Gazetecilikte 'Türkiye' farkı!
İsrail'in Türkiye'deki Hamas mensuplarına suikast planladığı geçen haftanın en çok konuşulan konularından biriydi. Erdoğan "Bedelini ağır öderler" diyerek siyonist yönetimi açık dille ikaz etti. Kimi medya organları haberi yayınlarken Wall Street Journal gazetesine atıf yaptı. Oysa Türkiye Gazetesi 15 Ekim tarihinde Yılmaz Bilgen'in imzası taşıyan haberi ile Mossad'ın 600 kişilik suikast listesi hazırladığını dünyaya duyurmuştu. Türkiye Gazetesi, ayrıca çok sayıda çarpıcı haberiyle ülke gündemine yön verip toplumun sesi olmaya devam etti.
Tel Aviv yönetimi, Türkiye gazetesinin 15 Ekim’de tüm dünyaya duyurduğu Mossad'ın 600 kişilik suikast haberini doğrulamıştı. İsrail İç İstihbarat Servisi Şin Bet’in Başkanı Ronan Bar “Lübnan, Katar ve Türkiye’deki üst düzey Hamas yetkililerine suikast düzenleyeceğiz” ifadelerini kullanmıştı. Suikast emrinin, gazetemizin yazdığı gibi 7 Ekim baskınından hemen sonra İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu tarafından verildiği açıklandı.
Türkiye Gazetesi Haber Müdürü ve yazarı Fatih Selek, iç ve dış kamuoyunda büyük yankı uyandıran haberin başarısını bugünkü yazısında kaleme aldı. Selek, ayrıca Türkiye Gazetesi'nin ülke gündemine yön veren çarpıcı haberlerine dikkat çekti.
Selek'in yazısı şu şekilde;
İsrail'in Türkiye'deki Hamas mensuplarına suikast planladığı geçen haftanın en çok konuşulan konularından biriydi. Erdoğan "Bedelini ağır öderler" diyerek siyonist yönetimi açık dille ikaz etti. Kimi medya organları haberi yayınlarken Wall Street Journal gazetesine atıf yaptı. Oysa 15 Ekim tarihli Yılmaz Bilgen imzalı manşet haberimizde Mossad'ın 600 kişilik suikast listesi hazırladığını dünyaya ilk biz duyurduk.
WSJ'den tam 48 gün önce. Sadece bu mu? Gazze meselesini rutin gelişmelerin dışına çıkıp bam teline basarak anlattık. Mesela Kıbrıs'taki siyonist işgali onlardan biriydi. İkazımız ses getirdi. Kuzey Kıbrıs Türk yönetimi kanuni tedbir için kolları sıvadı.
***
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) çalışanlarına 45 bin lira İstanbul tazminatı verilmesini öngören kanun teklifi haftaya damga vuran gelişmelerden biriydi.
Yücel Kayaoğlu imzalı manşet haberimizde duyurduğumuz teklif, büyük yankı uyandırdı. "Diğer kamu çalışanlarına haksızlık olacağı" yönünde eleştiriler yükselince AK Parti maddeyi paketten çıkardı. Bu tartışma, "memura büyükşehir tazminatı"nı yeniden gündeme getirdi. Ki o düzenlemeyi de nisan ayında ilk defa biz duyurduk. Tıpkı 5 bin liralık ikramiyenin çalışan emeklileri de kapsayacağını duyurduğumuz gibi...
Türkiye, 14 Mayıs'ta seçim yapılacağını, gençlere vergisiz telefonu, kısmi af ve denetim serbestlik kapsamının genişletileceğini, deprem bölgesindeki fahiş fiyatlara cezanın artırılacağını ilk Yücel Kayaoğlu'nun haberinden öğrendi.
Çalışanların haklarıyla ilgili güncel bütün gelişmeleri İsa Karakaş köşesinde tafsilatıyla aktardı. Yazarımız, bilhassa EYT meselesinde vatandaşın başvurduğu ilk kaynak oldu.
***
Otomotiv piyasasında fırsatçılık almış başını gidiyordu. İkinci eller, sıfırdan daha yüksek fiyatla satılıyordu. Kaan Zenginli'nin yazdığı manşet haberimizde kimi galericilerin, sıfır otomobillerin fiyatının yükselmesi için sitelerin otoparklarında zulaladığını fotoğraflarıyla birlikte ifşa ettik. Bayilerdeki bütün dalavereleri, galerilerdeki kilometre oyunlarını bir bir yazdık. Akabinde operasyonlar peş peşe geldi. Fırsatçıların ensesinde olduk, bataklığın kurutulması gerektiğine işaret ettik. Ve Ticaret Bakanlığı, sıfırından yüksek fiyata ikinci el araç satışını yasakladı. Piyasadaki ateş alındı. Düzenleme öyle işe yaradı ki Bakanlık uygulamayı önceki gün 6 ay daha uzattı.
Turizmde "Airbnb" uygulaması yüzünden paranın uluslararası şirketlere gittiğini, devletin vergi gelirinden olduğunu gündeme biz taşıdık. 1 Ocak'ta yürürlüğe girecek "günlük kiralık ev" düzenlemesinin yapılmasına öncülük ettik.
Vergide fenomen kacağına, TikTok'un kara para aklama platformuna dönmesine ilk biz işaret ettik. Meclis çalışma başlattı. Güdük kalan DASK'ta teminatlar haberimiz sayesinde artırıldı. Kimi Togg sahiplerinin fırsatçılığına tedbir, bizim haberimizin ardından getirildi.
***
Karadeniz'de koca koca gemiler karaya vurmaya, kâğıt gibi ikiye ayrılmaya başladı. Peki sebep neydi? Bu sorunun cevabını aradık. Denizcilere mikrofon uzattık. Ömrünü doldurmuş gemilerin denizlerde seyrüsefer yaptığını öğrendik. Meseleyi 29 Kasım'da manşet yaptık. Ulaştırma Bakanlığı 30 yaş üzeri bütün gemilerin denetim periyotları dikkate alınmadan denetleneceğini, uygunsuz görülenlerin limanlara sokulmayacağını bildiren bir genelge yayınladı.
***
Eğitim denilince artık akıllara Türkiye gazetesi geliyor. Mahmut Özay fenomen öğretmenleri, öğretmen seçme borsası, kariyer sınavından ücret alınması gibi eğitimcilerin konuştuğu birçok başlığı kamuoyunun ve yetkililerin dikkatine sundu. Hepsinde de Millî Eğitim Bakanlığı genelge yayınlayıp uyarıda bulundu. Bu sene geçişlerin yasak edildiği 'açık lise'nin velilerin umduğu cihetten açığa kavuşmasında büyük katkı sağladı.
***
Başında "Türk" ibaresi bulunan ama Türklükle alakası bulunmayan, temel vazifesi terör örgütlerine aparatlık yapmak olan Tabipler Birliği'ne geçen hafta kayyım atandı. İşaret fişeğini ilk biz ateşledik. TTB'nin kapatılması çağrılarını manşetimize taşırken birliğin Adalet ve Sağlık Bakanlıklarının denetimine tabi olduğuna işaret ettik. Manşetimiz ihbar niteliği taşıdı. Yetkililer kayyıma giden süreci başlatmak için düğmeye bastı.
***
Marketlerdeki fahiş fiyat artışları, sokak köpekleri, kuryeler, sarı sitelerdeki manipülasyonlar, kira tartışmaları... Daha neler neler...
Kırmadan dökmeden, yapıcı bir dille sorunlara temas ettik, ediyoruz. Kimilerinin "kâğıt gazetecilik bitiyor" dediği ortamda gazetecilik dersi verdik, veriyoruz.
Özel haber çıkarma peşindeki televizyon muhabirlerinin sabahları, gazetemizi okurlarımızdan daha önce okumak için yarıştığını duyuyoruz.
Etkimizin farkındayız, gücümüzü biliyoruz. Çünkü Türkiye'yi okuyan, Türkiye'yi görür...