'Savunmaları hep aynıydı üç maymunu oynadılar...'

Sanıklar davaları uzatmak için çeşitli manevralar sergilediler. Bir merkezden hazırlandığı izlenimi veren savunmalar yapıldı. Duymadık, görmedik, bilmiyoruz gibi ifadelerle âdeta üç maymunu oynadılar. Mahkeme heyetine yönelik üstü kapalı tehditler savurdular.
DAMLA PEKER
AK Parti Adıyaman Milletvekili ve Merkez Disiplin Kurulu (MDK) Başkanı Ahmet Aydın, yargılama sürecinde sadece şehit ve gazi yakınlarının değil her kesimden binlerce vatandaşın FETÖ’cü hainlere yönelik öfkelerine şahit olduklarını söyledi. Darbe davalarını yakından takip eden ve duruşmalarda şehit yakınlarına destek olmak için yanlarında olan AK Parti Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Ahmet Aydın, FETÖ’nün kilit isimlerinin duruşmalarda sergiledikleri tavırları ve gözlemlerini gazetemize anlattı. 15 Temmuz’un istiklalimiz ve istikbalimiz bağlamında ülke tarihinde karşılaştığımız en kanlı ve tehlikeli girişimlerden biri olduğunu söyleyen Aydın, özetle şu değerlendirmelerde bulundu:
MİLLÎ GÜVENLİK MESELESİ
“Şükür ki Allah’ın lütfu, milletimizin cesareti ve eşsiz direnişi ile Sayın Cumhurbaşkanı’mızın o süreçte ortaya koyduğu liderlik sayesinde bu hain girişim kısa bir sürede bertaraf edildi. Özellikle devlet içerisine sızmış, devlet mekanizmasını kendi çıkar ve amaçları için kullanmış bu yapının, darbe girişimi sonrasında kamudan temizlenmeye başlanmış olması, milli iradeyi ve siyaset mekanizmasını daha etkin hâle gelmesini sağlamıştır. FETÖ’ye yönelik olarak başlatılan mücadele ve alınan tedbirler sayesinde ülkemizde kararların daha hızlı bir şekilde alınması ve etkin olarak da uygulanabilmesinin yolu açılmış, millî güvenliğimiz iç ve dış tehditlerden arındırılmış, geleceğe daha sağlam adımlarla ve umutla yürüyen bir Türkiye tablosu ortaya çıkmıştır.
ÜÇ MAYMUNU OYNADILAR
Özellikle Genelkurmay Çatı davasını takip etmeye çalıştım. Elbette 251 vatan evladımızın şehit, 2 bin 193 gazimizin olduğu bu hain darbe teşebbüsünden sonra sorumluların kısa süre içerisinde yargı önüne çıkartılmış olması, milletimizin gönlüne su serpmiştir. Şehit ve gazi yakınlarının o kanlı günün hesabının adalet önünde görülmesini memnuniyetle karşıladıklarını gözlemledik. Yargılama sürecinde bu acıları kendilerine ve milletimize yaşatan darbecilere yönelik sadece şehit ve gazi yakınlarımızın değil her kesimden binlerce vatandaşımızın bu hainlere yönelik tepki ve öfkelerine şahit olduk. Sanıklar her defasında dava sürecini uzatmak ve ciddiyetten uzaklaştırmak için çeşitli manevralar sergilediler. Duymadık, görmedik, bilmiyoruz gibi ifadelerle âdeta üç maymunu oynadılar. Özellikle yargılamanın son aşamalarında mahkeme heyetine yönelik üstü kapalı tehditler savurdular. Bir merkezden hazırlandığı izlenimi veren savunmalar yapmaya çalıştılar. Ancak bu oyunları mahkemenin adil bir şekilde karar vermesini önleyemedi ve hak ettikleri cezaları aldılar.
Mahkemeler umumiyetle makul yargılama süresi içerisinde ve adil yargılama usul ve ilkelerine uygun bir şekilde titiz bir çalışma yürütüyor. Takip ettiğimiz Genelkurmay Çatı Davası’nda bunu bizzat gözlemleme fırsatı bulduk. Aralarında sözde ‘Yurtta Sulh Konseyi’ üyelerinin de bulunduğu 224 sanıklı dava, basının ve kamuoyunun gözü önünde, her yönüyle şeffaf ve adil bir yargılamanın yapıldığını bize gösterdi. Nihayetinde tepe yönetimden 16 sanığa yüz kırk birer defa ağırlaştırılmış müebbet, 128 sanığa ağırlaştırılmış müebbet, bazı sanıklara ise müebbet ve süreli hapis cezaları verildi. Adaletin bu manada tecelli etmesi ve beraberinde gelen ağırlaştırılmış müebbet cezalar, şehit ve gazi yakınlarımızın yaralarına bir nebze de olsa su serpti ve memnuniyetle karşılandı.
TSK’DA TEMİZLİK SÜRÜYOR
Yıllardır gizli kapaklı ve sinsice ülke içinde ve dışında örgütlenmiş, ilişkileri oldukça karmaşık bir terör örgütü var karşımızda. Geldiğimiz noktada gerçekleştirilen adli ve idari süreçlerle birlikte büyük ölçüde örgüte yönelik bir başarı elde edildi ve tehdit minimize edildi. Ancak burada sürekli ve kararlı bir mücadele gerekiyor. İktidarımızın ve hükümetimizin bu konudaki kararlılığı ortadadır. Devletimizin bütün kurumlarında da aynı hassasiyeti görüyoruz.
FETÖ BİR MAŞADIR
FETÖ gibi terör örgütleri, uluslararası istihbarat ağlarının ülkemiz üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için kullandıkları maşalardır. Tek amaç, devleti ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü koruyan ülkemizin uluslararası arenada önce güçsüz bir ülke hâline getirilmesi, akabinde de yok edilmeye çalışmasıdır. Çünkü ülkemiz güçsüz düşürülürse onlar istedikleri gibi bölgede at koşturabilecekler. Ancak bunlar nafile çabalardır. Zira ülkemiz; tarihi kodlarıyla, gelecek tasavvuruyla, güçlü toplumsal bağıyla bölgede ve dünyada her daim söz söylemeye devam edecek, masum ve mazlum milletlerin de her zaman umudu olacaktır.