Kadak: Gençler, odama 'bizim oda' diyor

Kadak: Gençler, odama 'bizim oda' diyor

GÜNDEM Haberleri

Vaktinin büyük kısmını Genel Kurul’da ve ofisinde geçiren AK Partili Kadak "Meclis’te bana tahsis edilen odaya genç arkadaşların ‘bizim oda’ ismini verdiğini öğrendim. Her görüşten arkadaşlar odayı adres biliyor" dedi.

EBRU KARATOSUN | ANKARA

Meclis’in en genç vekillerinden olan AK Parti İstanbul Milletvekili Rümeysa Kadak ile İstanbul ile Ankara arasında geçen zamanı, kendisine nasıl vakit ayırdığını, en genç vekil olmanın avantajları ve dezavantajları ile gençlerle ilgili projelerini konuştuk. Aynı zamanda İhlas Koleji mezunu da olan Rümeysa Kadak’ın sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:

GENÇLER BUGÜN HER YERDE

> Ankara’ya alıştınız mı?

Bürokrasinin başkenti bu şehirde eskiden gençler yalnızca 19 Mayıs kutlamalarında bir figürdü. Bugün Meclis’ten bürokrasiye kadar her yerdeyiz. Bu bize, inanılmaz bir heyecan ve gayret veriyor. Ben Ankara’ya her geldiğimde bu heyecanı ve sorumluluk hissini tekrar yaşıyorum. Ankara’nın kendisine alıştım ama her seferinde yaşadığım bu heyecana alışamadım, alışmayalım da.

34 PLAKASINI BİLE ÖZLÜYORUM

> İstanbul’un en çok neyini özlüyorsunuz?

Bazen 34 plaka kodlu araçları görmeyi bile özlediğim oluyor. Beyoğlu’nun dar ara sokaklarından sahile doğru yürümeye başlayıp kestane kokuları arasından Karaköy’e inmeyi. Galata Köprüsü’nden Eminönü’ne geçerken balık ekmek kokusunun burnuma gelmesini. Tramvayla Sultanahmet’e geçip tarihin ortasında kendimi bulmayı. Adaları. Vapurda çalınan şarkıları. Dünyanın en güzel boğazının kıyısında sahil yürüyüşü yapmayı. Çamlıca tepesinden şehri izlemeyi. İstanbul’a dair her şeyi özlüyorum.

> Ankara’da en çok ne yapmayı seviyorsunuz?

Ankara’da çalışmak dışında ne yapılır bilmiyorum. Ankara’daki bütün vaktim ev, Genel Merkez ve Meclis arasında geçiyor. Gezmeyi, yeni yerler görmeyi tercih eden bir yapım da olmadığı için Genel Kurul kapalı olduğu zamanlarda dahi vaktimi ofiste çalışarak geçiriyorum.

BÜTÜN GENÇLERİN DESTEĞİNİ GÖRÜYORUM

> Meclis’in en genç vekillerindensiniz. Avantajları ve dezavantajları neler?

En genç milletvekili olmanın en büyük avantajı sizinle aynı veya bambaşka görüşe sahip olsun hiç fark etmez, tüm gençlerin desteğini görüyorsunuz. Meclis’te bana tahsis edilen odaya genç arkadaşların ‘bizim oda’ ismini verdiğini öğrendim. Benimle aynı görüşte olan arkadaş da siyasi görüşünü bilmediğim arkadaş da bambaşka siyasi görüşlere sahip arkadaşlar da hepimiz aynı odayı adres biliyor, bu odada buluşuyoruz. Fakat tabii ki en genç milletvekili olmanın dezavantajları da var. Daha önce alışılmış bir ‘genç milletvekili’ çizgisi yok. Herkes sizin yaşınızın iki üç katına sahip siyasetçiler gibi konuşmanızı, onlarla aynı alanlara ilgi duymanızı onlar gibi görünmenizi bekliyor. Bu çizgide bulunmadığınızda başarısız sayılabiliyorsunuz. İnsanlar sürekli burada bulunmayı, milletvekili olmayı hak ettiğinizi ispatlamanızı bekliyorlar.

Kadak: Gençler, odama 'bizim oda' diyor

ÇALIŞMAK BENİM İÇİN HOBİ GİBİ

> Meclis çalışmalarından dolayı kendinize vakit ayırabiliyor musunuz?

Böyle bir ihtiyaç hissetmiyorum çünkü çalışmak benim için gerçekten bir hobi ile uğraşmak gibi. Bir şey ürettiğimde, saatlerce çalışıp bir fikri, projeyi geliştirdiğimde  kendimi mutlu hissediyorum. Bir milletvekili için ortalama bir gününü tarif etmek çok kolay değil. Bir hafta sonrasını bırakın bazen bir gün sonrası için dahi program yapmakta zorlanabiliyorsunuz. Haftanın üç günü Meclis’te Genel Kurul çalışmalarına katılarak geçiyor. İki gününü mutlaka teşkilat programlarımıza ve sahaya inmeye ayırıyoruz. Ben diğer iki günü gençlik üzerine hayata geçirdiğimiz projelere ayırıyorum.

HEM ANNELİK HEM BABALIK YAPTI

> Meclis’te yeni bir proje hayata geçirecek misiniz?

Önümüzdeki dönemde Meclis’te #GençlerMecliste mottomuzla yeni bir çalışma başlatacağız. Her hafta farklı bir arkadaşı ekibimize alacak Meclis’teki çalışmalarımızı kendisiyle gerçekleştireceğiz.

> Ailenize vakit ayırabiliyor musunuz?

Annemle yaşıyorum. Çok küçük yaşımdan itibaren bana hem annelik hem de babalık yapan bir annem var. Mesai kavramı veya tatili olmayan bir görevim olduğu için arada küçük şikâyetler oluyor.

EN BÜYÜK AMACIM ‘KEŞKE’ DEMEMEK

> Arkadaşlarınızla görüşebiliyor musunuz?

Şu an hayattaki en büyük amacım görevim bittikten sonra ‘keşke’ dememek. Enerji ve vaktimi bu kıymetli vazifenin hakkını verebilmek için değerlendiriyorum. Bu süreçte arkadaşlarım ve ailemle çok sık görüşebildiğimi, onlara istediğim vakti ayırabildiğimi söyleyemem. Fakat arkadaşlarım da ailem de her daim çok destekleyici oldular.

> 2023 seçimlerine gidiliyor. Gençlerin düşünceleri ne yönde şekilleniyor sizce?

Şu an her hafta en az bin gençle yüz yüze görüşüyorum. Bazı çevreler bu konuda tek tip bir gençlik portresi çizmek istiyor ve çiziyor da. ‘Z kuşağı’ diye yaptıkları adlandırmayla gençleri bir ‘tüketici sınıf’ olarak tanımlıyorlar. Ancak ben, gençlerin arasında bir vekil olarak şunu görüyorum: Gençler üretmek istiyor. Millî savunma hamlelerimizle heyecanlanıyorlar. Yerli teknoloji üretimini takip ediyorlar, destekliyorlar. Hatta bizzat kendileri kollarını sıvayıp erken yaşlarda üretime giriyorlar. Gençlikle ilgili bir algı var, bir de gerçekler ve bu gerçekler birilerinin çizdiği hayalî kalıpların çok dışında.

Kadak: Gençler, odama 'bizim oda' diyor

AÇIK HAVA SİNEMASI PROGRAMIMIZ OLACAK

AK Parti İstanbul Milletvekili Rümeysa Kadak, sinema ve tiyatroya en son dört sene önce gittiğini ifade ederek “Bu konuda iyi bir örnek değilim. Fakat bayramdan sonra ekipteki genç arkadaşlar için bir akşam açık hava sineması programımız olacak. İlgilenenleri bekleriz!” diyerek çağrıda bulundu.

HATA YAPMADAN BAŞARILI OLUNMAZ

AK Partili Kadak, gençlere tavsiye vermekten çok keyif almadığını çünkü mikrofonu eline alan herkesin konuşmaya gençlere tavsiye vermekle başladığını ifade ederek şunları söyledi:

"Henüz gençlere tavsiye verecek yaşta olduğumu, bunun haddime olduğunu da düşünmüyorum. Arkadaşça birkaç temennide bulunabilirim. Hata yapmadan başarılı olunamaz. Önemli olan hatayı tekrarlamamak. Sürekli hata yapabileceğimiz, konfor alanımızın dışına çıkabileceğimiz, kendimizi geliştirmek için zorlayabileceğimiz imkânları kovalamalıyız. Bence gençlerle ilgili asıl büyüklere tavsiye vermek gerekebilir. Zira gençlikle ilgili en yanlış değerlendirmeleri yaşları çokça büyük bireylerden görüyoruz. Bu da aslında yeni bir şey değil. Hep varmış. Sokrates’in şöyle bir sözü var ‘Günümüzün çocukları lüksü seviyor. Kötü davranışları var, otoriteye baş kaldırıyorlar, yaşlılara saygıları yok, çalışmak yerine lak lak etmeyi seviyorlar. Çocuklar artık evlerinin hizmetçisi değil, tiranı. Anne babaları odaya girince ayağa kalkmıyorlar. Onlara itiraz ediyorlar, destek olmak yerine lak lak yapıyorlar, şapır şupur yiyorlar, bacak bacak üstüne atıyorlar.’ Bu sözler 2 bin 500 sene önce söylenmiş. O zamandan beri gençler yanlış anlaşılıyor, beğenilmiyor. O sebeple aslında Cumhurbaşkanımızın yaptığı şey çok kıymetli. Gençler titr istemiyor, sizlerden ders almak istemiyor, sorumluluk istiyor. Fakat bizim gençlere verdiğimiz tek sorumluluk okul bitene kadar ders çalışmak oluyor. Unutmayın, gençler sadece yarınınız değil, bugününüz de. Ülkemize hizmet emek, üretmek, yetkinliklerimiz doğrultusunda çalışmak için hiçbir genç yarını beklemek zorunda değil, kaybedecek bir günümüz yok."

 


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...