Vizesiz AB cepte

22. faslın görüşmeye açılmasıyla tekrar hızlanmaya başlayan Türkiye-AB ilişkileri, Ankara'da atılan iki imzayla tarihi bir eşiği daha aştı. Türk vatandaşlarının Avrupa'ya vizesiz seyahatinin önünü açacak "Vize Serbestisi Diyaloğu Mutabakat Metni" ve Türkiye üzerinden AB'ye kaçak yolla girenlerin geri gönderilmesini sağlayan "Geri Kabul Anlaşması" Ankara Palas'taki törenle imzalandı. İki anlaşmaya da AB adına İçişleri Komiseri Cecilia Malmström imza atarken, Türkiye adına Vize Serbestisi Metni'ni Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Geri Kabul Anlaşması'nı İçişleri Bakanı Muammer Güler imzaladı. Başbakan, "Türklere vizesiz Avrupa'nın" kapılarını açacak anlaşma sonrası AB'ye "önyargıları gözden geçirme" çağrısı yaptı...Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-AB Arasında Vize Serbestisi Diyaloğu ve Geri Kabul Anlaşması imza töreni sonrasında AB ülkelerine seslendi. "Artık Türkiye kaçılan değil, dönülen ya da gelinen bir ülke oldu" diyen Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: 3 Kasım 2002 milattı, hükümetimizin iş başına gelmesiyle yeni süreç başladı. 17 Aralık 2004 ve 3 Ekim 2005. Bugün de tıpkı bu tarihler gibi bir milat özelliğini taşıyor. Uzun, kararlı bir mücadele ve müzakere süreci sonunda Türkiye'nin hassasiyetlerini de dikkate alan yol haritasında mutabık kalındı. 3-3,5 yılın sonunda vatandaşlarımıza vizesiz Avrupa seyahati başlamış olacak.AB'de 'TC vatandaşları Avrupa'ya akın edecek' havası oluşturuluyor. Vize, 12 Eylül rejiminin çıkışları önlemek için istediği uygulamaydı. Yaptığımız reformlarla, ekonomideki başarılarla Türkiye, kaçılan değil dönülen, gelinen ülke oldu. Gururla ifade etmeliyim, yurt dışına gidenler baskılardan kaçmak, iş bulmak, okumak için değil yatırım yapmak ve mazlumlara yardım için koşturuyor. Vizeler kalktığında ne Türkiye ne AB üyeleri sorun yaşamayacak. Yük olmaya değil, yük almaya geliyoruz.
Vize engeli çok önce kalkmalıydı. Bu, daha çok AB'ye zarar verdi. (Cebinden çıkardığı notları göstererek) Bakanlar Kurulu toplantılarının değişmez maddesi AB sürecidir. Süreci hep cebimde taşıyorum. Ocak ayında bir dizi temasla sürece ivme kazandıracağız. 21 Ocak'ta Brüksel'e ziyaret gerçekleştiriyoruz. 27-28 Ocak'ta ise Fransa Cumhurbaşkanı Türkiye'ye gelecek. İnanıyorum ki bu trafik sürecek ve 2014 farklı bir yıl olacak. Acı hadiselerden ders çıkarıp AB içinde Türkiye hakkında önyargıların ve engellemelerin gözden geçirilmesi en büyük arzumuzdur.
Haber Merkezi ANKARA