'Haberimiz yoktu'

Ebru Karatosun ANKARA

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişimi soruşturmasında şüphelilerin ‘darbe girişimi olduğunu bilmiyorduk, sonradan öğrendik’ ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını 5 maddede delillendirdi. Polatlı 58. Topçu Tugayı ve Füze Okul Komutanlığında 330 kişi hakkında hazırlanan iddianamede ilginç ayrıntılar yer aldı. Ankara’yı ele geçirmek için 240 personel ve 45 araçlık konvoydan oluşan birlikleri belirlenen 10 ayrı noktaya dağıttıkları tespit edilmişti. Darbe girişiminin halk tarafından püskürtülmesinin ardından gözaltına alınan birçok üst ve alt rütbeli şüphelinin “darbe girişimi olduğunu bilmiyorduk, sonradan öğrendik. Bize talimat verildi” gibi savunmalarının yansıdığı iddianamede, söz konusu ifadelerin gerçeği yansıtmadığı, dijital veriler ve tanık beyanlarıyla delillendirildi. 5 adımda sıralanan deliller şöyle:

1 İddianamede ilk olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın televizyondan 23.05 ila 00.26 arasında açıklamasını yapmasına rağmen darbeye iştirak eden cuntacıların içi asker dolu ilk tankı 23.39’da 45’nci tankı ise 00.21 sularında çıkarttıkları belirtildi.

2 Karargâhın birçok noktasında televizyon bulunduğu, hazırlık yaparken bile askerlerin basına yansıyan haberleri izleyebilecek durumda oldukları ve bazı şüphelilerin bunları izlemelerine rağmen çıkış yaptıkları tespit edildi.

3 Şüphelilerin birçoğunda internet erişimi olan akıllı cep telefonu bulunduğu ve darbe girişimi gecesi iletişim tespitlerini incelendiğinde yoğun bir veri akışının olduğunun tespit edildiği gösterildi.

4 Şüphelilerden bazılarının darbe girişiminin başarısızlığa uğramasından sonra gözaltına alınmamak ve yakalanmamak için bulundukları noktadan kaçıp karargaha dönüş yapmak için köy yolunu kullandıkları belirtildi. İddianamede, “Kendilerini takip eden vatandaşların takibini önlemek için havaya ateş ettikleri ve bu nedenle dönüşlerinin pişmanlık içerisinde olmalarından ziyade yakalanma kaygılarını taşıdıklarının açık kanıtı olduğu anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı.

5 İddianamede beşinci olarak ise, şüphelilerin yakalanma süreçlerinde yolların kapatılmasına karşın beklemeye başladıkları, geri dönmeye yönelik bir girişmeleri ya da emniyet birimleri ile temasa geçip silahları teslim ederek tam bir pişmanlık ve aldatılmışlık örneğini göstermedikleri kaydedildi.