"Kimler olduğunu tek tek biliyoruz"

/ Kaynak: DHA
"Kimler olduğunu tek tek biliyoruz"

GÜNDEM Haberleri  / DHA

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Öğretmenevi Konferans Salonu'ndaki Ak Parti Burdur İl Teşkilatı'nın Genişletilmiş İl Divan Kurulu toplantısına katıldı

Ak Parti İl Başkanı Mehmet Fatih Çınar ve Ak Parti Burdur Milletvekili Bayram Özçelik'in konuşmalarıyla başlayan toplantıda, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin etrafının yangın yeri gibi olduğu ve Türkiye istikrarını korurken, ihtilal darbeleri, hain suikastlar, yakın zamanda Gezi Parkı olayları, 17 Aralık ve 25 Aralık süreçlerinin yaşandığını ve en son yeni bir oyun daha tezgahlandığını kaydetti.
BİR ŞEHRİ YIKMAK İÇİN 20 KİŞİ YETER nbsp;
Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin son 30 yılda bir tarafta terör örgütleri diğer tarafta derin çetelerin ayaklarına bağladığı prangalardan kurtulmaya çalıştığını söyledi. Türkiye'nin şehirleri, ilçelerinin karıştırıldığı ve bakıldığında çok büyük sayılarda insanın bu sokak eylemlerine katılmadığını kaydeden Kurtulmuş, "Ama sonuçta bir şehri, kasabayı, ilçeyi yıkmak için 20 kişi yeter. Hatta 10 kişi yeter. Dolayısıyla Türkiye bu anlamda çok kötü 3-4 günlük süre geçirdi" dedi. nbsp;
TÜRKİYE, ESKİ POLİS DEVLETİNE DÖNMEYECEK nbsp;
Türkiye Cumhuriyeti devletinin bundan sonra hem vatandaşının hakkını koruyacak adımlar atacağı, hem de eski dönemin polis devletine geri dönmeyeceğini söyleyen Kurtulmuş, "Sokaklar karışıyor, hepimizin içi kan ağlıyor, ne yapılacağını dahi tam anlamadan, bir takım dedikodularla 'eyvah geriye dönüş var, Türkiye polis devletine gidiyor' diyorlar. Öyle bir şey olmayacak. Sizi temin ederiz ki, Türkiye demokratik standartlarından asla geri dönmeyecektir. Asla bu kazanımlarından vazgeçmeyecektir. Türkiye ne polis devleti olacak, ne de sokaklarını eşkıyalarına terk eden bir devlet olacaktır" ifadelerini kullandı. nbsp;
GEZİ 28 ŞUBAT KADAR İYİ HAZIRLANMIŞ nbsp;
Gezi Parkı ile 17 ve 25 Aralık olaylarının en az 28 Şubat kadar iyi hazırlandığı ve sonuçlarının da iyi hesaplanmış bir kumpas olduğunu belirten Kurtulmuş, "Ama ters tepti. Çünkü sandığı ortaya koymayı başardık, eğer ortaya sandığı koymayı başaramasaydık, bugün başka bir Türkiye'de konuşuyor olurduk ya da konuşamıyorduk" açıklamasını yaptı. nbsp;
1 MİLYON YENİ MÜLTECİ
Kobani'den gelen mültecilerin toplamının Avrupa ülkelerinin tamamının kabul ettiği Suriyeli toplam mültecilerden daha fazla olduğunu belirten Kurtulmuş, şu an Türkiye'de Nisan 2011'den bu yana 1.5 milyon Suriyeli mülteci bulunduğu ve 4 milyar dolar harcandığını kaydetti. Kurtulmuş, "Allah muhafaza, mesela Halep'te bir durum değişse 400 bin yeni mülteci akının gelmesi mümkün. Suriye'nin kuzeyindeki savaş Allah korusun kötü şartlarda devam ederse 1 milyon ilave mültecinin gelmesi mümkün. Türkiye bütün bunların hepsine karşı hazırlıklıdır" dedi. nbsp;
IŞİD SEBEP DEĞİL, SONUÇ nbsp;
IŞİD'in bir sebep değil sonuç olduğunu anlatan Kurtulmuş, Suriye'de, Irak'ta halkın geniş kitlelerinin siyaset yönetimi dışında bırakıldığını, bu halkların dışlanmışlığına son verilmeden Irak ve çevresinde demokratik rejimler ortaya konulmadan yarın yeni İŞID'lerin çıkabileceğini söyledi. IŞİD'i destekleyen unsurlar arasında laik unsurlar, Saddam'ın unsurları olduğunu belirten Kurtulmuş, "Önce bataklığın kurutulması lazım" yorumunu yaptı. nbsp;
PYD MİLİTANLARI BİLİNMİYOR
Toplantı çıkışında Kobani'den giriş yapan mülteciler arasındaki PYD'lilerin sorulduğu Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Tabi tam olarak ne kadar PYD militanı olduğunu bilmiyoruz. Yaralı gelenleri biliyoruz, ama sivil halkın özellikle çok sayıda sivil halkın geldiği ilk günlerde gelenlerin arasında PYD unsurları olabilir. Ama onların daha sonra bir kısmının geri gittiğini biliyoruz. Özellikle pazar gününden sonra giriş yapanların kimler olduğunu tek tek biliyoruz. Bu anlamda endişe edilecek bir durum yok. O şartlar içerisinde hayati tehlike taşıyan insanlar kim olursa olsun, o sınıra kim gelirse gelsin bizim onları almak, kabul etmek bir insanlık vazifemizdir, komşuluk borcumuzdur. Dolayısıyla hiç bir şekilde ne PYD ne de başka bir örgütle Türkiye bu anlamda 'aman gelirseniz sınırları açarız açmayız' şeklinde ne bir pazarlık yapmıştır ne de pazarlık yapacaktır. Bunu herkesin böyle bilmesi gerekir. Tamamen insani yardımlar çerçevesinde yapılan bir şeydir. Hayati bir risk altında olan insanlara Türkiye'nin kapılarını açmasıdır. Bir yerde onların kurtarılması, çoğu da böyle yaşlı, çocuk ve kadın unsurlardan oluşan çaresiz insanlara Türkiye kapısını açmıştır. O süre içerisinde hiç bir şekilde örgütle pazarlık, müzakere söz konusu edilmemesi gerekir. Kim gitmek isterse kapıları açarız." nbsp;
GÜNDEM
Kaynak: DHA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...