Milyonlarca işçiyi ilgilendiren mesai kararı! Yargıtay son noktayı koydu, emsal karar geldi
Bir lokantada çalışan kişi işte ayrıldı ve iş vereninden resmi tatillerde çalıştığı günlerin mesaisini isteyince iş veren bunu reddetti. Durum mahkemeye taşınınca milyonlarca özel sektör çalışanını yakından ilgilendiren bir karar çıktı. Yargıtay Yüksek Mahkemesi, fazla mesai ücretinin hesaplanmasında imzalı bordroların dikkate alınacağını açıkladı ve mahkeme kararının bozulmasını talep etti.
İş veren ve işçi arasında çoğu kez yaşanan problemler mahkemeye taşınıyor ve farklı farklı kararlar gelebiliyor. Öte yandan pek çok işe girecek olan vatandaşların işe girerken imzaladıkları evraklara çok da dikkatli baktığı söylenemez ancak bu konu da dikkatli olunması gerekiyor. Çünkü bu konuya ilişkin Yargıtay'dan milyonlarca kişiyi ilgilendiren bir karar geldi. Bir lokantada garson olarak çalışan M.D., işten ayrılınca resmi tatillerde çalıştığını belirterek; fazla mesai alacaklarının tahsilini istedi.
DEVREYE ADALET BAKANLIĞI GİRDİ
Davalı esnaf lokantası sahibi S.H., iddiaları reddetti. Mahkeme, lokantada çalışan tanıkları dinleyerek fazla mesai yapıldığına hükmetti. Kararı inceleyen Adalet Bakanlığı, kararın kanun yararına bozulmasını talep etti. Dava dosyasını yeniden açan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı.
EMSAL NİTELİKTE KARAR GECİKMEDİ
Fazla mesai taleplerinde imzalı bordroların dikkate alınması gerektiğinin vurgulandığı kararda şu ifadelere yer verildi:
"Başvuru, davalı işverene ait lokantada garson olarak çalışan davacı işçinin fazla çalışma ücretinin ödenmediği iddiasına ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulması için temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi, fazla çalışma ücretine ilişkin olarak kurmuş olduğu hükme esas bilirkişi ek raporunda işçinin fazla çalışma ücreti, hatalı bir şekilde, yalnızca tanık beyanları esas alınarak hesaplanmış; imzalı ücret bordrolarına itibar edilmemiştir. Ancak, fazla çalışma ücretinin hesaplanmasında işçinin imzalamış olduğu ücret bordrolarının da esas alınması gerekmektedir. Nitekim, imzalı bordroda yazılı olan fazla çalışma süresinden daha uzun sürelerle fazla çalışma yapıldığı iddiası işçi tarafından ancak yazılı delille ispat edilebilecektir. Mahkemece bilirkişi ek raporundaki hesaplamalara itibar edilerek fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık anlatımlarına göre davacının son brüt ücretinin 2.475,84 TL olduğu ve haftada 28 saat fazla çalışma yaptığı belirlenmiş, bu verilere göre hesaplama yapılmış ise de imzalı ücret bordrolarının dikkate alınmaması hatalı olmuştur.
İşçinin gerçek ücretinin bordroda belirtilen miktardan daha yüksek olması mümkündür. Ancak bu halde dahi, imzalı bordrodaki fazla çalışma süresini aşacak şekilde fazla çalışma yapıldığı iddiası ancak yazılı bir delil ile ispatlanabilir. Böyle bir yazılı delilin bulunmaması halinde, bordrodaki fazla çalışma süresi ile bağlı kalınarak gerçek ücret üzerinden fazla çalışma alacağı hesaplanmalı, bordrodaki ödeme miktarı mahsup edilerek sonuca gidilmelidir. Mahkemece bu ilke ve esaslar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup, kanun yararına temyiz isteğinin bu gerekçe ile de kabulü gerekmiştir."