'HDP'nin kapatılması hukuksal zorunluluk'

EBRU KARATOSUN
ANKARA

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından HDP’nin kapatılmasına yönelik hazırlanan iddianamede önemli detaylar yer aldı. İddianamede, HDP'nin devletin bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı hâline geldiği belirtildi. Selahattin Demirtaş, Pervin Buldan, Mithat Sancar, Sezai Temelli, Sırrı Süreyya Önder'in de aralarında bulunduğu 687 kişi için 5 yıl süreyle siyaset yasağı talep edildi. İddianamede dikkat çeken bazı detaylar şöyle:

PKK/KCK İLE FARKI YOK
¥ HDP, terör örgütü PKK/KCK'yı açıkça desteklemekten öteye geçerek onun bir organı gibi faaliyette bulunmuştur. Aslında HDP ile PKK/KCK arasında bir fark yok.
¥ HDP, silahlı terör örgütü PKK/KCK'nın emir ve talimatları doğrultusunda faaliyet yürüten, yaptıkları veya yapmadıkları bakımından halka değil, terör örgütü PKK/KCK'ya hesap veren, terör örgütünün siyasi görünümlü bir uzantısı, organıdır.
¥ Partinin kongreleri, bir siyasi partinin kongresinden ziyade terör örgütünün propagandasının yapıldığı, ölen teröristlere saygı duruşlarında bulunulduğu âdeta 'PKK kongreleri' şeklinde cereyan etmiştir.

DÜNYADA KABUL GÖRMEZ
¥ Bir siyasi partinin, siyasi faaliyet görüntüsü altında terör eylemlerini desteklemesi, bunları meşrulaştırmaya çalışması ve hatta bizzat organları vasıtasıyla bu eylemleri işlemesi, demokratik olsun olmasın dünyanın hiçbir ülkesinde kabul ve koruma göremez.
¥ HDP'nin, bölücü terör örgütü PKK ile amaç birliği doğrultusunda, ülkeyi ırk esasına dayalı olarak bölüp ayrı bir devlet kurma hedefine ulaşmada bölücü terör örgütü vasıtasıyla şiddet unsurunu kullanmada kararlı olduğu toplumun her kesimince bilinmektedir.

HUZUR İÇİN GEREKLİ ADIM
¥ 6-8 Ekim olayları öncesi bir kısım PKK’lı üst düzey yöneticiler ve PKK’nın güdümündeki internet haber siteleri halkı kışkırtarak sokağa çıkıp ayaklanmaya davet etmiş.
¥ Davalı partililer kendi deyimleri ile sırtlarını PKK'ya dayamışlardır. PKK yöneticilerinden Cemil Bayık'ın 'PKK olmasa HDP yüzde 5 oy alamaz' sözü de bu hususu doğrulamaktadır.
¥ Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü korumak ve toplumun huzur, güven ve birlikteliği için davalı partinin temelli kapatılması hukuksal bir zorunluluktur. Davanın ivedilikle görüşülerek, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı hâline gelen HDP'nin temelli kapatılmasına karar verilmesi talep olunur.

BUNDAN SONRA NE OLACAK?
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HDP hakkında açtığı kapatma davasında, Anayasa Mahkemesinde "ceza davası" prosedürü izlenecek. Davada iddianamenin incelenmesi süreci, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın raportör görevlendirilmesiyle başlayacak. Raportörün ilk incelemeye ilişkin raporunu tamamlayarak Anayasa Mahkemesi heyetine sunmasının ardından heyet, davaya ilişkin ilk incelemesini yapacak ve iddianamenin kabul edilip edilmediğine 15 gün içinde karar verecek. Kabul edilmesi hâlinde iddianame, ön savunma için HDP'ye gönderilecek. HDP'nin ön savunmasını vermesiyle süreç devam edecek.