'Hakan Fidan ve Hulûsi Akar’ın dinlenmesini reddetmedik'

Düzenleyen:
'Hakan Fidan ve Hulûsi Akar’ın dinlenmesini reddetmedik'

GÜNDEM Haberleri

“Tarihe not düşüyoruz. Görgü tanıklarını yerinde dinleyeceğiz. Haftaya da Marmaris’e gideceğiz...”

Damla PEKER

Bir Cumhuriyet Bayramı töreninde ‘İmam Hatipli’ diye şiir okutulmasına izin verilmemesi sonrası hukuk okumaya karar veren, ardından 28 Şubat darbecileri tarafından 9 kere tayin gören eski başsavcı, şimdi TBMM Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu Başkanı AK Parti Milletvekili Reşat Petek, yaşadıklarını gazetemizle paylaştı. Petek, savcılık yıllarındaki cemaat yapılanmasından başlayarak darbe komisyonuna kadarki süreçle ilgili sorularımıza cevap verdi.

Sayın Petek, başsavcılığı istemenizde bir etken var mıydı? 

İmam Hatip mezunuyum. 1972-73 yılı. O zaman imam hatip okulunda okumak bile toplumda zenci muamelesi görmek için yeterliydi. Gördüğüm bu adaletsizlikler beni adaletçi yaptı. Çok şükür, başsavcılığımı asık yüzlü, devlet profiliyle yapmadım. Ayrımcılık yapmadım. 

1999 yılında erkenden emekli oldunuz. Peki sebebi neydi?

Emekliliğimi kendim istedim ama biraz zorunlu emeklilik diyebilirim. 28 Şubat 1997’de Türkiye bir post modern darbe yapıldı. O dönemde hak hukuk çizgisiyle vesayetçi bir anlayış vardı. Brifinglere katılmayan, emir talimat almayı reddeden, ‘hukuk-adalet ne derse onu uygularım’ diyen bir tavır takındım. Bu sebeple de 28 Şubat darbecilerinin hedefi oldum. Bana epeyce çile çektirdiler. O zaman Yozgat Başsavcısıydım. 9 kez tayin gördüm. 28 Şubat darbecileri, yargı mensuplarından hukuk tanımadan uygulamalar yapmamızı istediler. Ben, bunların karşısında sadece hukuku uyguladım. Okumak için Anadolu’nun değişik yerlerinden gelen kız öğrenciler sırf başörtülü diye okuldan kovuluyordu. Yozgat’ta da yapıldı. Bende kızları savunmak için dava açtım. 1 hafta 10 gün içinde başsavcılık görevinden alındım. DHKP-C, TİKKO VE PKK gibi terör örgütleri beni ölümle tehdit etmeye başladı. O zaman benim örgüt evlerinde ismim çıktı.

Başsavcıyken FETÖ yapılanmasına dair bir mağduriyet yaşadınız mı?

Eğitim özgürlüğü üzerine açtığım davadan sonra bir anda o gün cemaat olarak bilinen yapının yayın organlarının hiç bana sahip çıkmadığını, 28 Şubatçıları destekler durumda olduğunu görünce çok şaşırdım. 19 Nisan 1999 seçimlerinde milletvekili adayı olduğumda zannediyordum ki bu dindar çevre beni destekler. Onlar dediler ki ‘Biz camiye imam seçmiyoruz. Meclise milletvekili seçeceğiz. Seni severiz, tanırız ama destek yok’ dediler ve o zaman Bülent Ecevit’in Demokratik Sol Partisini açıktan desteklediler. Ben bunlara rağmen kin ve nefret içerisinde olmadım. Ne maddi yardım konusunda ne de başka türlü ilişki içerisinde olmadım. 

CHP’lilerin 15 Temmuz Darbe Komisyonunda etkin çalışmadığı yönünde eleştiriler var. Siz ne söylersiniz?

MİT Müsteşarı ile Genel Kurmay Başkanı’nın dinlenmesini reddetmedik. Özel Kuvvetler Komutanı Zekâi Aksakallı ‘geleceğim’ dedi fakat cephede gelemiyor. Sonra ‘Bunun siyasi sorumlularını çağıralım’ dediler. Biz de dedik ki, ‘Beraber bulalım. Birgül Ayman’a soralım’, ‘Cemaatle kol kola girdik’ diyor. Geçmişte Pensilvanya gezilerinden bahsediliyor. Her partiden birileri gitmiş. Özellikle Komisyon Sözcümüz Belma hanımın bahsettiği gibi 15 Temmuz mağdurlarını incelerken İstanbul’da şehitler köprüsünü, Vatan Caddesi’ndeki şehitlerimizi atlayamazdık. Bunlara CHP katılmadı. ‘Geleceğiz’ dediler, tereddüt ettiler. Gelmediler. Önümüzdeki hafta Marmaris’e gideceğiz. ‘Gelmeyeceğiz’ diyorlar. Kendileri bilir. Ama Marmaris’e gitmemek olur mu? Çünkü darbenin hedefinde AK Parti iktidarı, Cumhurbaşkanı ve ona yönelen bir suikast var. Orada 2 şehidimiz var. Tarihe not düşüyoruz. Görgü tanıklarını yerinde dinleyeceğiz. Diyorlar ki ‘Buraya gelseler olmaz mı’ buraya çağırsak birkaç kişi dinlenebilir. Ama yerinde incelenmesi daha önemli.

"Kızımı ellerimle mezara koydum"

Reşat Petek, röportajda 12 yaşında kaybettiği kızından da bahsetti. “Hikmetinden sual olunmaz. Allah her türlü insanları imtihan ediyor; varlıkla, makamla, yoklukla, sevdiklerinden eksilterek” diyen Petek “Benim 3 çocuğum var. En büyük kızım trafik kazasında vefat etti. 12 yaşındaki kızımı kendi ellerimle mezara koydum. Yaşasaydı şu an 36 yaşını doldurmuş olacaktı… Bir imtihan geçiriyoruz. İsyan ederek dünyanızı kendinize zehir edecek bir tavır içine girmiyorsunuz” diye konuştu. Petek kaybettiği kızından bahsederken gözyaşlarını tutamadı.

 

Düzenleyen:  - GÜNDEM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...