Uzmanlar CAATSA kararlarını değerlendirdi: ABD yaptırımları sözde kalır

Uzmanlar CAATSA kararlarını değerlendirdi: ABD yaptırımları sözde kalır

GÜNDEM Haberleri

“Yaptırımların kısıtlı olacağını düşünüyorum çünkü Türkiye’yi daha da Rusya’nın yanına iterler. ABD, Türkiye ile ilişkileri tamamen koparıp ülkeyi bölgesel düzeyde başka ülkelere bırakacak kadar aptal değil.”

Haber Merkezi

Uzmanlar, ABD Senatosunun Rusya'dan alınan S-400 füze savunma sistemi sebebiyle Türkiye’ye yönelik CAATSA müeyyidelerini de kapsayan tasarıyı kabul etmesini gazetemize değerlendirdi. Türkiye'nin NATO’nun ikinci büyük ordusu ve tarihî müttefiki olduğuna dikkat çeken uzmanlar, yaptırımların Ankara'yı daha fazla Çin’in ve Rusya’nın yanına iteceğini bu yüzden kısıtlı olacağını belirtiyor. Türkiye'ye konuşan uzmanların değerlendirmeleri şöyle:

KISITLI OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM
Stratejist Hakan Akbaş:
Ekonomik olarak etkisi kısıtlı kalır. Ben finansal tarafta, bankacılık tarafında yaptırım beklemiyorum çünkü çok ağır olur. ABD, 2018 Ekim’de S-400 alımına ilişkin Çin’e bir yaptırım uyguladı. Orada yaptığının benzerini Türkiye’ye uygulayacaklarını öngörüyorum… CAATSA dediğimiz aslında bir menü ve bunun içerisinden seçiyorsunuz. Savunma sanayii açısından belli bürokrat ve şirketleri hedeflerler. Türkiye, NATO’nun ikinci büyük ordusu ve tarihî müttefiki. ABD’nin Orta Doğu’da asker azalttığı ve azaltmaya devam edeceği bir süreç var ve ABD ile Türkiye’nin çıkarlarının örtüştüğü bir dönem söz konusu. Finansmanı etkileyen şeyler Türkiye ekonomisini felç edebileceği için daha fazla Çin’in ve Rusya’nın yanına itecektir. Bunu yapmaları da ABD açısından ahmaklık olur. Yaptırımların kısıtlı olacağını düşünüyorum çünkü Türkiye’yi daha da Rusya’nın yanına iterler.

SAVUNMADAKİ ATILIM RAHATSIZ ETTİ
Ekonomist Prof. Dr. Seyfettin Erdoğan:

Türkiye’nin son yıllarda savunma sanayiinde yatırım yapması ve kendi kendine yetmeye başlaması bazı ülkeleri rahatsız ediyor. Savunma sanayiinde çok önemli yatırımlar yapıldı. Siyasi ve diplomatik manevralarla sadece ABD ile değil başka ülkelerle de işbirliği yapma açısından bir duruş ortaya koyuldu. ABD’yi rahatsız eden Türkiye’nin Rusya ile girmiş olduğu ilişki aslında. Türkiye’nin uluslararası arenada kişilikli bir duruş sergilemesi ABD’yi tedirgin ediyor. Ne olursa olsun bu maddelerin uygulanabileceği kanaatinde değilim. ABD, Türkiye’nin bölgede çok güçlü bir ülke olduğunun ve işbirliği yapılabilecek tek ülke olduğunun farkında. ABD, Türkiye ile işleri tamamen koparıp, ülkeyi bölgesel düzeyde başka ülkelere bırakacak kadar aptal değil. Ama kısa dönemde belki kurlarda bir manipülatif değişiklikler görebiliriz. Aba altından sopa göstermek gibi bir düzenleme.  Bunun şöyle bir tehlikesi var; Türkiye, tam dış yatırımları çekmek için yapısal reformlara hızlı bir şekilde girişirken böyle bir manipülatif atak bu reform girişimlerini sekteye uğratabilir. Uyanık olmak lazım. Türkiye’de yabancı sermayenin gelmesi için ekonomik olarak çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz. Bu yapısal reformları ABD’nin bu tehditlerine boyun eğmeden hızlı bir şekilde uygulamalıyız.

JAMES JEFFREY'DEN İTİRAF: TÜRKİYE'NİN EKONOMİSİNİ YIKMAYA HAZIRDIK
ABD'nin eski Türkiye Büyükelçisi ve eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, görev süresince Suriye'de neler yaşandığına ilişkin açıklamalarda bulundu. Washington'da, Al Monitor adlı bir siteye konuşan Jeffrey, Türkiye'nin güneyinde kurmaya çalışılan terör koridoruna karşı başlatılan başarılı harekâtlara değindi. ABD'li ismin her sözü itiraf niteliğindeydi... Bu operasyonların durdurulması için çaba gösterdiklerini dile getiren Jeffrey, ekonomi alanında adımlar atmaya hazır olduklarını söyledi. Jeffrey, "Türkiye ile Ekim 2019 ateşkesini müzakere ederken yaptığımız buydu. Ekonomilerini yıkmaya hazırdık" dedi.

İŞTE O MADDELER:
CAATSA müeyyideleri 12 maddeden oluşuyor ve CAATSA uyarınca ABD Başkanı’nın bu addelerden en az beşini seçmesi gerekiyor. 12 madde şöyle:
1- Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara ABD İhracat-İthalat Bankaları kredi desteği verilmemesi,
2- ABD'nin mal ve hizmet ihracatını durdurması,
3- ABD mali kurumlarından büyük miktarda kredi tedarik edilememesi. 12 aylık bir süre içinde toplamı 10 milyon doları bulan kredilerin tedarik edilmesinin yasaklanması,
4- Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi uluslararası mali kurumlardan kredilerin bloke edilmesi,
5- ABD hükûmeti fonlarına sahip olan ya da ABD'nin doğrudan iş yaptığı mali kurumlara yaptırım uygulanması,
6- Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlarla ABD mal ve hizmetlerine ilişkin sözleşme yapılmaması,
7- Döviz üzerinden işlem yapılmasının yasaklanması,
8- ABD'nin yetki alanına giren banka ödemeleri ve para transferlerinin yaptırım kapsamına alınması,
9- Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumların ABD topraklarında gayrimenkul edinmesiyle ilgili işlemlerin yasaklanması,
10- ABD'deki kişi ve kurumların yaptırım uygulanan kişi ve kurumlarla sermaye veya borç alışverişi ya da yatırım yapmasının yasaklanması,
11- Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlarla bağlantılı kurumsal yetkililere vize yasağı getirilmesi,
12- Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumların üst düzey görevlilerine yaptırım uygulanması.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...