'Gezi'ye rağmen durmak yok'

Çevre ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Ankara Haber Müdürümüz Akif Bülbül ve arkadaşımız Buket Güven'in sorularını cevaplandırdı.
Çevre ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Ankara Haber Müdürümüz Akif Bülbül ve arkadaşımız Buket Güven'in sorularını cevaplandırdı.Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 5 yılda Belçika kadar yeri ağaçlandırdıklarını belirterek, "Çapulcular eylem yapmaya sürdürdükçe biz de yolumuza devam edeceğiz" dedi. Gazetemizin sorularını cevaplandıran Bakan Eroğlu,"Türkiye'de herkes görüyor bizim nasıl çalıştığımızı. Gelmiş geçmiş en başarılı hükümet bizim hükümetimiz. Bizim dönemimize kadar bütün vilayetlerde bidonlarla su taşınırdı. Evler nerdeyse bidon ev olmuştu" diye konuştu. Gezi Parkı olayları sırasında Başbakan Erdoğan'ın çevre düşmanı olarak gösterilmesine şaşırdığını belirten Veysel Eroğlu, "Başbakanımız ağaçlandırmayı çevreyi, yeşili, denizlerin derelerin temizlenmesini bizzat takip eder. Bu başbakanımıza karşı yapılan hareketti. Yani onu halkın nazarından gözden düşürmek belki de bir sivil darbenin planını yapmak gibi bir şeydi" şeklinde konuştu.MESELE AĞAÇ DEĞİL...
Gezi Parkı olaylarını "Maksat başka; ağaç meselesi değil" şeklinde nitelendiren Eroğlu şunları söyledi: "İstanbul Büyükşehir Belediyesi yayalaştırma projesi yapıyordu. Onun Gezi Parkına bakan tarafında kaldırımı genişletmek için vatandaşlar rahat gezsin diye tahmin ediyorum arkadaşların tespitine göre 3 ağacı kesmişler 5-6 ağacı da başka yere taşımışlar. Meselenin özü bu... Kıyamet koptu. AVM yapılacak dendi. Oradaki maksat oradaki tarihi eserleri ihya etmek. Belediyenin işi Kadir Bey ameliyattan sonra birden bire birşey yapamadı. Orada ne oldu ne olacak gibi büyük tanıtım levhaları yapsalardı, daha iyi olurdu."
ANNELERE SORSUNLAR
Gezi Parkında eylem yapan gençlere, "O çocuklar annelerine sorsunlar bakalım 1994 öncesinde İstanbul yaşanabilir bir şehir miydi" diye seslenen Bakan Eroğlu, o dönemi şöyle anlattı: "İstanbul'da hava kirliliği yüzünden gazeteler gaz maskesi dağıtıyordu. Susuzluktan Kerbela'ya dönmüştü şehir. Haliç'in kokusundan geçilmiyordu, denizler tamamen lağım çukuruydu. Ama şimdi İstanbul'un sahillerinde yüzülür hale geldi. Nereden nereye…"
KARIŞ KARIŞ BİLİRİM
Üçüncü köprü, Kanal İstanbul gibi çılgın projelerden tabiatın etkilenmemesi için Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile bizzat oturup çalıştıklarını dile getiren Bakan Eroğlu, şunları kaydetti: "İstanbul'u karış, karış bilen biriyim. Proje üzerinde kendim çalıştım. Orman Genel Müdürlüğünde paftalar açarak çalıştım. Burada birincisi su kaynaklarını koruduk, memba sularını koruduk. Birtakım biyolojik kritik noktalar vardı onları koruduk. Kesilen ağaçların izninde vardır. Bu kesilen ağaçların 5 misli fidan dikilecek... İznin şartı budur. İlk defa karayolları ile pazarlık yapılıyor. Bir de özellikle yolun çevresindeki ağaçlar kesiliyor bu bir zaruret."
İSTANBUL'A 18 MİLYON FİDAN
Bakan Veysel Eroğlu, son 10 yılda İstanbul'da 18 milyon fidan diktiklerini söyledi. İstanbul'da geçen sene 100 bin erguvan seferberliği başlattıklarını hatırlatan Eroğlu, 100 bin ıhlamurun ardından da 2013-2014 döneminde 100 bin çınar seferberliği başlatacaklarının müjdesini verdi. Bu sene 5 milyon fidanı toprakla buluşturacaklarını bunun da bir rekor olduğunu sözlerine ekleyen Bakan Eroğlu, "Çapulcular eylem yapmaya devam ettikçe biz yolumuza devam edeceğiz" dedi.
GÜCÜMÜZDEN ÇEKİNİYORLAR
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, çözüm sürecine ilişkin görüşlerini açıkladı. Bütün Türkiye'den çözüm sürecine destek geldiğini belirten Bakan Eroğlu, "Gittiğim yerlerde ne kadar olumlu bir hava oluşturduğunu gördüm. Daha önce dükkana girmek istiyorum adam benim girmemden rahatsız oluyordu, korkuyordu. Çözüm sürecinden sonra 'Bakanım hoş geldin bir şey ikram etmeden bırakmam' diyor. Bakan Eroğlu, "Çözüm süreci faydalı oldu. Ülkemizin kalkınması, birlik ve bütünlüğü için çok önemli. Başarılı görüyorum ancak aksatmak isteyenler de var" diye konuştu. Eroğlu, Türkiye'nin güçlenmesini istemeyen ülkelerin varlığına dikkat çekerek, "Başka devletler Türkiye'nin çok büyük güç olmasından çekinebilirler. Onu engellemek için soğuk harp ediyor. Bunları kim eğitiyordu, kim silah veriyordu, hepsi belli. Çözüm süreci isabet oldu. İnşallah başarı ile neticelenir. Bu da Başbakanımızın çok büyük bir eseri hakikaten" dedi.
Yangınları makamında takip ediyor
Bakan Veysel Eroğlu, son dönemde artan orman yangınlarını da değerlendirdi. Son 10 yılda Portekiz'de yüzde 3.5, Yunanistan'da yüzde 6, İtalya'da 5.6 ve Fransa'da yüzde 1.2 oranında ormanlık arazinin yandığını belirten Eroğlu, Türkiye'de bu rakamın binde 4 olduğunu açıkladı. Geçmişte yangınlara 45 dakikada müdahale edildiğini hatırlatan Eroğlu, "Şu anda bu rakamı 18 dakikaya indirdik. Bu sene de '15 dakikaya indirin' diye talimat verdim" diye konuştu. Eroğlu, Türkiye'nin yangın söndürmede önemli teknolojiye ve yeterli araç gerece sahip olduğunu ifade ederek, "Geçen gün 30 yerde yangın çıktı. Kuvvetleri ona göre dağıtmamız lazım. Orman yangının iki katı anız ve kırsal yangınlara müdahale ediyoruz" dedi. Türkiye'de geçtiğimiz sene bin 685 yangının yaşandığını belirten Eroğlu yılda 8-10 bin hektar arazinin kül olduğunu kaydetti.
YANGINA ODADAN TAKİP
Bakan Veysel Eroğlu odasında online olarak kurulan sistemle Türkiye'de çıkan bütün yangınları ve yangınlara hangi araçlarla müdahale edildiğini takip ediyor. Masasının hemen karşısında yer alan sistemi yabancı konukların hayretle karşıladığını anlatan Bakan Eroğlu, zaman zaman kendisinin de yangınlara müdahaleyi sevk ve idare ettiğini söyledi.
BELÇİKA KADAR ORMAN
Türkiye'nin su probleminin kökünden çözüldüğüne işaret eden Eroğlu, GAP'ın 11 kat hızlı ilerlediğini ve Konya Ovaları Projesi (KOP), Doğu Anadolu Projesi (DAP), Batı Karadeniz Projesi ve Trakya Gelişim Projesinin de hızla ilerlediğini söyledi. Eroğlu, Belçika'nın yüzölçümünün 3 milyon hektar olduğunu Türkiye'de ise 5 yılda 2 milyon 300 bin hektar alanın ağaçlandırıldığının altını çizdi.
GAP gıda üssü olacak
Terör örgütünün Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da yapımı süren barajlardan rahatsız olduğunun hatırlatılması üzerine Bakan Eroğlu, "O projeler o bölgenin kalkınması için gerekli. İş-aş olunca dağa çıkış olmuyor. Şanlıurfa sulamasında gördük. Bakın GAP bölgesi gıda üretim ve ihracat üssü olacak. Bütün dünyayı besleyecek büyük bir imkan var" diye konuştu. Şu anda enerji ve suyun stratejik sektör olduğunu ancak yakın gelecekte en önemli sektörün gıda olacağına işaret eden Bakan Eroğlu, "Biz de GAP'ı ,KOP'u ve DAP'ı gıda üretim üssü haline getirmek istiyoruz. Baraj olmadan su olmadan üretim mümkün değil. Baraj ve sulama tesislerini yapmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.