Marmara ve Ege'de korkutan deprem! İşte depremin büyüklüğü

/ Kaynak: AA
Marmara ve Ege'de korkutan deprem! İşte depremin büyüklüğü

GÜNDEM Haberleri  / AA

Deprem nerede oldu? Depremin büyüklüğü ve depremin merkezi. Marmara ve Ege 6.5'lik depremle sallandı. Deprem İstanbul'da da hissedildi...

Deprem İstanbul, Manisa, Balıkesir, Çanakkale ve İzmir'de hissedildi. Bu yerlerde ve çevre yerleşim bölgelerinde yaşayan halk, deprem nedeniyle panik yaşadı, sokaklara çıktı... Marmara, Akdeniz ve Ege'de meydana gelen deprem korkuttu. Merkez üssü Ege Denizi olan depremin büyüklüğü ilk gelen bilgilere göre 6.5... İstanbul ve ilçelerinde şiddetli bir şekilde hissedilen deprem, maden faciasında 301 kişinin yaşamını yitirdiği Soma'da da halkı sokaklara döktü. Deprem İzmir ve Antalya'da da büyük korku yaşattı. Kandilli Rasathanesi merkez üssü Gökçeada'nın batısı olan depremin büyüklüğünü 6.7 olarak duyurdu. Amerikan Jeolojik Araştırma Kurumu ise merkez üssü Yunanistan'dan olan 7.2 büyüklüğündeki depremin derinliğinin 91 km olduğunu duyurdu. Daha sonra 6,4 diye düzeltti. nbsp;Depremi hissedenler sokaklara döküldü. Yakınlarına ulaşmak isteyenler ulaşmakta zorluk çekiyor şu anda.... nbsp;

nbsp;Marmara ve Ege'de korkutan deprem! İşte depremin büyüklüğü

Deprem nerede oldu, depremin şiddeti kaç (İstanbul deprem)
Marmara ve Ege bölgesinde hissedilen ve oldukça uzun süren bir deprem meydana geldi. Kandilli Rasathanesi, depremin Gökçeada'nın 30 km batısında saat 12.25'te meydana geldiğini, büyüklüğünün 6,5 olduğunu açıkladı. Deprem İstanbul, Manisa, Balıkesir, Çanakkale ve İzmir başta olmak üzere birçok ilde hissedildi. Bu yerlerde ve çevre yerleşim bölgelerinde yaşayan halk, deprem nedeniyle panik yaşadı, sokaklara çıktı. Aynı dakikalarda ajanslara, Yunanistan'da da 7.2 büyükküğünde bir deprem meydana geldiği bilgisi düştü. nbsp;


DEPREM TÜRKİYE'DE TELEFONLARI KİLİTLEDİ

MARMARA İÇİN ÜRKÜTEN DEPREM TAHMİNİ


nbsp;Marmara ve Ege'de korkutan deprem! İşte depremin büyüklüğü


Son depremler büyük İstanbul depreminin habercisi


UZMARLAR UYARMIŞTI
Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan,korkutan uyarıyı yaptı. Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Marmara Ereğlisi açıklarında meydana gelen 4,7 büyüklüğündeki depremle ilgili olarak, "Marmara Ereğlisi depremi alıştırma yapıyor" dedi. Prof. Okan Tüysüz de, "Büyük depremin habercisi" yorumunu yaptı. Uluslararası Jeofizik Kurultayı için Antalya'da bulunan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Tekirdağ'ın Marmara Ereğlisi ilçesi açıklarında meydana gelen 4,7 büyüklüğündeki depremle ilgili yazılı açıklama yaptı. Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, "Dünkü tartışmalarda ortak kanı Kuzey Marmara'nın batı kolu olan Marmara Ereğlisi'nin gerginliğinin Sivriada koluna göre daha da arttırmış olmasıydı. Ötesi, jeofizik belirtilerin sanki Gölcük depremi öncesindeki belirtileri andırmasıydı. Bu bilimsel tartışmayı ince eleyip sık dokuyarak, ayrıca titizlikle tartarak aramızda sürdürdük. Derken, bugün 27 Kasım 2013 sabahında 06.13'de Marmara Ereğlisi deniz içinde, M=4,7 büyüklüğünde bir küçük deprem oldu. Ardından bir deprem de M=4,0 büyüklüğünde yakın yerde 06.21'de oldu. Bu alıştırma depremlerin odak konumu, tıpı tıpına M=7,0 ile 7,2 büyüklüğünde deprem beklediğim gevrek granit katmanı içinde, d=7 ile 10 km derinde oldu. Granit katmanı oldukça gevrek, ayrıca kırılgan" dedi. Bu depremlerin jeofizik bilimcilere beklenen Marmara Ereğlisi depremi için ön bilgilendirme yaptığını kaydeden Ercan, "Şimdi soru şu; Marmara Ereğlisi depremi Sivriada depreminden önce mi olacak? Ben bunu pek beklemiyorum. Ancak nasıl önce batıdaki Gölcük depreminden 2 ay sonra izci deprem doğuda Düzce'de olmuş ise, Sivriada-Marmara Ereğlisi sırası, Marmara Ereğlisi-Sivriada depremleri olarak değişirse şaşırtıcı olur, ancak olasılığı vardır. Bilimsel çalışmalarıma göre deprem kapının önünde değil. Bugüne dek kestirimlerimde şaşma olmadı. Ancak bu hiç olmayacağı anlamına da gelmez" açıklamasında bulundu. Büyük deprem gelinceye değin arada bir 4, 4.5, 5, 5.5 büyüklüğünde depremlerin olmasının şaşırtıcı olmayacağını 14 yıldır dile getirdiğini anlatan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, "Bu onlardan 2'si olmalı. Kandilli Gözlemevi jeofizik bilgilerine göre, 1970'den beri Marmara'da depremcik (öncü deprem) sayımları yılda 2 bin tane iken, 1999 Gölcük depreminden sonra 2000 yılında 3 bin 500'ü aşmıştır, 2004'de 7 bini bulmuştur. Gerilen ortamlarda bu beklenen bir durumdur. Bu duruma artçı depremlerin katkısı olsa bile Marmara'da kırıcı gerilimin birikmekte olduğunun önemli bir jeofizik göstergecidir" dedi. Prof. Dr. Ercan, Marmara'da yılda gerilme biriminden oluşan yamulmanın 2 ile 3 santimetre olduğunu belirterek, "Marmara'da depremlerde atım 2 ile 3 metredir. Son yıkıcı depremler, Adalar 1894'den beri 119 yıl, 1912'den beri 101 yıl geçtiğine göre, yer kabuğu 2 ile 3 metrelik kırılma gerginliğine 2004'de ulaşmış olmalı. Buna bakarak bu yıllarda İstanbul depremi olabilir denilebilirdi. Ancak gecikmesinin nedeni 1999'da M= 7,5 olan depremde boşalan gerilmenin beklenenden üç kat çok olması, Marmara'da aşırı dinginliğe neden olmuştur. O nedenle Marmara yeni bir deprem üretip, yerin kırılma direncini yenmesi için henüz kendini toparlayamadığı kanısındayım. Beklenen deprem beni şaşırtmazsa 2045'den önce olmaz. Ancak yerin gerginlik birikimi doğrusal çalışmıyor" ifadelerini kullandı.


"BÜYÜK DEPREMİN AYAK SESLERİ"
Prof. Dr. Okan Tüysüz de, bu sabahki depremi "Bugünkü depremin işaret ettiği önemli bir şey, fayın aktif olduğu ve önemli bir deprem üretme potansiyeline sahip olduğudur. Büyük bir depremin ayak seslerini veya öncülerini duyuyoruz gibi ama ne kadar zaman sonraki depremin habercisidir bunu bilemeyiz" şeklinde değerlendirdi.

BİR UYARI DAHA!
YTÜ Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, son günlerde meydana gelen depremlerle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bölgede yaşanan son depremlerin Marmara beklenen büyük depremin öncüleri olduğunu vurgulayan Ersoy, "Nasıl Bolu'daki 4,8 depremi tehlikeli olabilecek bir yerse, aynı şekilde Tekirdağ açıklarındaki 4,7 büyüklüğündeki deprem aynı tehlikededir. Çünkü bu her iki noktada da belli bir gerilim var. Bu bölgeler gelecek depremlere gebe olabilecek öncüleri sayılabilecek özellikte." dedi.

"DEPREMLER GERİLİMİ AZALTMIYOR"
Yaşanan son depremlerin yaşanması muhtemel büyük depremin şiddetini azalttığı yönündeki inanışın doğru olmadığını aktaran Ersoy, "Bu depremler buraların enerjisini almıyor. Aksine çok canlı, diri, aktif olduğunun göstergesi olarak karşımıza çıkıyor." şeklinde konuştu. Yaşanması muhtemel büyük depremin Marmara'nın içinde gerçekleşeceğinin altını çizen Ersoy, Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun devamı olan pek çok fay parçası bulunduğuna işaret ederek, "Bu fay, tek parça mı kırılacak, yoksa kırılma çok parçalı şekilde mi olacak bunu bilmiyoruz. Marmara'da yaşanan depremler rahatlamanın tam tersine bölgenin canlı olduğunu ortaya koyuyor." ifadesini kullandı.

İstanbul Valisi'nden deprem açıklaması

İstanbul Valisi Mutlu: İstanbulumuzla ilgili herhangi bir olumsuz bilgi şu ana kadar intikal etmemiştir. Bilgi toplamaya devam ediyoruz. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Ege Denizi'nde meydana gelen ve İstanbul'da da hissedilen depreme ilişkin, "İstanbulumuzla ilgili herhangi bir olumsuz bilgi şu ana kadar intikal etmemiştir. Bilgi toplamaya devam ediyoruz" açıklamasını yaptı.

ABD büyüklüğü 6.4'e düşürdü

Amerikan Jeolojik Araştırma Kurumu (USGS) Türkiye'de de hissedilen depremin büyüklüğünün 6.4 olduğunu duyurdu. USGS, Yunanistan açıklarındaki depremin merkez üssünün Dedeağaç'ın 77 km güneybatısı olduğunu bildirdi. USGS, depremin 91 km derinlikte gerçekleştiğini belirtti. Amerikan kurumunun ilk geçtiği bilgilerde, depremin büyüklüğü 7.2 olarak duyurulmuştu.



Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Deprem Mühendisliği Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Yakut, ülkenin farklı yerlerinde her an bir deprem beklediklerini belirterek, "Özellikle Marmara civarında ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde fay hattı üzerinde deprem olma olasılığı çok yüksek. Ne zaman olacağını kestirmeniz mümkün değil ama böyle bir depreme muhakkak hazırlıklı olmak lazım" dedi.

Yakut, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin deprem bölgesi olduğunu ve dolayısıyla zaman zaman depremlerin meydana gelebildiğini söyledi.

Mevcut binaların yapılması sırasında işçilik, tasarım, denetim ve birçok alanda önemli eksiklikler yaşandığını dile getiren Yakut, Van depremi öncesinde o yıl içerisinde yapılan binaların, yaşanan depremde hasar gördüğünü hatırlattı.

Yakut, Türkiye'de çok yeterli binaların tasarlanamadığını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Genellikle tasarım yaparken çok ehil kişilere yaptırmıyoruz. Bırakın bunu, binaların imalatını yaparken, bunu yapan müteahhitler çoğu zaman taşeronlarla çalışıyor. Bunlar çok kalifiye insanlar olmuyor. Doğru uygulama yapmıyorlar. İşçilik çok kötü, doğru malzeme kullanmıyorlar. Bütün bunlar biriktiği zaman bizim istemediğimiz şeyler yaşanıyor. Birde bunun üzerine yetersiz denetim ekleniyor. Bu yapılar doğru bir şekilde denetlenmiyor, kontrol edilmiyor. Van Erciş'te meydana gelen depreme baktığınız zaman orada insanlar halen gidip oradaki ustaları tutup bina yaptırıyorlar. Orada 2011'de deprem oldu ve o yıl yapılmış binalar bile çok büyük hasar gördü."

- Marmara ve Doğu Anadolu bölgelerinde deprem riski

Tam olarak nerede, ne zaman deprem olacağını tahmin etmenin mümkün olmadığını ve bilimin henüz o seviyeye ulaşmadığını vurgulayan Yakut, "Ama ülkemizin farklı yerlerinde her an bir deprem bekliyoruz. Özellikle Marmara civarında ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde fay hattı üzerinde deprem olma olasılığı çok yüksek. Ne zaman olacağını kestirmeniz mümkün değil ama böyle bir depreme muhakkak hazırlıklı olmak lazım. Bizim yapı stoğumuz o kadar büyük ki yapı stoğumuz içerisinde de depreme dayanıklılığı düşük, zayıf performans gösterecek yapı o kadar yüksek ki şu anda depreme hazırız demek mümkün değil. Herhangi bir bölgede Allah korusun deprem olduğu zaman hasar çok büyük olacaktır" şeklinde konuştu.

- Deprem haritası

Yakut, Türkiye'nin deprem bölgeleri haritasının önümüzdeki bir yıl bitmeden yenileneceğini kaydederek, "Bu sayede deprem bölgelerini çok daha doğru ve kesin bir şekilde bulabileceğiz. Onu bulduğumuz zaman hangi bölgenin daha fazla tasarımına ağırlık vermemiz, deprem seviyelerinde neler yapmamız gerektiğini öğreneceğiz net olarak" dedi.

- Kentsel dönüşüm

Prof. Dr. Yakut, yaşanabilecek depremlerde binalardaki hasarların en aza indirilmesi ve güvenli bir ortam oluşturulması noktasında çok ciddi adımlar atıldığını dile getirdi.

Yeni çıkan "Kentsel dönüşüm" kanununun daha güvenli bir yapılaşma sağlayacağını vurgulayan Yakut, şunları kaydetti:

"Bu kanun çerçevesinde eski binalar yıkılıp yerlerine daha dayanıklı binaların yapılması işlemi başladı ama henüz bunlar başlangıç aşamasında. Hedeflerin çok çok altında. Bunun için de yönetmeliklerimiz zaman içerisinde revize ediliyor, daha güncelleşiyor. Kentsel dönüşümün uzun vadede deprem riski taşıyan binaların yıkılarak yenilerinin yapılması noktasında çok büyük katkısı olacak. Şu aşamada özellikle çok zayıf binalar, seçilip belli bir değerlendirmeye tabi tutuluyor. Bunlardan riskli bulunanlar yıkılıyor, yerine daha sağlam binaların yapılması zorunlu kılınıyor. Devlet de buna finansal ve hukuksal destek sağlıyor. Şimdi bu yaygınlaştığı zaman, çok büyük etkisi olacağını düşünüyorum."

GÜNDEM
Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...