o  zaman Genelkurmay Başkanı'nı mı suçlayacağız. Kapalı bir örgütten bahsediyoruz,  kapalı kutu, şeffaf değil, kayıtları yok, ilkeleri yok, prensipleri yok, senin  benim gibi gözüküyor ama başka bir gündemleri var, başka bir hesapları var.  Yaptılar, yaptılar, yaptılar, sonunda da tökezlediler, hataları meydana çıktı, bu  kadar basit."

FETÖ'nün sadece Türkiye'nin sorunu olmadığına, bunun küresel bir örgüt  olduğuna işaret eden Yıldırım, "Bütün ülkeler için bu tehdittir. Biz bütün  ülkeleri uyarıyoruz, buna karşı tedbirli olun, bizim canımız yandı sizin de  canınız yanmasın" dedi.

Düzenleyen:  - GÜNDEM
Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...