İngiltere Başkan'ı Cameron: IŞID'e karşı pozisyon aldık

Başbakan Davutoğlu ile bir araya gelen Cameron, "Görüşmelerimiz olumlu geçti. IŞİD ile mücadele konusunda gerçekten en ortak pozisyonumuzu oluşturduk" dedi.

İngiltere Başbakanı David Cameron, özel uçağı ile dün saat 18.10'da Ankara'ya geldi. Cameron için Esenboğa Havalimanı'nda yoğun güvenlik tedbirleri dikkat çekerken basın mensuplarının fotoğraf ve görüntü almalarına da izin verilmedi.

Konuk Başbakan, ilk olarak Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Başbakanlık Merkez Bina'da bir araya geldi. Ardından heyetler arası görüşmelere geçildi. Her iki Başbakan ortak basın toplantısı düzenledi ve gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. İngiltere Başbakanı David Cameron özetle şunları söyledi:

-Türkiye'de olmak güzel. İngiltere ve Türkiye arasında ikili ilişkiler çok güçlü. Özellikle bugün (dün) gelmek istedim Türkiye'ye. Türkiye, yakın işbirliğimizin olmasını istediğim bir ülkeydi. Bu konudaki isteğimiz devam ediyor. İngiltere firmalarının Türkiye'ye yatırım yapmasını istiyorum.

-Aşırı gruplara karşı mümkün olduğunca yakın çalışıyoruz. IŞİD için savaşmak için gelenler olsun, ister geri dönenler olsun, buradaki tek amacımız insanların Türkiye'de ve İngiltere'de güvende olmasını sağlamak. Ortaklığımız zaten güçlü. Daha güçlü olmasını istiyoruz.

-Yabancı savaşçılarla ilgili olarak İngiltere'de bir mevzuat kabul etmek üzereyiz. Kişilerin bu tür çatışmalara katılmak üzere seyahat etmeleri üzerine pasaportlarına el koyabiliyoruz. Sayın Başbakan Davutoğlu ile de bu konuları görüştük.

-Daha güvenli bir dünya görmek isteyenler aşırı uçların ortadan kaldırılmasını istiyor. Tabii ki yanlış yapılan bazı davranışlar da oldu. nbsp;İngiltere açısından bu konuları ele alıyoruz ama işkence kesinlikle yanlıştır.

-Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşmelerimiz çok iyi geçti. Bu bağlamda IŞİD ile mücadele konusunda gerçekten en ortak pozisyonumuzu oluşturduk.

-Biz siyasi bir dönüşüm olmasını istiyoruz Suriye'de. Bütün halkları temsil edecek bir hükümetin oluşmasını istiyoruz. Tabii ki bunu sağlanmasından önce meşru Suriyeli muhaliflerinin desteklenmesi için bir şeyler yapıyoruz.

-Türkiye'nin AB'ye üyeliğini kesinlikle destekliyorum. nbsp;

BAŞBAKAN DAVUTOĞLU: nbsp;Hiç ders alınmamış

Başbakan Ahmet Davutoğlu da Cameron'la ortak basın toplantısında ve sorulara verdiği cevaplarda şunları kaydetti:

-IŞİD bölge halkları için tehdittir, Türkiye için tehdittir, uluslararası toplum için tehdittir. Bu konuda hepimizin işbirliği yapması zaruridir.

-Türkiye ve İngiltere arasında istihbarat işbirliği de dahil olmak üzere ciddi bir ortak çalışma vardır. Teröre karşı mücadele bağlamında sadece IŞİD değil, bütün bölgede, ülkelerimizi tehdit eden diğer terör örgütlerine karşı da birlikte hareket etme konusu, anlaştığımız bir husustur.

-Suriye rejimine karşı çıkmak, uluslararası teröre herhangi şekilde müsamaha göstermeyi meşru kılmaz. Bu konuda Sayın Cameron ile temel meselelerde tam bir fikir birliği içindeyiz.

-Türkiye hiçbir zaman yabancı savaşçıların Türkiye üzerinden geçişine ve Suriye'deki varlıklarına müsamaha göstermemektedir. Yabancı savaşçılar hem sınırlarımız için güvenlik riski oluşturmaktadır, hem de Suriye'deki muhalefetin haklı mücadelesini gölgelemektedir. IŞİD'in tarihini, 10 yıllık geçmişini inceleyenler bilir ki IŞİD Irak'ta doğmuştur ve hiçbir IŞİD lideri Türkiye sınırından geçmemiştir.

-Bu konuda her türlü işbirliğine açığız ama haksız suçlamalara da izin vermeyeceğiz. nbsp;

-Çözüm Süreci'nde son derece olumlu gelişmeler yaşanırken 6-7 Ekim olayları yaşandı. Birçok HDP yetkilisi kışkırtıcı tweetler attılar. Biz Çözüm Süreci'ni tekrar rayına oturtacak bir tavır sergiledik ama Sayın Demirtaş'ın açıklamalarından sonra demek ki hiç ders alınmamış.

-Şimdi Yasin Börü'nün annesine sormak lazım İç Güvenlik Reformu gerekli mi değil mi? Sayın Demirtaş karar vermelidir. nbsp;

-Tekrar uyarıyorum kendisini, bu çağrılar devam ederse bunun sorumlusu, dökülecek tek damla kanın sorumlusu Sayın Demirtaş'tır. Bu çağrılarını derhal durdurmalı. Varsa kanuna muhalefeti, Türkiye Büyük Millet Meclisinde dile getirir, demokratik siyaseti yapar. Türkiye'de herkes istediği toplantıyı ve gösteriyi yapma hakkına sahiptir. Ne kadar insanla toplanırlarsa onların güvenliğini sağlamak da bizim görevimizdir ama molotofkokteyli kullanan birisi, kesinlikle 'ben barışçıl gösteri yapıyorum' iddiasında bulunamaz.