Diyarbakır'ın hanım ağası gazetemize konuştu: Ağalık, vermek üzerine kurulu

Şeyhdoda Aşireti lideri olan AK Partili Suna Kepolu Ataman “Ağalık aslında ağabeyliktir, ‘vermek’ üzerine kuruludur. Vaktinden, geleceğinden, uykundan, yemeğinden, sağlığından veriyorsun” dedi.
EMRAH ÖZCAN'IN HABERİ - Diyarbakır’da “Hanım Ağa” lakabı ile tanınan aşiret lideri ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Suna Kepolu Ataman, bayramda gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Diyarbakır’da adeta bir barış elçisi gibi çalışan Ataman, bölge halkı tarafından çok sevilen ve değer gören biri. Adalet Partisi ve Anavatan Partisinden üç dönem milletvekilliği yapmış, yaklaşık 30 bin nüfuslu Şeyhdoda aşireti lideri Mahmut Kepolu’nun kızı olan Ataman, önce ağabeyini, ardından babasını kaybedince aşiretin başına geçmiş. Ataman, o günleri şöyle anlattı:
TAM DESTEK GÖRDÜM
“Babam vefat etmeden sekiz ay önce abimizi kaybettik ve beş kız kardeş kaldık. Babam öldüğü zaman 15 yaşındaydım. 25 yaşında babamın koltuğuna oturdum. Hem siyaseten hem aşiretten onun izinden gittim. İkisini beraber yürüttüm. Ben bu kararı verirken, babamın bütün dostlarını ve aşiretin önde gelenlerini topladığım da açıkladım. Bunu açıkladığım da bazı büyüklerimizin ağladığını gördüm, duygulandılar. O dönemde ataerkil bir yapı vardı. Sanılanın aksine, bir kadın olarak 90’lı yıllarda aşiret lideri olmak istememden dolayı çok destek gördüm, saygı, hürmet gördüm.”
HALKIM İÇİN YAŞIYORUM
Babasından devir aldığı misyonu uzun yıllardır devam ettiren Ataman, ‘Hanım Ağa’ lakabını yadırgamadığını, ağalığın sanıldığının aksine güzel bir şey olduğunu belirtti. Ataman “Gerçekten Hanım Ağa’yım. Ağalığı herkes öcü gibi görüyor ama ağalık aslında ağabeyliktir, vermek üzerine kuruludur. Vaktinden, geleceğinden, uykundan, yemeğinden, sağlığından veriyorsun. Âdeta halkın için yaşıyorsun, yol gösterici oluyorsun. 24 saat uyumadığım, yemek yemediğim günler olmuştur. Sadece ekonomik olarak değil maddi ve manevi her şeyinden veriyorsun” dedi.
HALKA HİZMET İÇİN YETİŞTİRİLDİK
Suna Kepolu Ataman, Diyarbakırlı bir çiftçi, bir iş kadını ve bir anne olarak yoğun iş temposundan dolayı zaman zaman ailesini ihmal etmek mecburiyetinde kaldığını belirterek şunları söyledi: Biz halkı seviyoruz. Babamız bizi böyle yetiştirdi. Dokuz yaşında benim çocukluğum bitti, doyasıya yaşayamadım. Hâlen oyuncak görünce içimde bir heyecan oluşur. Biz halka hizmet için yetiştirildik. Bizim için çok önemli bir eğitimdi. Şu anda onun meyvesini yiyoruz. Halk için çocukluğumuzdan vazgeçtik. Sıkı bir eğitim aldık. Ailemi ihmal etmek zorunda kaldığım çok zamanlar oldu. Hayatta en çok üzüldüğüm konu budur. Oğlum büyüdü ama küçüklüğünü doğru dürüst göremedim. Ben sürekli çalıştım ve bölgemizin insanı için mücadele ettim. Çocuğuma bir gün bunu söylediğim de, ‘Anne sen böyle yapmasaydın, ben bu kadar güçlü olamazdım’ dedi ve benim gönlümü hoş etti. Bu cümleyi duymak beni çok mutlu etti. Hayatta insan arasında ayrımcılık yapmıyorum. Adalet benim için en önemli kıstas. Haksızlığı asla kabul etmedim, edemem. Diyarbakır’da bazen olaylar yaşanır, bölgem olmadığı hâlde bana gelip, ‘Bu işte hakem sen ol’ derler. Adaletten asla şaşmam. İşlerimi birine emanet ederim ama halkımı asla.
ÖZAL’A SALATAYI BEN YAPMIŞTIM
Babasının merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı, kendisinin ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı aynı evde ağırladığını söyleyen Ataman “Özal 1986 yılında bir baraj açılışı için bölgeye gelmişti ve evimizi de ziyaret etti. Özal’ın helikopterle inmesini, eve girmesini, hepsini çok iyi hatırlıyorum. Küçük kız kardeşime çiçek vermişti. Geldiğinde yemekleri kendimiz yapmıştık, salatayı ben hazırlamıştım. Bu konu hakkında yine bir açılışta Cumhurbaşkanı’mız Erdoğan; ‘Özal gelmişse o eve ben de geleceğim’ demiş ve sözünü tutmuştu. Çok duygulandık. Sanki rahmetli babam da oradaymış gibiydi. Farklı bir duyguydu. Anlatılması hakikaten güç, minnettarız. Hâlen aramızda bu anı hatırlar, duygulanırız” diye konuştu.
ERDOĞAN VAZGEÇİLMEZ BİR LİDER
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Suna Kepolu Ataman, Kürtler için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ayrı bir yeri olduğunu söyledi. Ataman “Biz Kürtler için Cumhurbaşkanı’mız vazgeçilmezdir. Biz çok şeyler gördük ve yaşadık. Cumhurbaşkanımız geldiği gün biz 'Kürt’üz’ diyebildik. Kürtler için Cumhurbaşkanı’mızın ayrı bir önemi var. Devlet televizyonlarında Kürtçe yayın yapılıyor. Bunlar bizim için çok kıymetli. Cumhurbaşkanı’mız bizim için bir önder, lider ve değerdir. Vazgeçilmez bir liderdir” dedi.
ESKİ ÂDETLER BİZDE HÂLÂ DEVAM EDİYOR
Bayramlarda gelenekselci yapılarını sürdürdüklerini belirten Ataman “Önce bayram namazı, ardından bütün köy ile mezarlık ziyaretleri. Daha sonra bütün köy, birlikte kahvaltı yapıyoruz. Hemen sonra ise köyün imamı ile birlikte bütün köyle bayramlaşma. Daha sonra hanemize çekilerek gelen misafirleri ağırlama. Eski âdetler bizde devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Eskiden çocukların bayram sevincini daha çok yaşadığını kaydeden Ataman “Çocukluğumuzda sabah uyandığımızda, baş ucumuzda kıyafetler ve ayakkabılar olurdu. Bu heyecanı bugün dahi hatırlıyorum. Yeni nesilde bu heyecan yok. Bizde bayram özeldi” dedi.