Kuleli'yi ne yapmalı?

Düzenleyen:
Kuleli'yi ne yapmalı?

GÜNDEM Haberleri

Yapıldığı ilk günden bu yana farklı şekillerde hizmet veren binanın geleceğiyle ilgili henüz kesinleşmiş bir karar yok.

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında OHAL kararnamesiyle kapatılan, Boğaziçi’nin Çengelköy ile Vaniköy arasındaki sahilinde bulunan Kuleli Askeri Lisesi’nin nasıl kulanılacağı yeni bir tartışma konusu. Boğazın en önemli noktasında yer alan ve İstanbul’un silüetinde önemli bir  yer tutan yaklaşık 200 yıllık binanın temeli 1845’te atıldı.1872 yılında Kuleli Askeri İdadisi olarak anılmaya başlayan Kuleli Kışlası bu binada 2 yıl kalabildi. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sebebiyle hastaneye dönüştürülen kışla, faaliyetlerine Pangaltı’ndaki Mekteb-i Harbiye binasında devam etti. 1913 sonunda yeniden kendi kışlasına döndü. İstanbul işgal edilince İngilizler tarafından Ermenilere verildi. 1923’te tekrar eski haline dönüştürüldü. Tevhid-i Tedrisat Kanunuyla 1924-1925’te Kuleli Lisesi adıyla Milli eğitim Bakanlığına bağlanarak sivil lise haline getirilen okula 1925’te eski statüsü verilerek Kuleli Askeri Lisesi adını aldı. 

BİNAYA HAK ETTİĞİ DEĞER VERİLMELİ

"Yine okul olarak devam etmeli"

Mimarlar Odası Büyükkent Şube Sekreteri Ali Hacıalioğlu: Kuleli, Heybeliada, Yeşilköy gibi askerî okullar önemli eğitim yapılarıdır. Bu tip kurumlar aslına uygun olarak hizmet vermeye devam etmelidir. Kent içindeki bu tarihî eserler şehrin biblolarıdır. Kentin ambiansı ve fonksiyonu ile bütünleşmiş yapılardır.’

"Demokrasi müzesi olmalı"

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy: Kuleli’nin çok güzel bir demokrasi müzesi olmasını isterim. Bu müze Yassıada’da kurulacaktı. Bence orası mevsim ve yer bakımından zorluklar içeren bir yer. Oysa Kuleli konumuyla birçok özelliğe sahip bir yapı. Hem otel hem müze olarak kullanılabilir. Kurtuluş Savaşı’nda atlattığımız badire darbe girişimi de öyle bir badiredir. Yaralarımızın sarılması için olayın büyüklüğünü gelecek nesillere iletmek lazım.

"Özgürlük mekanı olarak kullanılmalı"

Mimar Korhan Gümüş: Bu tip kamu alanları geçmişte insanları disiplin altına almak için kullanılıyordu. Bugün ise özgürlük mekanları olabilirler. İstanbul’daki bütün askeri alanlar deneysel fikirlere, özellikle genç nüfusunun eğitim ve deneyimle ilgili ihtiyaçlarını karşılayacak zeminler haline dönüştürülebilir. Bu mekanlar şiddetten arındırılmış, özgürce konuşulabilen, tartışılabilen, İstanbul’un en önemli özgürlük mekanları olmalı. Burada şehrin nasıl yenileneceği ve gelişeceği tartışılabilmeli. Kuleli, Boğaz’ın profilini oluşturan şahane bir anıt yapı. Bu yapıya hak ettiği değeri vererek, tam bir anıt gibi değerlendirmeliyiz. Sadece ‘koruyalım’ demek yeterli olmaz. Orası bir hafıza mekanı. Mimari yarışmalar açarak, dört dörtlük bir restorasyon yapmak gerekir. Bu da ciddi bir çabayla olur.

 

 

 

Düzenleyen:  - GÜNDEM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...