Kan donduran ifadeler: Bizim uçaklar polis shortland’ini vurdu

Cuntacıların ifadeleri, ihanette sınır tanımayan FETÖ’nün kanlı yüzünü ortaya koydu.
Ebru Karatosun ANKARA
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin Jandarma Genel Komutanlığı iddianamesinde dikkat çeken ayrıntılar yer alıyor. İddianamede yer alan Fotofilm Merkez Amirliğinde görevli cuntacı Metin Yağcı’nın ifadeleri FETÖ’nün kanlı yüzünü ortaya koydu. Karargâh dışında yaşananları anlık bilgi olarak rehinelerin başında bekleyen cuntacılara aktaran Yağcı’nın darbeye karşı halkı sokaklara davet eden Cumhurbaşkanı için söylediği sözler ihanette sınır tanımadığını gösterdi. Yağcı’nın, “Bizim uçaklar polis shortland’ini(zırhlı araç) vurdu. Anasını …... İçindekiler geberdi. Shortland şimdi bize ateş edemiyor, tanklarımız geliyor. Uzun başkan (Cumhurbaşkanı) düzeltiyorum, eski uzun başkan televizyonda açıklama yapıyor. Halkı sokağa çıkması için uyarıyor” dediği kaydedildi.
İddianamede, darbeci hainlerin “mehter marşı” çalarak kendilerini motive etmeye çalıştıkları belirtildi. Cuntacıların rehin aldıkları İrfan Algel’i Kamera Sistem Odası’na götürerek mehter marşının çalınmasını istedikleri, ancak marşı çalmak için CD ve flash belleği bulamadıkları belirtilen iddianamede darbecilerin ayrıca zaman zaman kamera izleme odasına gelerek, buradaki güvenlik kameraları sayesinde polisler tarafından kendilerine yönelik alınan emniyet tedbirlerini gözlemledikleri aktarıldı. Müşteki olarak ifadesi alınan İrfan Algel, o gece yaşadıklarını şöyle anlattı: “Müzik yayınını açarak mehter marşını bina içinde ve dışında çalmamı emrettiler. Ben de dışarı da ses yayını olmadığını Marşların karışık olduğunu, mehter marşının hangi sırada olduğunu bilmediğimi söyledim. Bana Üsteğmen İlker Çiçek ‘Marş listesini aç’ dedi. Baktık, mehter marşı yoktu. Çiçek ‘Sen burada bekle. Dışarı çıkarsan vururlar. Ben marşı bulup geleceğim” dedi.
Cuntacıların, kendilerine ilk müdahale yapan keskin nişancıların yerlerini tespit edebilmek için kamera sistem merkezinden keskin nişancıların yerlerini bulmaya çalıştıkları kaydedilen iddianamede, İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü’nden Jandarma Genel Komutanlığı’na örgüt tarafından belirlenen askerleri getiren ve itirafçı olan Erdal Karlıdağ’ın ifadelerine de yer verildi. Örgütle bağlantısının 1993 yılında başladığını söyleyen Karlıdağ, “TEM başkanını vuranı da gözaltında gördüm. Ramazan isimli yüzbaşıymış. Ramazan şuan buradaysa kesinlikle FETÖ ile bağlantısı vardır. Bu darbe FETÖ’nün yapmış olduğu bir organizasyondur” dedi.
“HİÇ ANORMALLİK GÖRMEDİM”
İddianamede Türk Patent Enstitüsünde bilgisayar işletmeni olan FETÖ’nün Jandarma imamı Mesut Özgen’in ifadesine de yer verildi. Darbe girişimiyle alakasının olmadığını iddia eden Özgen, örgüt tarafından kullanıldığı yalanını uydurdu. Kendisi aracılığıyla iş yaptırdıklarını dile getiren Özgen’in ifadesindeki anlatımlar şok etti: “15 Temmuz’da dışarı çıktım. Kızılay’a, Meclisin oraya gittim. Dışarı çıktığımda rutin günlük hayat devam ediyordu, hiçbir şey yoktu. Hiçbir tarafta bir anormallik görmedim. Sadece ufak bir medya falan vardı, yukarıda arada geçen bir uçak duydum. Onun dışında bir şey duymadım.”