'Oğluma işkence yapılırken balkondan kadınlar zılgıt çekmiş'

'Oğluma işkence yapılırken balkondan kadınlar zılgıt çekmiş'

GÜNDEM Haberleri

IŞİD bahanesiyle Diyarbakır'da düzenlenen olaylarda hayatını kaybeden 12 kişiden 3'ünün ölümünün tüyler ürperten ayrıntıları ortaya çıktı.

Kurban Bayramı'nın 4. gününde Yasin Börü (16), Hasan Gökgöz (26) , nbsp;Yusuf Er (18) ve Hüseyin Dakak (19) Bağlar ilçesindeki bir dernek tarafından nbsp;fakirlere dağıtılmak üzere hazırlanan kurban eti paketlerinden alarak İskanevleri nbsp;Semti'ne gitti. Börü, Gökgöz, Er ve Dakak bu esnada IŞİD'ın Suriye'nin Kobani kentine nbsp;saldırıları bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilerde bir grubun saldırısına nbsp;uğradı. Yoksulların bayramda evlerine kurban girmesini sağlamak için çalışan 4 nbsp;gençten 3'ü bir grubun silahlı ve bıçaklı saldırısının ardından sığındıkları nbsp;binanın 3. katından atıldı.IŞİD üyesi oldukları iddiasıyla binadan atılan 3 gencin cesedine nbsp;işkence yapıldı, ayrıca gençlerden 16 yaşındaki Börü'nün üzerinden arabayla nbsp;geçildi, Hüseyin Dakak'ın ise başı taşla ezildi Cesetleri tanınmayacak hale gelen Börü, Gökgöz ve Dakak aileleri nbsp;tarafından güçlükle teşhis edilebildi.Çocuklarının işkence ile öldürülmesinin acısını yaşayan aileler, nbsp;olayın sorumlularının biran önce bulunmasını istedi.


nbsp;Cenazesi 2 gün sonra teşhis edebildi
Olayda hayatını kaybeden oğullarının cenazesini teşhis etmek için nbsp;kaldırıldığı hastanenin morguna giden Börü'nün ailesine, 16 yaşındaki bir çocuğa nbsp;ait olamayacağı gerekçesiyle cenaze gösterilmedi.


nbsp;Bu nedenle ailesi 2 gün sonra oğullarının cesedini giysilerinden ve nbsp;ayağındaki beninden teşhis edebildi.
Anne Hatice Börü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kurban Bayramı'nda nbsp;kurban dağıtmak için dışarı çıkan oğlunu son kez gördüğünü söyledi. Yasin'i İslamiyeti öğrenmesi için derneğe gönderdiğini anlatan Börü, nbsp;hayırsever bir çocuk olan oğlunun olay günü de yoksullara kurban dağıtmak için nbsp;evden çıktığını belirtti.


"Cesetlerine de işkence yapılmış"
Diyarbakır'daki olayların ardından ölen oğlunu ayağındaki benden nbsp;teşhis edebildiğine dikkati çeken Börü, yüksekten atıldığı için oğlunun tanınmaz nbsp;bir hale geldiğini anlattı.


Börü, "Televizyonda görüntülerini gördüğümde de gömleğinden tanımış, nbsp;'Bu Yasinim' demiştim. Çevremdekiler bana isminin Yasin olmadığını söylüyorlardı. nbsp;Bir yandan da bu cesedin Yasin'e ait olmaması için dua ediyordum" şeklinde nbsp;konuştu.
nbsp; Börü, olay günü yaşananları saldırıdan yaralı kurtulan Yasin'in nbsp;arkadaşı Yusuf Er'den öğrendiğini aktararak, şöyle konuştu:


nbsp;"Bir grup sokak ortasında onları sıkıştırmış. Onlar da kaçıp bir eve nbsp;sığınmışlar. Evdeki kadın onlara karışmamış fakat eşi dışarıdaki saldırganlara nbsp;telefon açıp, 'IŞİD'cılar burada' demiş. Onlar da IŞİD üyesi olmadıklarını nbsp;belirtmişler, ancak ikna edememişler. Bunun üzerine ev sahibi saldırganlara nbsp;kapıyı açmış. Onlar da 4 genci silahla taradıktan sonra Yasin ve 2 arkadaşını 3. nbsp;kattan atmış. Bu da yetmez gibi cesetlerine de işkence yapılmış."


"Keşke ona biraz kendini savunmasını öğretseydim"
"IŞİD üyesi oldukları gerekçesiyle vahşice öldürüldüler. Kurşun sıkıp nbsp;öldürdünüz anladık, ama cesetlerine işkence yapmak ne demek?" diyen Börü, nbsp;yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamadı.


nbsp; Börü, oğlunun son derece başarılı ve saygılı bir çocuk olduğunu, hep nbsp;takdir ve teşekkür belgesi getirdiğini ifade ederek, Yasin'in kimse ile kavga nbsp;etmeyecek kadar da iyi niyetli bir çocuk olduğunu belirtti.
"Keşke ona biraz kendini savunmasını öğretseydim. Bir gün dahi eline nbsp;bir taş almadı. Böyle olacağını bilseydim onu karate öğrenmeye gönderir, nbsp;kendisini koruması için bir şeyler yapardım" ifadelerini kullanan Börü, olayda en nbsp;ufak bir payı olanların dahi cezalandırılması gerektiğini sözlerine ekledi.


"Bir kurt, koyunu dahi o şekilde parçalamaz"
nbsp; nbsp;Baba Fikri Börü ise oğlunun okuldan arta kalan zamanlarda ve hafta nbsp;sonları işlettiği ekmek fırınında kendisine yardım ettiğini, fırına gitmediğinde nbsp;de evde olduğunu söyledi.
Bayramda da fırına gitmeyi teklif ettiğini, ancak oğlunun kurban nbsp;dağıtmak için arkadaşlarına yardıma gideceğini ifade ettiğini anlatan Börü, nbsp;şunları dile getirdi:
nbsp; nbsp;"Oğlum vahşice öldürülmüş. Gencecik çocuğumun cesedi tanınmayacak nbsp;haldeydi. Ayağındaki benden teşhis edebildim. Bir kurt, koyunu dahi o şekilde nbsp;parçalamaz. Kobani'yi bahane ederek, Türkiye'ye gelip olay çıkarmak için bunu nbsp;yaptılar. Burayı Kobani'ye çevirmek istediler. Allah bunu onlara bırakmasın. nbsp;Kimsenin ciğeri bu şekilde yanmasın."


"Hainlik edip oğlumu öldürdüler"
nbsp; Hasan Gökgöz'ün (25) annesi Mehtap Gökgöz de Kürtçe yaptığı nbsp;açıklamada, oğlunun fakirlere yardım etmek için evden ayrıldığını, olay günü nbsp;sokakların karışması üzerine oğlunu arayarak nerede olduğunu sorduğunu dile nbsp;getirdi.


Oğlunun kurban eti dağıttığını ifade ettiğini kaydeden Gökgöz, daha nbsp;sonra aradığında Hasan'ın telefonunu açmadığını belirtti.
Gökgöz, şöyle dedi: nbsp; "Oğlum şehit edildi Elhamdülillah, çok şükür. Hasanım Allah, peygamber nbsp;ve Kuran yolundaydı. Yahudiler, münafıklar bilsinler ki davamızdan pişman nbsp;değiliz. Hainlik edip oğlumu öldürdüler. Selahattin Demirtaş'tan davacıyım. bugün nbsp;bize yarın onlara. Sizin derdiniz, davanız IŞİD değil, bizdik."


Baba Mehmet Gökgöz ise oğlunun esnaflık yaptığını ayrıca Koşuyolu nbsp;semtinde 2 ay önce açılan medresede hizmet verdiğini bildirdi.
"Oğlum birkaç gün önce annesine ve bana, 'Ortam öyle görünüyor. Biz nbsp;şehit olacağız öyle değil mi?' diye sordu. Ben de, 'Doğrudur' dedim" ifadelerini nbsp;kullanan Gökgöz, oğlunun bayramda da Suriyeli bir aileye battaniye yardımı nbsp;yaptığını, sığındığı evden çıkarılan Suriyeli bir aileye de ev bulduğunu anlattı.


"Bunu yapanlar acaba Allah'a nasıl hesap verecek?"
nbsp;Gökgöz, oğlunun bayramda da Kobani'den gelenler ile Irak'taki nbsp;çatışmalardan kaçarak Türkiye'ye sığınan Yezidiler için kurban eti dağıttığını nbsp;kaydederek, şöyle dedi:


nbsp;"Bu hizmeti yapınca DBP, PKK ve HDP'liler ondan hoşlanmadılar. Olay nbsp;günü de 'IŞİD'ciler geldi' diyerek onlara saldırmışlar. Oğlumun dişleri kırılmış, nbsp;vücudu delik deşik edilmişti. Arkadaşlarının üzerine benzin döküp, üzerlerinden nbsp;arabayla geçmişler. Oğlumu sakalından tanıdım. Gözü açıktı. Sanki bana bakıyordu. nbsp;O kadar güzel bir yüzü vardı ki. Bunu yapanlar acaba Allah'a nasıl hesap verecek? nbsp;Oğlum Müslüman idi."


nbsp; Geride 1 çocuk ve hamile bir eş kaldı
nbsp;Oğlunun geride 2 yaşında bir çocuk ve hamile bir eş bıraktığını dile nbsp;getiren Gökgöz, kaybettiği evladının bir ay sonra ikinci çocuğunun dünyaya nbsp;geleceğini söyledi. Gökgöz, saldırı sırasında oğlunun elinde taş ve sopa değil, et nbsp;bulunduğuna işaret ederek, oğlunun tek amacının fakirlerin yüzünü güldürmek nbsp;olduğunu vurguladı.Et dağıttığı kişilerin oğlunun cenazesine geldiğine dikkati çeken nbsp;Gökgöz, "Ben gururluyum. Benim oğlum İslam şehididir. İnşallah oğlumun yeri nbsp;cennettir ve kanı İslam'ın uyanmasına vesile olur. Oğlum ve torunlarımla ben de nbsp;İslam uğrunda canımı feda etsem hiç umurumda değil" diye konuştu.


"Bu insanları kışkırtıp sokaklara salan herkesten davacıyım"
Gökgöz, olay günü IŞİD üyesi olduğu gerekçesiyle camiye giderken nbsp;kendisinin de silahlı saldırıya uğradığını anlatarak, hastaneye götürüldüğü nbsp;sırada da kalabalık bir grubun yeniden saldırıda bulunduğunu belirtti.


Oğlunu durumu bildirmek için telefonla aradığında oğlunun tebessüm nbsp;ettiğini dile getiren Gökgöz, yaşadıklarını şöyle anlattı:
nbsp;"O an içime bir his doğdu ve arkadaşlarıma oğlumun şehit olduğunu nbsp;söyledim. Telefonla konuşurken kavga sesleri geliyordu. Tüm PKK'lılardan, nbsp;Selahattin Demirtaş'tan ve Zübeyde Zümrüt'ten davacıyım. Bu insanları kışkırtıp nbsp;sokaklara salan herkesten davacıyım. Ben mi Kobani'yi düşürdüm? Sen hangi haktan nbsp;bahsediyorsun? Demokrasi, insan hakkın nerede? Şehri harap etmek insan hakkı nbsp;mıdır? Sen çoluk çocuğu sokağa dök. ABD'ye gidip 5 gün kaldın. Demek emri oradan nbsp;aldın."


nbsp;"Oğlum köseydi o yüzden teşhis edebildim"
Hüseyin Dakak'ın babası Öztekin Dakak ise oğlunun giyimi ve İslami nbsp;yaşantısından dolayı öldürüldüğünü savundu.
"IŞİD bile bunlara bu kadar eziyet, zulüm etmedi. Öldürdünüz nbsp;sonrasında niye işkence yaptınız? Sıradan bir insan bunu yapamaz" ifadelerini nbsp;kullanan Dakak, oğlunun öldürüldükten sonra başının taşla ezildiğini söyledi.


Dakak, şunları dile getirdi:
nbsp; "Oğlum köseydi. Cesedini de bu nedenle ve ameliyat izinden teşhis nbsp;ettim. Sadece sırtında yaklaşık 50 bıçak izi vardı. Yakmaya çalışmışlar, araba nbsp;ile üzerinden geçmişler. Görgü tanıklarının ifadesine göre, çocuklara işkence nbsp;yapılırken balkondan seyreden kadınlar zılgıt çekerek, 'Yakın bunları' demiş. nbsp;Bunu söyleyenlerin çocuğu yok mu?"
Kurban Bayramı'nın 4. gününde Yasin Börü (16), Hasan Gökgöz (26) , nbsp;Yusuf Er (18) ve Hüseyin Dakak (19) Bağlar ilçesindeki bir dernek tarafından nbsp;fakirlere dağıtılmak üzere hazırlanan kurban eti paketlerinden alarak İskanevleri nbsp;Semti'ne gitti. Börü, Gökgöz, Er ve Dakak bu esnada IŞİD'ın Suriye'nin Kobani kentine nbsp;saldırıları bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilerde bir grubun saldırısına nbsp;uğradı. Yoksulların bayramda evlerine kurban girmesini sağlamak için çalışan 4 nbsp;gençten 3'ü bir grubun silahlı ve bıçaklı saldırısının ardından sığındıkları nbsp;binanın 3. katından atıldı.IŞİD üyesi oldukları iddiasıyla binadan atılan 3 gencin cesedine nbsp;işkence yapıldı, ayrıca gençlerden 16 yaşındaki Börü'nün üzerinden arabayla nbsp;geçildi, Hüseyin Dakak'ın ise başı taşla ezildi Cesetleri tanınmayacak hale gelen Börü, Gökgöz ve Dakak aileleri nbsp;tarafından güçlükle teşhis edilebildi.Çocuklarının işkence ile öldürülmesinin acısını yaşayan aileler, nbsp;olayın sorumlularının biran önce bulunmasını istedi.


nbsp;Cenazesi 2 gün sonra teşhis edebildi
Olayda hayatını kaybeden oğullarının cenazesini teşhis etmek için nbsp;kaldırıldığı hastanenin morguna giden Börü'nün ailesine, 16 yaşındaki bir çocuğa nbsp;ait olamayacağı gerekçesiyle cenaze gösterilmedi.


nbsp;Bu nedenle ailesi 2 gün sonra oğullarının cesedini giysilerinden ve nbsp;ayağındaki beninden teşhis edebildi.
Anne Hatice Börü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kurban Bayramı'nda nbsp;kurban dağıtmak için dışarı çıkan oğlunu son kez gördüğünü söyledi. Yasin'i İslamiyeti öğrenmesi için derneğe gönderdiğini anlatan Börü, nbsp;hayırsever bir çocuk olan oğlunun olay günü de yoksullara kurban dağıtmak için nbsp;evden çıktığını belirtti.


"Cesetlerine de işkence yapılmış"
Diyarbakır'daki olayların ardından ölen oğlunu ayağındaki benden nbsp;teşhis edebildiğine dikkati çeken Börü, yüksekten atıldığı için oğlunun tanınmaz nbsp;bir hale geldiğini anlattı.


Börü, "Televizyonda görüntülerini gördüğümde de gömleğinden tanımış, nbsp;'Bu Yasinim' demiştim. Çevremdekiler bana isminin Yasin olmadığını söylüyorlardı. nbsp;Bir yandan da bu cesedin Yasin'e ait olmaması için dua ediyordum" şeklinde nbsp;konuştu.
nbsp; Börü, olay günü yaşananları saldırıdan yaralı kurtulan Yasin'in nbsp;arkadaşı Yusuf Er'den öğrendiğini aktararak, şöyle konuştu:


nbsp;"Bir grup sokak ortasında onları sıkıştırmış. Onlar da kaçıp bir eve nbsp;sığınmışlar. Evdeki kadın onlara karışmamış fakat eşi dışarıdaki saldırganlara nbsp;telefon açıp, 'IŞİD'cılar burada' demiş. Onlar da IŞİD üyesi olmadıklarını nbsp;belirtmişler, ancak ikna edememişler. Bunun üzerine ev sahibi saldırganlara nbsp;kapıyı açmış. Onlar da 4 genci silahla taradıktan sonra Yasin ve 2 arkadaşını 3. nbsp;kattan atmış. Bu da yetmez gibi cesetlerine de işkence yapılmış."


"Keşke ona biraz kendini savunmasını öğretseydim"
"IŞİD üyesi oldukları gerekçesiyle vahşice öldürüldüler. Kurşun sıkıp nbsp;öldürdünüz anladık, ama cesetlerine işkence yapmak ne demek?" diyen Börü, nbsp;yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamadı.


nbsp; Börü, oğlunun son derece başarılı ve saygılı bir çocuk olduğunu, hep nbsp;takdir ve teşekkür belgesi getirdiğini ifade ederek, Yasin'in kimse ile kavga nbsp;etmeyecek kadar da iyi niyetli bir çocuk olduğunu belirtti.
"Keşke ona biraz kendini savunmasını öğretseydim. Bir gün dahi eline nbsp;bir taş almadı. Böyle olacağını bilseydim onu karate öğrenmeye gönderir, nbsp;kendisini koruması için bir şeyler yapardım" ifadelerini kullanan Börü, olayda en nbsp;ufak bir payı olanların dahi cezalandırılması gerektiğini sözlerine ekledi.


"Bir kurt, koyunu dahi o şekilde parçalamaz"
nbsp; nbsp;Baba Fikri Börü ise oğlunun okuldan arta kalan zamanlarda ve hafta nbsp;sonları işlettiği ekmek fırınında kendisine yardım ettiğini, fırına gitmediğinde nbsp;de evde olduğunu söyledi.
Bayramda da fırına gitmeyi teklif ettiğini, ancak oğlunun kurban nbsp;dağıtmak için arkadaşlarına yardıma gideceğini ifade ettiğini anlatan Börü, nbsp;şunları dile getirdi:
nbsp; nbsp;"Oğlum vahşice öldürülmüş. Gencecik çocuğumun cesedi tanınmayacak nbsp;haldeydi. Ayağındaki benden teşhis edebildim. Bir kurt, koyunu dahi o şekilde nbsp;parçalamaz. Kobani'yi bahane ederek, Türkiye'ye gelip olay çıkarmak için bunu nbsp;yaptılar. Burayı Kobani'ye çevirmek istediler. Allah bunu onlara bırakmasın. nbsp;Kimsenin ciğeri bu şekilde yanmasın."


"Hainlik edip oğlumu öldürdüler"
nbsp; Hasan Gökgöz'ün (25) annesi Mehtap Gökgöz de Kürtçe yaptığı nbsp;açıklamada, oğlunun fakirlere yardım etmek için evden ayrıldığını, olay günü nbsp;sokakların karışması üzerine oğlunu arayarak nerede olduğunu sorduğunu dile nbsp;getirdi.


Oğlunun kurban eti dağıttığını ifade ettiğini kaydeden Gökgöz, daha nbsp;sonra aradığında Hasan'ın telefonunu açmadığını belirtti.
Gökgöz, şöyle dedi: nbsp; "Oğlum şehit edildi Elhamdülillah, çok şükür. Hasanım Allah, peygamber nbsp;ve Kuran yolundaydı. Yahudiler, münafıklar bilsinler ki davamızdan pişman nbsp;değiliz. Hainlik edip oğlumu öldürdüler. Selahattin Demirtaş'tan davacıyım. bugün nbsp;bize yarın onlara. Sizin derdiniz, davanız IŞİD değil, bizdik."


Baba Mehmet Gökgöz ise oğlunun esnaflık yaptığını ayrıca Koşuyolu nbsp;semtinde 2 ay önce açılan medresede hizmet verdiğini bildirdi.
"Oğlum birkaç gün önce annesine ve bana, 'Ortam öyle görünüyor. Biz nbsp;şehit olacağız öyle değil mi?' diye sordu. Ben de, 'Doğrudur' dedim" ifadelerini nbsp;kullanan Gökgöz, oğlunun bayramda da Suriyeli bir aileye battaniye yardımı nbsp;yaptığını, sığındığı evden çıkarılan Suriyeli bir aileye de ev bulduğunu anlattı.


"Bunu yapanlar acaba Allah'a nasıl hesap verecek?"
nbsp;Gökgöz, oğlunun bayramda da Kobani'den gelenler ile Irak'taki nbsp;çatışmalardan kaçarak Türkiye'ye sığınan Yezidiler için kurban eti dağıttığını nbsp;kaydederek, şöyle dedi:


nbsp;"Bu hizmeti yapınca DBP, PKK ve HDP'liler ondan hoşlanmadılar. Olay nbsp;günü de 'IŞİD'ciler geldi' diyerek onlara saldırmışlar. Oğlumun dişleri kırılmış, nbsp;vücudu delik deşik edilmişti. Arkadaşlarının üzerine benzin döküp, üzerlerinden nbsp;arabayla geçmişler. Oğlumu sakalından tanıdım. Gözü açıktı. Sanki bana bakıyordu. nbsp;O kadar güzel bir yüzü vardı ki. Bunu yapanlar acaba Allah'a nasıl hesap verecek? nbsp;Oğlum Müslüman idi."


nbsp; Geride 1 çocuk ve hamile bir eş kaldı
nbsp;Oğlunun geride 2 yaşında bir çocuk ve hamile bir eş bıraktığını dile nbsp;getiren Gökgöz, kaybettiği evladının bir ay sonra ikinci çocuğunun dünyaya nbsp;geleceğini söyledi. Gökgöz, saldırı sırasında oğlunun elinde taş ve sopa değil, et nbsp;bulunduğuna işaret ederek, oğlunun tek amacının fakirlerin yüzünü güldürmek nbsp;olduğunu vurguladı.Et dağıttığı kişilerin oğlunun cenazesine geldiğine dikkati çeken nbsp;Gökgöz, "Ben gururluyum. Benim oğlum İslam şehididir. İnşallah oğlumun yeri nbsp;cennettir ve kanı İslam'ın uyanmasına vesile olur. Oğlum ve torunlarımla ben de nbsp;İslam uğrunda canımı feda etsem hiç umurumda değil" diye konuştu.


"Bu insanları kışkırtıp sokaklara salan herkesten davacıyım"
Gökgöz, olay günü IŞİD üyesi olduğu gerekçesiyle camiye giderken nbsp;kendisinin de silahlı saldırıya uğradığını anlatarak, hastaneye götürüldüğü nbsp;sırada da kalabalık bir grubun yeniden saldırıda bulunduğunu belirtti.


Oğlunu durumu bildirmek için telefonla aradığında oğlunun tebessüm nbsp;ettiğini dile getiren Gökgöz, yaşadıklarını şöyle anlattı:
nbsp;"O an içime bir his doğdu ve arkadaşlarıma oğlumun şehit olduğunu nbsp;söyledim. Telefonla konuşurken kavga sesleri geliyordu. Tüm PKK'lılardan, nbsp;Selahattin Demirtaş'tan ve Zübeyde Zümrüt'ten davacıyım. Bu insanları kışkırtıp nbsp;sokaklara salan herkesten davacıyım. Ben mi Kobani'yi düşürdüm? Sen hangi haktan nbsp;bahsediyorsun? Demokrasi, insan hakkın nerede? Şehri harap etmek insan hakkı nbsp;mıdır? Sen çoluk çocuğu sokağa dök. ABD'ye gidip 5 gün kaldın. Demek emri oradan nbsp;aldın."


nbsp;"Oğlum köseydi o yüzden teşhis edebildim"
Hüseyin Dakak'ın babası Öztekin Dakak ise oğlunun giyimi ve İslami nbsp;yaşantısından dolayı öldürüldüğünü savundu.
"IŞİD bile bunlara bu kadar eziyet, zulüm etmedi. Öldürdünüz nbsp;sonrasında niye işkence yaptınız? Sıradan bir insan bunu yapamaz" ifadelerini nbsp;kullanan Dakak, oğlunun öldürüldükten sonra başının taşla ezildiğini söyledi.


Dakak, şunları dile getirdi:
nbsp; "Oğlum köseydi. Cesedini de bu nedenle ve ameliyat izinden teşhis nbsp;ettim. Sadece sırtında yaklaşık 50 bıçak izi vardı. Yakmaya çalışmışlar, araba nbsp;ile üzerinden geçmişler. Görgü tanıklarının ifadesine göre, çocuklara işkence nbsp;yapılırken balkondan seyreden kadınlar zılgıt çekerek, 'Yakın bunları' demiş. nbsp;Bunu söyleyenlerin çocuğu yok mu?"



UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...