Savaştan kaçan mülteci perişan, neden geldim İstanbul'a

Türkiye'ye sığınan Suriyelilerden İstanbul'a gelenlerin çoğu sefalet içinde. En kötü durumdakiler, parklarda yaşayanlar. Paraları olsa dönmeye razılar.
Suriye'de kanlı savaş, 2.5 yılda geride on binlerce ölü bıraktı. Birleşmiş Milletler, son 2 yılda Suriye'den 2 milyon insanın kaçtığını belirtiyor. Bunların bir milyonu son 6 ayda iltica edenler. Sığınmacıların en yoğun giriş yaptığı ülkelerden birisi de Türkiye. Şu anda Suriyelilerin sayısı 500 bin civarında. Bir bölümü kamplarda yaşarken, bir bölümü de Güneydoğu'da giriş yaptıkları şehirlerde hayatlarını idame ettirmeye çalışıyor. Buradan İstanbul'a göç edenlerin sayısı da hiç az değil. Parası olmadığı için parklarda barınanlardan, otellere yerleşenlere kadar çok sayıda Suriyeliye rastlamak mümkün.Suriyelilerin İstanbul'da yoğunlaştığı bölgelerden birisi Unkapanı'ndaki Küçükpazar Mahallesi. Dar sokaklar üzerinde yükselen 4-5 katlı binaların alt katlarında bakkal, kahvehane, fırın gibi dükkanlar var. Dükkân sahipleri genellikle o apartmanda daire sahibi. Buraları otel şeklinde işleten de var, günlük ya da aylık olarak kiraya veren de.
Dar sokaklardan geçerek, mahallenin meydanındaki kalabalığı fark ediyoruz. Burada, küçük bir kahveden Suriyeli mültecilere küçük torbalar halinde gıda yardımı yapılıyor. Kahvenin sahibi de yıllar önce Suriye'den göç etmiş bir Türk. Erzak torbalarının içinde bakliyat var.
Yardım yapılan dükkânı karşıdan gören marketin önünde biriken Suriyeli gençlerin, liderleri saydıkları bir ağabeyleri var ancak konuşmak istemiyor. Gençlerden adını vermek istemeyen birisi çıkıyor öne. 7 ay önce Halep'ten, 15 aile göç etmişler. Kampa neden yerleşmediklerini "Sevmediğimiz bir ortam var. Çalıştırıyorlar ama maaş vermiyorlar" diyerek açıklıyor. İstanbul'a hiçbir güvenceleri olmadan gelmişler. Geçimlerini tekstil işçiliği yaparak, işportacılıkla ya da su satarak sağlıyorlar. Günlük kazançları, 20-30 lira civarında. Küçükpazar'dan ayrıldıktan sonra parklarda yaşayan Suriyelileri merak ettiğimiz için Bahçelievler Belediyesi'nin yanı başındaki bir parka gidiyoruz. 4-5 aile, parkın sınırlarını da çizen, yüksek koruların altına tünemiş. 42 yaşındaki Hüseyin Abdu'nun 4 çocuğu var. Şam'da ayakkabı boyacılığı yapan Abdu, "Kiraya gücüm yetmez. Başımızı koyacak bir eve ihtiyacımız var. Param olsa geri dönerim" diyor. Zaten İstanbul'da umduğunu bulamayanlar hemen geri dönüyor.
Muhaberat cirit atıyor
Suriyelilerin İstanbul'da yoğunlaştığı bölgelerden Unkapanı'ndaki Küçükpazar Mahallesi'nde yaşayanlardan biri de 20 yaşlarındaki Hüsnü. Halep'te araba alıp satıyormuş. Esad'ı desteklediğini söylüyor. Türkiye için de iyi şeyler düşünmüyor. Fotoğraf çekmek istiyoruz, kabul etmiyor. Korkuyor. Neden korktuğunu, şöyle açıklıyor: "El Cezire haber yaptı, Suriyeli istihbaratçılar da mülteci kılığında gelip buradakileri götürdü. Esad ve adamları ile Şebbiha, Türk medyasında çıkan her şeyi izliyor." Semtte zaman zaman Suriyelilerle gerginlik yaşanıyor. Sebebi, halkın Suriyelilerin yaptığı gürültüden rahatsız olması.
TÜRKİYE'DE YAKLAŞIK 37 BİN MÜLTECİ VAR
AFAD verilerine göre; Türkiye'de 5 bini 12-17 yaş arası 36 bin 836 mülteci bulunuyor. Kamplardaki Suriyeli sayısı ise, 201 bin 67.
Fatih Vural
Bahçelievler Belediyesi'nin yanı başındaki bir parkta yaşayan Abdu ve ailesi, beş parasız halde ne yapacağını bilmiyor.
Kimisi tek, kimisi iki odalı evlerin birçoğu harabe.
Çocukların öğünleri hep aynı: 3 yumurta, tırnak pide.
Dar sokaklardan geçerek, mahallenin meydanındaki kalabalığı fark ediyoruz. Burada, küçük bir kahveden Suriyeli mültecilere küçük torbalar halinde gıda yardımı yapılıyor. Kahvenin sahibi de yıllar önce Suriye'den göç etmiş bir Türk. Erzak torbalarının içinde bakliyat var.
Yardım yapılan dükkânı karşıdan gören marketin önünde biriken Suriyeli gençlerin, liderleri saydıkları bir ağabeyleri var ancak konuşmak istemiyor. Gençlerden adını vermek istemeyen birisi çıkıyor öne. 7 ay önce Halep'ten, 15 aile göç etmişler. Kampa neden yerleşmediklerini "Sevmediğimiz bir ortam var. Çalıştırıyorlar ama maaş vermiyorlar" diyerek açıklıyor. İstanbul'a hiçbir güvenceleri olmadan gelmişler. Geçimlerini tekstil işçiliği yaparak, işportacılıkla ya da su satarak sağlıyorlar. Günlük kazançları, 20-30 lira civarında. Küçükpazar'dan ayrıldıktan sonra parklarda yaşayan Suriyelileri merak ettiğimiz için Bahçelievler Belediyesi'nin yanı başındaki bir parka gidiyoruz. 4-5 aile, parkın sınırlarını da çizen, yüksek koruların altına tünemiş. 42 yaşındaki Hüseyin Abdu'nun 4 çocuğu var. Şam'da ayakkabı boyacılığı yapan Abdu, "Kiraya gücüm yetmez. Başımızı koyacak bir eve ihtiyacımız var. Param olsa geri dönerim" diyor. Zaten İstanbul'da umduğunu bulamayanlar hemen geri dönüyor.
Muhaberat cirit atıyor
Suriyelilerin İstanbul'da yoğunlaştığı bölgelerden Unkapanı'ndaki Küçükpazar Mahallesi'nde yaşayanlardan biri de 20 yaşlarındaki Hüsnü. Halep'te araba alıp satıyormuş. Esad'ı desteklediğini söylüyor. Türkiye için de iyi şeyler düşünmüyor. Fotoğraf çekmek istiyoruz, kabul etmiyor. Korkuyor. Neden korktuğunu, şöyle açıklıyor: "El Cezire haber yaptı, Suriyeli istihbaratçılar da mülteci kılığında gelip buradakileri götürdü. Esad ve adamları ile Şebbiha, Türk medyasında çıkan her şeyi izliyor." Semtte zaman zaman Suriyelilerle gerginlik yaşanıyor. Sebebi, halkın Suriyelilerin yaptığı gürültüden rahatsız olması.
TÜRKİYE'DE YAKLAŞIK 37 BİN MÜLTECİ VAR
AFAD verilerine göre; Türkiye'de 5 bini 12-17 yaş arası 36 bin 836 mülteci bulunuyor. Kamplardaki Suriyeli sayısı ise, 201 bin 67.
Fatih Vural
![]() |
![]() |
![]() |