Türkiye Gazetesi Başyazarı Yılmaz Öztuna vefatının 10. yılında anıldı

Türkiye Gazetesi Başyazarı Yılmaz Öztuna vefatının 10. yılında anıldı

GÜNDEM Haberleri

Büyük tarihçi merhum başyazarımız Yılmaz Öztuna, vefatının 10. yılında Esenler'de düzenlenen bir panelle yâd edildi.

Kadir Topbaş Kültür Merkezinde yapılan etkinlikte Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Satan, Genel Yayın Yönetmenimiz İsmail Kapan ve yazarımız Dr. Yılmaz Öztuna’nın kültür ve fikir hayatında yaptığı hizmetleri anlattı. Etkinliğin moderatörlüğünü Haber Müdürümüz Fatih Selek yaptı.

"KENDİNİ OKUTMAYI BİLİRDİ"

Tarihçi Prof. Dr. Ali Satan, merhum Öztuna hakkında şu değerlendirmeyi yaptı: "Ciltler dolusu eseri meydana getirmek için salon kadar kitabı görmek lazım. Hedefi olan, ne yapacağını bilen biri olarak Yılmaz Öztuna kütüphane kütüphane dolaşıp araştırma yaparak kendini geliştirdi. Çok önemli muhitlerde bulundu. Alanında kıymetli kişileri dinleyip kulağı doldu. Bunlarla yoğrularak kendini geliştirdi. Erken yaşlarda özel dersler alarak ilmin kapılarını açmaya çalıştı. Onun eserleri Yahya Kemal’in şiirlerin açılımıdır. Önemli bir özeliği halka yazdıklarıyla ulaşabilmesiydi. Kendini okutan bir tarihçiydi. Yılmaz Öztuna, Türk tarihi üzerine yoğunlaşmış, Orta Asya’dan Avrupa’ya kadar bir bütün içinde Türklerin izini sürmüştür. Eğer Türkiye değil dünya tarihini yazmış olsaydı bugün dünyanın en bilinen tarihçileri arasında yer alırdı."

“AKADEMİ DÜNYASI DAHA FAZLA İRDELEMELİ”

Merhum Öztuna'nın şahsiyetini anlatan Genel Yayın Yönetmenimiz İsmail Kapan şunları ifade etti: "Tam bir İstanbul beyefendisiydi. Farklı bir kişilikti. 82 sene yaşadı. 11 yaşında makale yazmış, yani vefat edene kadar 71 yıl aralıksız çalışmış. Kendisine yapılan bütün hücumlara karşı mücadelesini verdi. Tarihi topluma sevdirdi. En önemlisi, doğru bilgilerle eserlerini meydana getirdi. 1990 yılından itibaren Türkiye Gazetesinde yazmaya başladı. Vefat ettiği son güne kadar başyazarlığını sürdürdü. Bin 600 baş yazı yazmış bizim gazetede. Son yazısını hastaneye tomografi çekmeye giderken yazdığını biliyorum, o kadar disiplinliydi. Yılmaz Öztuna’yı akademik dünyasının adeta görmezden gelmesi ayrı bir dramdır. Tarihe meraklı kişiler onu daha fazla irdelemeli ve bıraktığı mirasa sahip çıkmalıdır. Türk kültür hayatına bu kadar hizmet eden isim çok azdır."

“GENİŞ KİTLELERİ TARİHLE BULUŞTURDU”

Yazarımız Rahim Er de Yılmaz Öztuna'nın resmi tarih tezlerinin aksine Osmanlı'nın bilhassa da Sultan Abdülhamid Han'ın hakkının teslim edilmesinde rolünün büyük olduğuna temas etti. Er, "Makalelerinde en dikkat çeken tarafı, Türkçeye gösterdiği özendi. Kitabını yayınevine gönderdiği zaman virgülüne dahi dokunulmasına izin vermezdi. Öztuna’yı Öztuna yapan Türkçeye olan hürmetleri ve yazma üslubundaki okuyabilme, dinletebilmesi. Geniş kitleleri tarihle buluşturdu. Yılmaz Öztuna’nın feyz aldığı ana kaynak Yahya Kemal’dir. Bir çok ezberi bozan bir isimdir" diye konuştu. Er, gençlere Öztuna'nın "Bir Darbenin Anatomisi" ve "Yavuz Sultan Selim" kitaplarını okumalarını tavsiye etti.

BÜYÜK HİZMETLERİ OLDU

Öztuna'nın çok kıymetli eserler verdiğini hatırlatan Fatih Selek ise "Yılmaz Öztuna çok önemli bir değer. Geçtiğimiz yüzyıl içerisinde yetişmiş önemli bir entelektüel. Müzikolog, tarihçi entelektüel, siyasetçi birçok yönüyle örnek bir ilim adamıydı. Çığır açtı, Sultan Abdülhamid Han’ın hakkının teslim edilmesi, Osmanlı hanedanının Türkiye'ye gelmesi, Hırka-i Saadet dairesinde Kuran-ı Kerim okunması, Ayasofya’nın bir kısmının ibadete açılması gibi birçok fikri ortaya attı ve bunlara öncülük etti. Osmanlı tarihini Türk milletine sevdirdi. Çok kıymetli tarihçilerin yetişmesine ilham oldu. Biz de burada 10. yılında onu andık. Allah gani gani rahmet eylesin" diye konuştu.
Etkinlik, Esenler Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Taşçı'nın konuşmacılara çiçek takdimiyle sona erdi. 9 Şubat 2012’de aramızdan ayrılan Yılmaz Öztuna, ardında 100'e yakın kitap bıraktı. Büyük Türkiye Tarihi ansiklopedisi en bilinen eseri oldu.

Türkiye Gazetesi Başyazarı Yılmaz Öztuna vefatının 10. yılında anıldı

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...