"Korktuğumuzdan değil hüznümüzden"

Başbakan Erdoğan, Rize'de medyaya yüklendi: Başımızın öne eğik olmasını abartılı bir şekilde baş köşelere çekenlere sesleniyorum, başımızın öne eğik olması birilerinden çekindiğimiz, korktuğumuz için değil o andaki hüznümüz sebebiyledir
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Başımızın öne eğik olmasını abartılı bir şekilde başköşelere çekenlere sesleniyorum: Başımızın öne eğik olması, birilerinden çekindiğimiz, korktuğumuz için değil, o andaki hüznümüz sebebiyledir. Ama sizler, bunu ayırt edemeyecek kadar farklı atmosferin içinde ve buradan bile bir şeyler beklemenin gayreti içerisindesiniz. Bizim milletimiz, kimin başı öne eğik olduğu zaman ne anlatmak istediğini çok iyi bilir. Biz, başımızın nerede dik olduğunu göstermiş bir kadro hareketinin öncüleriyiz" dedi.
##tgvideo##
Erdoğan, Rize'de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin 2012-2013 akademik yıl açılış törenindeki konuşmasında, kendisine tevdi edilen fahri doktora unvanından dolayı üniversite senatosuna şükranlarını sundu.
Önceki gün Siirt'in Pervari ilçesinde elim bir helikopter kazasında şehit düşen 17 askeri rahmet ve minnetle yad ettiğini belirten Erdoğan, Endenozya ve Brunei Sultanlığı'na yaptığı ziyaretlerin hemen ertesinde, bakan ve milletvekilleriyle Diyarbakır'a giderek, şehitler için düzenlenen törene katıldığını, şehitleri Hakka uğurladıklarını söyledi.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Acımız gerçekten büyük. Her biri, birer kahraman olan canımız, ciğerimiz, ülkeleri vatanları milletleri için bugüne kadar fedakarca hizmet etmiş olan 17 aslanımızı yitirmek bizi ziyadesiyle kedere sevk etti. Türkiye Cumhuriyeti'ni ayakta tutan ruh, canı pahasına, şahadeti anlamayanlara söylemeyorum bu sözleri, şahadetin idraki içinde olanlara söylüyorum, şahadet aşkıyla ülkesi, millete ve vatanı için mücadele eden kahramanlık ruhu işte budur. Bunun idrakinde olmayanlar var. Bu olaylar cereyan ederken biz, farklı atmosferler içinde yaşayanları çok iyi biliriz. Ama biz de bu idrakin içerisinde görevimizi yerine getiririz. Başımızın öne eğik olmasını abartılı bir şekilde başköşelere çekenlere sesleniyorum, başımızın öne eğik olması, birilerinden çekindiğimiz, korktuğumuz için değil, o andaki hüznümüz sebebiyledir. Ama sizler, bunu ayırt edemeyecek kadar farklı atmosferin içinde ve buradan bile bir şeyler beklemenin gayreti içerisindesiniz. Bizim milletimiz, kimin başı öne eğik olduğu zaman ne anlatmak istediğini çok iyi bilir. Biz, başımızın nerede dik olduğunu göstermiş bir kadro hareketinin öncüleriyiz.
Biz, kaybettiğimiz canlarımız, yavrularımız, askerlerimiz için ne kadar büyük bir üzüntü yaşıyorsak, onlar da candan geçerek, yardan geçerek, serden geçerek o kadar büyük bir fedakarlık ortaya koyuyorlar. Allah rahmet etsin. Rabbim, inşallah cennetiyle, cemaliyle onları taltif etsin. Biz, biliyoruz ki şahadet makamı, makamların en yücesidir. Oraya öyle her kişinin ulaşması da mümkün değildir. Oraya ancak er kişiler ulaşır, bunu da biliyoruz."
-"Bu mücadelenin doğasından kaynaklanan acılar yaşanabiliyor"-
Teröre karşı bütün birimlerle, cesaretle ve fedakarlıkla çok büyük mücadele yürütüldüğünü anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Topraklarımıza kast eden, cana, mala, özellikle de Türkiyemizin birliğine, kardeşliğine kast eden bu hain örgüte karşı yılmadan, yorulmadan, usanmadan mücadele veriyoruz, vermeye devam edeceğiz. Bu kadar yoğunluklu, böyle çok boyutlu bir mücadele sürecinde elbette bu tür kazalar da yaşanabiliyor, istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Bu mücadelenin doğasından kaynaklanan acılar yaşanabiliyor. Yaşananlardan ders çıkararak, şüphesiz ki kazaların istenmeyen sonuçları tekrarlanmaması için önlemler alarak, tedbirleri, hassasiyeti en üst düzeyde gözeterek, bu mücadeleyi kararlılıkla sürdürmek durumundayız. Pervari'deki elim kazayla ilgili olarak, adli ve idari soruşturma başlatıldı. Ben, bir kez daha aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum; ailelerine, silahlı kuvvetlerimize sabır, başsağlığı diliyorum."
-"Biz, bir şey olmak için değil, bir şeyler yapabilmek için bu mevkilerde bulunuyoruz"-
"Bugün, bu fakir için çok anlamlı bir gün" diyen Erdoğan, dünyanın bir çok üniversitesinde kendisine fahri doktora takdim edildiğini hatırlattı. Baba-ana ocağı Rize'de, kendi adını taşıyan üniversitelerden fahri doktora unvanı almanın ayrı bir anlam taşıdığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Biz, bir şey olmak için değil, bir şeyler yapabilmek için bu mevkilerde bulunuyoruz. Her gün, başımızı yastığa koyduğumuzda, bu ülke için, milletimiz için tek tek şehirlerimiz için, ilçelerimiz için hangi hizmetleri gerçekleştirdiğimizin, hangi adımları henüz atamadığımızın muhasebesini kendi içimizde yapıyoruz. Seçim dönemlerinde milletin huzurunda, oraya çıkmak suretiyle, milletin aynasında kendimize bakıyor, orada kendimizi muhasebeye çekiyoruz. Yine biz, fani olduğumuzu, bir gün bu emaneti teslim edeceğimizi her an aklımızda tutuyor, milletimize ve Allah'a hesap verme şuuruyla kendimizi hesaba çekiyoruz. Zira, hesaba çekilmedin, kendinizi hesaba çekiniz. Bu ilkedir, bizim için asıl olan."
İnsanların yaptıklarıyla anılacağını, eserleriyle yad edileceğini vurgulayan Erdoğan, hayırlı işler yapanların, milletin gönlünde yer edineceğini, hayırla anılacağına söyledi.
Erdoğan, "Şerde yarışanlar ise milletin vicdanında mahkum edilirler, esefle yad edilirler. Sadece sokağa, caddeye, okula, üniversiteye adını vermek suretiyle isimler yaşatılamaz. İsimler, ortaya koydukları eserlerle yaşar, ortaya koydukları eserlerle milletin gönlünde kendilerine silinmez yer edinirler. Bugün görüyorsunuz, milletin vicdanında mahkum edilenlerin isimleri, bir bir tabelalardan indiriliyorlar. Çünkü bu isimleri tabelalar değil, millet yaşatır. Milletin mahşeri vicdanı yaşatır" dedi.