Hem dinleme hem fiziki takip

Adana'da yayın yapan Akdeniz Televizyonu'nun eski genel yayın yönetmen Coşkun Aktaş, 2010 yılında kendisini dinleyen, dinlemekle yetinmeyip fiziki takip yapan polisler hakkında şikayetçi oldu.

Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün daveti üzerine gittiği Emniyet Müdürlüğü'nde, 3 Aralık 2010 yılında hem telefon görüşmelerinin dinlendiğini hem de fiziki takip yapıldığını öğrenen Aktaş, "Emniyette beni dinlediklerini, konuyla ilgili ifade vermem gerektiğini söylediler. Neden dinlenmiş olabileceğimi sordular. 'Sizi kim dinlemiş, kim dinletmiş olabilir' dediler. Beni dinleyenler niye dinler anlamış değilim. Ben bu şehirde yıllardır yaşayan bu şehrin evladıyım ve bu şehirde gazetecilik, televizyonculuk yapıyorum. Ben Adana'da sayın valimiz başta olmak üzere bir çok bürokrat, siyasetçi, iş adamı ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir şekilde iletişim kurmak zorundayım. Benim telefonumu hangi amaçla dinlediler bilmiyorum ama anlamsız bir dinleme. Çünkü bizim yaptığımız şey sadece gazetecilik. Bende ifademde beni dinleyen, bu dinlemeye müsaade eden, yetki veren, altında imzası olan, amir, müdür, memur kim varsa hepsinden şikayetçi oldum. Konunun da takipçisi olacağım" dedi.

"NEYİ ÖNLÜYORSUNUZ, NEYE TEDBİR ALIYORSUNUZ?"

Gazeteci Aktaş, kendisine yapılan önleyici dinlemenin 5 yıl sonra ortaya çıktığını kaydederek, "Açıkçası ben de çok şaşırdım, aynı zamanda da çok üzüldüm. İnşallah konunun takipçisi olacağız. Bakalım kimler bizi niye dinlemiş, dinlediklerinde ne varmış onu da zaman içerisinde göreceğiz" dedi.

Kendisine dinleme talimatı verenlere tepki gösteren gazeteci Aktaş, "Önleyici, yani tedbir amaçlı dinlediklerini öğrendim. Neyi önlüyorsunuz, neye tedbir alıyorsunuz? Ben bir örgüt üyesi değilim, sokaklarda molotofkokteyli atan birisi de değilim. Sadece gazetecilik yapıyorum. Bir televizyonun genel yayın yönetmenini ne için dinleyebilirsiniz. Bu durum tamamıyla yasa dışı dinleme. Bizi dinleyebilirler. Bunda sıkıntı yok. Ama usulsüz yada yanlış olan bir şey varsa da bizim hukuk karşısında boynumuz kıldan ince. Ama Allah'a şükür öyle usulsüz bir işimiz olmadı" diye konuştu.