Her sokakta feryat sesleri! 'Sanki kıyamet kopuyor gibiydi'

Editör:
- Güncelleme:
Her sokakta feryat sesleri! 'Sanki kıyamet kopuyor gibiydi'
Gündem Haberleri

“Yer altında korkunç bir uğultu koptu. Sonra yatay ve dikey ev ve içindekiler savrulmaya başladı. Hepimiz, Hazreti İsrafil sura üfledi, kıyamet koptu diye düşündük...” Kahramanmaraş'taki deprem sonrası afet alanına giden Yılmaz Bilgen, bölgedeki izlenimlerini yazdı.

YILMAZ BİLGEN'İN HABERİ - Deprem haberinin ajanslara düştüğü ilk dakikadan itibaren yaşananları okuyucularımıza olay yerinden aktarma mesaisi başladı. Hemen Ankara’dan felaket bölgesine gitmek üzere yola çıktık. Osmaniye ve Adana’daki kısa gözlemin ardından rotamızı en yakıcı noktalar olan Kahramanmaraş ve Gaziantep’e çevirdik. Ancak yoğun kar ve tipi bizi bekliyordu.

YOLLAR TIRLARLA DOLU

Görüş mesafesinin sıfır olduğu kilometrelerce yolculukta savrulan aracımız ön taraftan aldığımız hasara rağmen bizi yolumuzdan çeviremedi. Paramparça olan tamponumuzu olabildiğince toparlayıp sarkan kablolarımıza attığımız eğreti düğümlerle Gaziantep’e yöneldik. Yollar yardım tırları, itfaiye araçları ve ambulanslar ve ilk yardım ekipleri ile örülüydü. Hatay, Kahramanmaraş ve Gaziantep’te enkaz altında kalan yakınlarına koşan insanların yol isteyen yakarışları daha sahaya inmeden depremin yakıcı yanını yüzümüze vuruyordu.

GİRİŞ NE MÜMKÜN!

Osmaniye ve Adana’daki diğerlerine nazaran az olan yıkım görüntüleri ve kısa bilgi paylaşımının ardından bastıran soğukla yarış halinde Bahçe’ye ulaştık. Binlerce irili ufaklı araç o dehlizden bir an önce çıkıp Kahramanmaraş ve Gaziantep’e ulaşmaya çalışıyordu. Her iki ağır yıkımın yaşandığı ile de girişin mümkün olmadığı uyarısı âdeta tüm insanları daha bir hırçın eda ile farklı, tali yol arayışına itmişti.

Her sokakta feryat sesleri! 'Sanki kıyamet kopuyor gibiydi'Yılmaz Bilgen felaket bölgesinde

HER DENEMEMİZ HÜSRAN

Birçok geçidi 80, 100 hatta 150 kilometrelik yolları katederek zorladık. Ancak bütün yollar bir çıkmaza vardı. Her seferinde resmî görevlilerin “yollar harap, otoban göçtü, alternatif yollar açılmaya çalışıyor” ikazıyla karşılaştık. Her denememiz hüsranla sonuçlanıyordu. Tam 8 saat hiç kontak kapatmadan dağ yolları, köy bağlantılarını zorladık. Fevzipaşa, İslahiye, Bahçe yönünde tüm girişimlerimiz sonuçsuz kaldığında gece saat 23.00 olmuştu.

TEK KELİMEYLE FELAKET

Tam bir araç hercümercinin arasından yeni rota olarak Hatay’ı belirledik. İlk olarak büyük bir yangının karşıladığı İskenderun’a ulaştık. Âdeta gün boyu yaşanan sarsıntılar geceye farklı boyut katmış deniz bu hüzün harmonisine kendi tınısı ile katılmıştı. Kasvet yüklü ortamın izini sürerek Belen yönünden Hatay önlerine geldik. Hatay’ın tamamından kelimenin tam anlamı ile feryat yükseliyordu. Oradan Kilis tarafına kırdık direksiyonumuzu.

KORKU YARIKLARI

Gittiğimiz yol âdeta bıçak darbesiyle kesilip araçları içine alan korku yarıkları oluşturduğunda panik için bile zamanımız yoktu. El frenimizi çekip o araçları çıkarana dek çabaladık. Çoğunun yarıklar nedeniyle lastiği patlamıştı. Ama el birliği sayesinde hiçbir aracı o deprem yarıklarında bırakmadık. Bizim şerit ne zaman yarılır endişesi ile düşük kilomterede de olsa seyrimiz Kırıkhan, Hassa ve Akbez’in ardından Kilis koridoruna düşene kadar sürdü. Kilis yolu hasarsızdı.

EKMEK YOK MU?

50 kilometrelik yolu 11 saatte gidebildik. Musabeyli ve Poleteli ilçelerinin ardından Gaziantep’in silüeti belirdi. Binevler yönünde girdiğimiz şehir tamamen sokaklardaydı. Sırtında battaniyelerle yol boyu yakılan ateşler eşlik ediyordu geceye. Gözler ağlamaklı, yüzler mahzundu. Araçta yerden fışkıran darbelerle sallandığımız gece neredeyse uykusuz geçti. Ardından ekmek arayan yığınla çaresiz insana karışıp şehri turladık; yıkılan binaların gölgesinde. Bitmeyen benzin kuyrukları ve normal şartlarda ayıplanacak eşyalarla kucağını dolduran insanların nevale teminini izledik.

MEZARLIKLAR BİLE ÇÖKTÜ

Yer yer yakınlarını kaybedenlerin yaktığı ağıtlar geliyordu kulağımıza. Defin için gidilen mezarlıkların da çoğunun çöktüğünü öğrendik sorumlulardan. Daha sonra kağıt gibi dürülen dev siteleri, savaştan şedit yıkımların olduğu binaları ve umut içerisinde kazılan enkazlara şahitlik ettik. Depremin sadece fiziki sarsıntıdan ibaret olmadığını sararmış benizlerden okuduğumuz gün sona ererken ayağımızın altında kayan zemin gerçeği ile yüzleşiyorduk sürekli.

AKARYAKIT İHTİYACI FAZLA

Doğalgaz ve su altyapısının zarar gördüğü deprem bölgelerinde halkın büyük bölümü araçlarını kadın ve çocuklara tahsis ediyor. Sık sık çalıştırılan araçlar gün boyu ve gece yakılan kaloriferle ısınma ihtiyacını giderirken akaryakıt ihtiyacı olağanüstü arttı. Karayolu bağlantısının zarar görmesine bağlı olarak Kahramanmaraş, Gaziantep ve Hatay’da ekmek, akaryakıt ve ilaç başta olmak üzere birçok tüketim ürününde temin sıkıntısı baş gösterdi.

Her sokakta feryat sesleri! 'Sanki kıyamet kopuyor gibiydi'

YER YARILIYORDU SANKİ

Depremde 6 yakınını kaybeden Hacı Karaca dehşeti şöyle anlattı: “Yer altında korkunç bir uğultu koptu. Sonra yatay ve dikey ev ve içindekiler savrulmaya başladı. Hepimiz, Hazreti İsrafil sur’a üfledi, kıyamet koptu diye düşündük. Bu korkunç uğultu ve sarsıntı 2 dakikaya yakın devam etti. Yer yarılıyordu sanki. Sonra ardı arkası gelmeyen artçılar geldi. Allah kimseye bizim o sabah yaşadıklarımızı göstermesin...”

KIŞ DAHA DA AĞIRLAŞTIRDI

Gaziantep İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Burkay Güçyetmez ile konuşuyoruz. İlin böylesini görmediğini söylüyor ve anlatmaya başlıyor: “Mevsimin kış olması ve yolların kar sebebiyle kapanması şartları daha da ağırlaştırdı. Köyler dahil milyonlarca insan dışarıda sabahlıyor. Uzay çatılı pazarlar, camiler, taziyeevleri, okullar, spor salonları açık ama biz gerçekten korkunç bir dram yaşıyoruz. Halk üzerinde kapalı alan korkusu çok baskın. Ancak her şeye rağmen şimdilik kimse evine girmemeli. Sahada görev taksimleri yapıldı. Tüm hasarlı binalar raporlanacak. Ardından yapılacak resmî açıklamalarla evlere dönülecek. Aksi durumda artçılar hassas yapıları yıkabilir. Bu da yeni kayıplara yol açar.”

KAHRAMANMARAŞ DEPREMİNDE İL İL SON DURUM

Bu video da ilginizi çekebilir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...