Musa Anter cinayeti 21 yıl sonra çözülüyor

Gazeteci Musa Anter'in öldürülmesi ve Orhan Miroğlu'nun yaralanmasıyla ilgili dava, Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başladı. 21 yıl sonra görülen davanın sanıklarından Hamit Yıldırım 'can güvenliği' gerekçesiyle mahkemeye telekonfrans ile katıldı. Emekli Albay Savaş Gevrekçi'nin duruşma salonunda hazır bulunmasına rağmen, davanın diğer sanıkları Abdulkadir Aygan ve Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın yerleri tespit edilemediği için yokluklarında dava devam etti. Mahkeme heyeti, seyircilerden bir metre kadar daha düşük bir alanda bulunurken, seyircilere ayrılan giriş kapısı farklı bölümde beton olarak hazırlanmıştı. İzleyici sıraları ile heyet arasında demir korkuluklar dikkat çekiciydi. İlk duruşmada Mahkeme Başkanı Necati Türkmen'in tavırları dikkat çekti. Türkmen , duruşmayı zaman zaman ayakta yönetirken, sanıklardan Savaş Gevrekçi'nin sağlık durumunu dikkate aldı. Gevrekçi'nin oturarak sorgulanması önerisi de başkandan geldi. Orhan Miroğlu'nun ve Musa Anter'in oğlu Dicle Anter'e de oturarak savunma vermesinin bir sakıncası olup olmadığını sordu. Onlar da olmadığını belirtti. Başkan Türkmen, duruşma boyunca sanıklara çarpraz sorgu adı verilen sorgulama yöntemini uyguladı. Türkmen, Anter cinayeti ve JİTEM konusunda kaçamak cevaplar veren, olayların üzerinden zaman geçtiğini ifade ederek hatırlamadığını belirten Gevrekçi'ye 21 yıl öncesine dair görevi ile alakalı rutin sorular yöneltti. Sağlık durumunu, geçirdiği rahatsızlıkları sordu. Gevrekçi, bunları detaylı anlatınca, mahkeme heyeti üyeleri ve mağdur avukatları Gevrekçi'nin rutin konularda hafızasının gayet güzel işlediğinin altını çizdi.
Duruşma salonunda Hamit Yıldırım'ın yakınları da vardı. Ancak bu durumu aleni bir şekilde dile getirmeyerek, "Yıldırım'ın yakını mısınız?" sorularını , "O durum biraz karışık. Cevap vermeyelim. Kimin yakını olduğumuz gizli kalsın" demeleri dikkat çekti. Davanın görüldüğü salonun önünde polis de güvenlik önlemleri aldı. Salonda birçok polis duruşmayı izledi.
MİROĞLU'NUN GÖZYAŞLARI
Mağdurlardan Orhan Miroğlu ve Dicle Anter yan yana otururken, Miroğlu zaman zaman duygusal anlar yaşadı; gözyaşlarını tutamadı. Davanın ilk duruşmasının bir gün sürmesi beklenirken, sanıkların ve mağdurların ifadelerinin uzun sürmesi nedeniyle duruşmanın uzatılmasına karar verildi. Ancak Miroğlu, oğlu Zerdeş'tin rahatsızlığı nedeniyle ikinci güne katılamayacağını beyan ederek, aynı gün Ankara'ya döndü. Duruşma salonunda Abdulkadir Aygan ile röportaj yapan gazeteci Abdurrahman Şimşek'in "Savcılık ifademi tekrarlıyorum. Basın kanunu gereğince haber kaynağımı açıklayamam" diyerek verdiği ifade, davanın en kısa ifadesi oldu. Davanın ikinci gününde Albay Gevrekçi, mağdur avukatları tarafından çarpraz sorguya alındı. Avukat Mehmet Emin Aktar, dava dosyasındaki JİTEM şemasını sordu. Önceki gün şemayı kabul etmeyen Gevrekçi, şemayı dün doğruladı. Kendisinin üstünde Jandarma Genel Komutanı, Asayiş Komutanı olduğunu daha sonra İstihbarat Komutanı olarak kendisinin görev yaptığını beyan etti.
YEŞİL'İ HATIRLADI
Davanın ilk duruşmasında Yeşil'i tanımadığını söyleyen Gevrekçi, dünkü duruşmada Yeşil'i hatırladı. Gevrekçi, "Ben onu Sakallı olarak tanıyorum. Kendisi efsane olmuş. Astığı asktık, kestiği kestik" şeklinde konuşunca mağdur avukatları "Madem öyle istihbarattan sorumlusunuz. Onunla ilgili rapor hazırladınız mı? Araştırma yaptınız mı?" sorusunu yöneltti. Gevrekçi, bu soruyu cevaplamadı. Öte yandan, dün Aygan ile ilgili lojmanın balkonuna iç çamaşırı astığı için tartıştıklarını ifade eden Gevrekçi dünkü ifadesinde, "Aygan'ın balkona iç çamaşırı asması konusunda üstlerim beni uyardı. Bu yüzden ben de kendisiyle tartıştım. Aygan bana iftira atıyor" dedi. Bunun üzerine avukatar, Aygan'ın lojmanın balkonun da çekilen bir fotoğrafını Gevrekçi'ye göstererek, "Bu balkonda iç çamaşırı asılı değil. Ayrıca balkon çok temiz görünüyor" dedi. Gevrekçi ise "Bu ön balkon olabilir" sözleri ile cevap verdi. Gevrekçi, o dönemde Toros araç kullandıklarını, Saraykapı'da çalıştıklarını da anlattı. Gevrekçi, dünkü duruşmada Musa Anter cinayetine ilişkin kendisinin bir istihbarat raporu hazırladığını da söyledi. Dava dosyasında olmayan bu raporun akıbetini ise bilmediğini ifade etti.
Arzu YILDIZ - ANKARA