Türkiye'de destek, Suriye'ye gözdağı

Suriye'nin bir Türk jetini düşürmesinin ardından Türkiye'nin talebiyle 4. madde kapsamında acil toplantıya çağırılan NATO ülkelerinin Daimi Temsilcileri yaklaşık bir buçuk saatlik toplantılarını tamamladı. Belçika'nın başkenti Brüksel'deki NATO karargahında Genel Sekreter Anders Fogh Rasmussen'in başkanlığında 2 saate yakın toplantı yapan 28 ittifak üyesinin daimi temsilcisinin onayladığı ortak açıklamada Suriye şiddetle kınandı.
Açıklamada, Suriye'nin eyleminin kabul edilemeyeceği vurgulandı.
Genel Sekreter Rasmussen'in basın toplantısında okuduğu NATO açıklamasında "Durumu yakından ve büyük endişeyle izlemeye devam ediyoruz ve NATO'nun güneydoğu sınırındaki gelişmeleri kontrol altında tutmaya devam edeceğiz" denildi. Rasmussen, "NATO'nun güvenliği ayrılmaz bir bütündür. Türkiye ile güçlü dayanışma içindeyiz" dedi.
Rasmussen, Türk askeri uçağının düşürülmesi konusunda yapılan toplantıda, ittifak üyelerinden herhangi birine yapılan saldırının üye ülkelerin tamamına yapıldığını belirleyen 5. maddeyi tartışmadıklarını söyledi.

RASMUSSEN: KABUL EDİLEMEZ
Kritik toplantının ardından NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen şu önemli açıklamalarda bulundu: "Suriye'nin Türk jetini düşürmüş olması kabul edilemez ve tarafımızdan en güçlü şekilde kınanmaktadır. NATO müttefikleri NATO'nun Güney-Doğu sınırlarında yaşanan gelişmeler konusunda teyakkuzda olmaya devam edecektir. İçinde bulunan durumda desteğimiz ve dayanışmamız Türkiye'yledir."
Rasmussen, 'Bundan sonra yeni bir olay daha yaşanırsa NATO'nun tepkisi ne olabilir?' sorusuna ise, bu aşamadan sonra yeni bir olay yaşanmasına ihtimal vermediğini belirterek, böyle birşey olması durumda yeniden karşıklı fikir ve bilgi teatisinde bulunulacağını kaydetti. NATO üyelerinin Türk tarafının toplantıda kullandığı argümanlar ve açıklamalardan tatmin olup olmadığı sorusuna Rasmussen, net bir yanıt vermekten kaçınırken; NATO'nun Türkiye ile dayanışma içerisinde olduğunu ve olacağını tekrarlamakla yetindi.

NATO'NUN 4. VE 5. MADDESİ
NATO'yu kuran 1949 tarihli Washington Antlaşması'nın 4'üncü maddesi, üye ülkelerden herhangi birinin toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı ya da güvenliğinin tehdit edildiği görüşüne sahip olması halinde tüm üyelerin birlikte istişare yapmasını öngörüyor. Antlaşmanın toplu savunmayı içeren ve NATO tarihinde sadece 11 Eylül saldırılarının ardından işletilen 5'inci maddesi ise herhangi bir üyeye silahlı saldırıya tüm İttifak'a yapılmış gibi ortak cevap verilmesini düzenliyor.