Prof. Büşra Ersanlı'ya zor soru: Okur yazar mısın

Kaynak: AA
Prof. Büşra Ersanlı'ya zor soru: Okur yazar mısın
GÜNDEM Haberleri  / AA

KCK'ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve Belge Yayınları yetkilisi Ragıp Zarakolu'nun da bulunduğu 140'ı tutuklu 205 sanık hakkında açılan davanın görülmesine başlandı. Duruşmada sanıkların Kürtçe cevap vermesi üzerine kimlik tespitine ara verildi. Mahkeme Heyeti Başkanı Alçık, "Kürtçe bilmiyorum. Sanığın benimle anlaşması için Türkçe konuşması lazım" dedi. "Görevsizlik" ve "yetkisizlik" talepleri reddedilen sanık avukatları ise, duruşma salonunu terk etti. Prof. Dr. Büşra Ersanlı, kimlik tespitinde mesleğinin öğretim görevlisi olduğunu, aylık gelirinin 3 bin TL ve medeni halinin bekar olduğunu belirtti. Mahkeme Başkanı'nın "Okur yazar mısınız?" sorusu üzerine Ersanlı önce duraksadı ve cevap vermedi.

PKK terör örgütünün şehir yapılanması KCK'ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve Belge Yayınları yetkilisi Ragıp Zarakolu'nun da bulunduğu 140'ı tutuklu 205 sanık hakkında açılan davanın görülmesine başlandı.
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın da aralarında bulunduğu 140 tutuklu sanık ile aralarında Ragıp Zarakolu'nun da bulunduğu 14 tutuksuz sanık katıldı.
Duruşmada 120'yi aşkın avukat da hazır bulunurken, bunların büyük bölümü bütün sanıkların müdafisi olarak davada yer aldıklarını söyledi.
Duruşmada Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Alçık, davayı başlatmadan duruşmanın seyri hakkında bilgi verdi. Alçık, önümüzdeki Perşembe ve Cuma günü talep alacaklarını, Çarşamba günleri de açık görüş nedeniyle duruşma yapmayacaklarını söyledi.
Sanıklara ve izleyicilere uyarı yapan Alçık, "Alkışlama, yuhalama, slogan atmak yasak. İlk durumda ikaz edeceğim. İkincisinde ise taşkınlık yapanlar dışarıya çıkarılacak" dedi.
Alçık, iddianamenin okunması için de TRT tarafından görevlendirilen spikerler Ömer Faruk Zora ve Hakan Kıra'nın da hazır olduğunu kaydetti.
Duruşmada söz alan avukat Muhittin Köylüoğlu da, duruşma salonun bulunduğu yere gelirken yaşanan zorlukları anlatarak, "E-5'ten gelirken Silivri girişi kapalı. Otobana yönlendiriliyor. Otobandaki giriş de kapalı. Çok fazla yoğunluk var. Kimin seyirci, avukat ve izleyici olduğu belli değil. Duruşmaya gelecek sanıklar ve avukatlar da olacak. Bu duruşmayı etkileyecek bir durum" diye konuştu.
Başkan Alçık da, bu konuda mahkemenin yapacağı bir şey olmadığını belirterek, gelen tutuksuz sanıkların içeri alınacağını söyledi.
Daha sonra sanıkların kimlik tespitinin yapılmasına geçildi.

-Anadilde savunma talebi-

İlk olarak kimlik tespiti yapılmak istenen sanıklardan Kudbettin Yazbaşı, Kürtçe olarak "Buradayım" dedi.
Yazbaşı'nın, okunan kimlik bilgilerine de Kürtçe olarak cevap vermesi üzerine Alçık, "Sanık Türkçe dışında başka bir dil kullanıyor" diyerek, kimlik tespitini bıraktı.
Buna itiraz eden avukat Sinan Zincir, "Müvekkilim kendi anadilinde konuşuyor. Sorulara Kürtçe cevap verse de kimlik tespitinin yapılmasını istiyorum" dedi.
Diğer sanık Mümtaz Aydeniz'in de, aynı şekilde kimlik bilgilerine Kürtçe cevap vermesi üzerine, Başkan Alçık kimlik tespitini yapmadı.
Avukat Mehmet Emin Aktar da, sanıkların anadili olarak Kürtçe konuştuklarını belirterek, "Kürt oldukları için Kürtçe konuşuyorlar. 20 milyon kişinin kullandığı bir dile, bilinmeyen bir dil muamelesi yapamazsınız. Böyle yaparsanız taraf olursunuz. Tarafsızlığınızı yitirirsiniz. Müvekkillerin bir kısmı, kendi anadilinde savunma yapmak istiyor. Sanıklara konuştuğu dilin ne olduğunun sorulmasını istiyorum" dedi.
Başkan Alçık da, "bilinmeyen bir dil" ifadesini kullanmadığını belirterek, "Ben konuştukları dilin Kürkçe olup olmadığını bilemem. Kürtçe bilmiyorum. Bu yüzden Türkçe dışında bir dil dedim. Sanığın benimle anlaşması için Türkçe konuşması lazım" diye konuştu.
Sanık avukatlarının itirazları üzerine Başkan Alçık, kimlik tespitinin yapılmasına ara vererek, avukatların taleplerini almaya başladı.
Avukat Meral Tanış Beştaş, mahkemenin anadilde savunma talebini kabul etmesini isteyerek, "Sanık, kendini en iyi nasıl ifade edebileceğine karar verir. Müvekkillerim Kürt oldukları, muhalif oldukları için yargılanıyorlar. Bu iddianamenin temel dayanağı, BDP. BDP'nin yaptığı siyaset, yargılanıyor" ifadelerini kullandı.
Avukatların beyanlarının alındığı duruşmaya öğlen arası verildi.

-Duruşmaya gelenler-

Duruşmaya, BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, milletvekilleri Ayla Akat Ata, Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan, Ertuğrul Kürkçü, Levent Tüzel ve Sebahat Tuncel, CHP Milletvekili Binnaz Toprak ile KCK'ya yönelik operasyonda gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan KESK Genel Başkanı Lami Özgen de izleyici olarak katıldı.
Salon kapasitesine göre, sanık yakınlarının alınmasına karar verilen duruşmaya, Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN) temsilcileri, sendika ve sivil toplum örgütleri temsilcileri de izleyici olarak geldi.
Milletvekilleri ile aralarında Oral Çalışlar, Nuray Mert ve Ahmet Şık'ın da bulunduğu çok sayıda gazeteci ve basın mensubunun da duruşmayı izlemesi nedeniyle, salonda gazetecilere ayrılan bölüm tamamen doldu.
Duruşma başlamadan önce içeriye alınan sanık yakınları, salondaki tutuklu sanıkları alkışlar ve zılgıtlarla karşıladı. Sanıkların da slogan attığı salonda uyarı yapan görevliler, "Slogan atmak, alkışlamak, el şaklatmak yasak. Hakkınızda işlem yapılır" dedi.

AVUKATLAR SALONU TERK ETTİ

Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda mahkeme, sanık avukatlarının görevsizlik ve yetkisizlik taleplerini reddetti. Ayrıca sanıkların meramını anlatabilecek düzeyde Türkçe bildiğini belirten mahkeme, Kürtçe tercüman atanması talebini de reddetti. Mahkeme Başkanı Ali Açlık, "Görülmekte olan davanın Kürtlerin, Kürtçe'nin yargılanması veya BDP'nin kapatılması davası olmayıp, sanıkların silahlı terör örgütü yöneticisi ve üyesi oldukları iddiasına ilişkindir" dedi.
Mahkeme heyeti, bilirkişi incelemesi ve dava dosyasının Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesini taleplerini ise yargılama konusu BDP olmadığı gerekçesiyle reddetti. Avukatların konuşmalarında, "Lozan Anlaşması'na göre azınlıkların mahkemede kendi dillerinde savunma yapabilme haklarının olduğunu" söylediklerini hatırlatan Alçık, "Lozan Anlaşması'ndaki söz konusu hükmün Türkiye'deki Müslüman olmayan azınlıklara yöneliktir. Kürtler, Lozan Anlaşması'nda azınlık statüsüne alınmamıştır ve Türkiye Cumhuriyeti'nin asli kurucu unsurlarıdır" diyerek Kürtçe savunma taleplerinin reddedilmesine hükmetti.
Taleplerin reddedilmesinden sonra söz alan avukat Hüseyin Boğatekin, "Tüm taleplerimizin reddedildiği duruşmada bulunmamızın bir anlamı yoktur. Bu günlük oturumu terk ediyoruz. Yarına kadar taleplerimizin tekrar değerlendirilmesini istiyoruz" dedi. Bunun üzerine tüm avukatlar, yerlerinden kalkarak salonu terk ettiler. Sanıklar ve sanık yakınları da ayağa kalkarak mahkemeyi yuhalayıp protesto ettiler. Zaman zaman, "Baskılar bizi yıldıramaz" şeklinde slogan atan ve zılgıt çeken sanık yakınları, mahkemeyi protesto etti. Mahkeme Başkanı Ali Alçık'ın talimatıyla jandarma ekipleri duruşma salonuna seyircilerin ön kısmına alındı ve mahkeme heyeti duruşma salonundan ayrılarak ara verdiğini açıkladı.
Verilen aranın ardından duruşmaya devam edildi. Aranın ardından seyirciler duruşma salonuna alınmadı. Mahkeme Başkanı Ali Açlık, bugünkü duruşmanın düzeni ve güvenlik gerekçesiyle izleyicisiz olarak yapılacağını belirtti. Açlık, daha sonra iddianamenin kabul kararını okudu.

PROF. ERSANLI'YA SORU: OKUR YAZAR MISIN?

KCK davasında Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın da aralarında bulunduğu 14 sanığın kimlik tespiti yapıldı. Diğer sanıklar Kürtçe konuştuğu için ise kimlik tespitleri yapılamadı. Prof. Dr. Büşra Ersanlı, kimlik tespitinde mesleğinin öğretim görevlisi olduğunu, aylık gelirinin 3 bin TL ve medeni halinin bekar olduğunu belirtti. Mahkeme Başkanı'nın "Okur yazar mısınız?" sorusu üzerine Ersanlı önce duraksadı ve cevap vermedi.
Mahkeme Başkanı Ali Alçık, kimlik tespitlerinin ardından duruşmayı yarına erteledi. Mahkeme Başkanı Açlık, yarınki duruşmaya 2 bin 400 sayfalık iddianamenin okunması ile devam edileceğini belirtti.

Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...