Madenci ölümlerini bu yöntemle önlediler

Dünyanın en büyük kömür üreticileri, ABD ve Çin'de madenci ölümlerinin ciddi oranda azalması dikkat çekiyor. Özellikle Çin'de madenci ölümleri son 10 yılda yüzde 75 azaldı. Peki Çin ve Batı bunu nasıl başardı?

Madencilik, kaza ve ölüm riskinin en yüksek olduğu sektörlerden biri. Ancak yasal düzenlemeler, sıkı denetim ve gelişen teknoloji sayesinde madenci ölümlerinde Avrupa, ABD ve Çin'de ciddi azalma var.

Dünyanın en ölümcül madenlerinin bulunduğu Çin'de son 10 yılda, ölümler neredeyse yüzde 75 azaldı. Çin'de 2000-2005 yılları arasında yılda yaklaşık 6 bin ölüm gerçekleşiyordu. Bu rakam geçen yıl 1049'a geriledi.

Yasadışı yüzlerce madenin kapatılması, güvenlik önlemlerinin artırılması ve madencilere verilen eğitimin artması bunda etken.

Maden kazalarında sorumluluğu bulunanların ağır cezalara çarptırılması da ölümlerin azaltılmasında en kilit rolü oynadı.

TÜRKİYE ÇİN'İ DE GERİDE BIRAKIYOR
Dünya üretiminin yaklaşık yarısını karşılayan Çin, madenci ölümlerinin en fazla görüldüğü ülke. Ancak milyon ton başına kıyas yapıldığında Türkiye Çin'i geride bırakıyor.

Milyon ton başına düşen ölüm sayısı Çin'de 1.27 iken Türkiye'de 7.22 Amerika Birleşik Devletleri'nde ise, milyon ton kömür başına düşen ölüm sayısı 0.02.

TÜRKİYE SÖZLEŞMEYE İMZA ATMIYOR
Türkiye'nin Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'nun, "Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi"ni imzalamaması da dikkat çekiyor.

Madencilikte iş sağlığı ve güvenliği için önlemler içeren ve maden işletmesi sahiplerine önemli sorumluluklar getiren sözleşmenin Brezilya'dan Zimbabwe'ye 28 imzacısı bulunuyor.

Şilili madencileri kurtaran 'yaşam odası' Türkiye'de neden yok?

Soma'daki facianın ardından tartışılan en önemli konulardan biri de madenlerdeki iş güvenliği. "Kaçış veya Yaşam Odaları"nın böyle durumlarda hayati önemde olduğu ancak Türkiye'de zorunlu olmadığı için bu tip odaların birçok madende bulunmadığı belirtiliyor.

Soma'daki facianın ardından madenlerin güvenliği bir kez daha gündeme geldi. Madenlerdeki güvenlikte önemli bir yer tutan "Kaçış veya Yaşam Odaları"nın önemi tartışılıyor.

Dünyanın birçok ülkesindeki madenlerde zorunlu olan bu odalar Pakistan, Afganistan gibi ülkelerin yanısıra Türkiye'de de zorunlu değil.

Bu nedenle Türkiye'deki birçok maden ocağında yaşam odaları bulunmuyor. Oysa bu odalar herhangi bir kaza anında yaşam şansını oldukça artırıyor.

Konteynırı andıran bu odalar 40 kişiye kadar koruma sağlayabiliyor. Bu odalarda içerdekiler için 30 günden fazla yetecek şekilde su, yiyecek, oksijen, sağlık çantası ve telefon gibi yaşamsal ihtiyaçlarlar bulunuyor.

Bu odaların fiyatı yaklaşık 250 bin dolar. 2010 yılında Şili'de meydana gelen maden kazasında mahsur kalan madenciler 69 gün sonra kurtarılmıştı.

ŞİLİ 'KAÇIŞ ODASI' YAPTI
Şili'deki madencileri kuratarn konteynır tarzı bir yaşam odası değil, madenin içine inşa edilen "kaçış odasıydı".

Kaçış odasına sığınan madencilerin hayatta olduğu 17 gün sonra anlaşılmıştı.

17 gün kaçış odasındaki yiyecek, su ve oksijenle hayatta kalan Şilili madencilere daha sonra sondaj borusuyla ek malzeme gönderilmişti.