‘Filistinliler topraklarını sattı’ efsanesinin arkasındaki gerçek

Düzenleyen: / Kaynak: Haber Merkezi
- Güncelleme:

GÜNDEM Haberleri  / Haber Merkezi

İsrail’in saldırıları yayılır mı diye endişe ederken korkulan oldu. İsrail ordusu Şam ve Halep havalimanlarını vurdu. Ortadoğu’daki karmaşayı açıklamak için son günlerde ‘Filistinliler topraklarını sattı’ şeklinde spekülasyonlar var. Peki ne oldu? Filistin’i kim neden sattı? Bu insanlar yurtlarından nasıl sürüldü? Neden boyunlarında hala anahtarlarını taşıyorlar?

Kudüs, Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler için kutsal şehir. Ancak 3 semavi din için kutsal olan yerde kan ve gözyaşı hiç bitmiyor.

İsrail’in saldırıları yayılır mı diye endişe ederken korkulan oldu. İsrail ordusu Şam ve Halep havalimanlarını vurdu.

Ortadoğu’daki karmaşayı açıklamak için son günlerde ‘Filistinliler topraklarını sattı’ şeklinde spekülasyonlar var. Çatışmaların kaynağını bu şekilde açıklıyorlar.

FİLİSTİN'İ KİM SATTI?

Peki ne oldu? Filistin’i kim neden sattı?

Bu insanlar yurtlarından nasıl sürüldü. Neden boyunlarında hala anahtarlarını taşıyorlar?

Filistin’de Yahudi yurdu kurulması idealini geçmişten beri Batılı devletler tarafından yürekten desteklenmiştir. Hatta bu desteğin içinde sadece devletler değil büyük devletlere borç verip dünya üzerinde hakimiyet kuran Rothchild ailesi de var.

YAHUDİLERİN ANAYURT BULMA İDEALİ

Yahudilerden bir grup anayurt bulma kurma ideallerinin peşine düştü. İşte bunu gerçekleştirmek için finansörlerinden biri de Rothschild ailesiydi.

Rothchild’lar bankacılık yapan Alman yahudisi bir aileydi.

1897’de İsviçre’nin Basel şehrinde toplanan bu milliyetçi Yahudiler (Siyonistler) zamanın en güçlü ülkesi İngiltere’ye müracaat ederek, Filistin’de bir yurt tutmalarına yardım etmesini istediler.

Osmanlı ise bu tehlikeleri gördüğü için bazı tedibirler aldı. Filistin’in yüzde 80 ini devlet arazisi haline getirme gibi. Ancak Yahudi devletinin kurulmasını destekleyen bu finansörler Yahudilerden kitleler halinde Filistin’e göç etmesini istedi.

SULTAN ABDÜLHAMİD YAHUDİLERE İSKANI YASAKLADI

Bunun üzerine Sultan II. Abdülhamid, Nisan 1882’de Filistin’e Yahudi iskânını yasaklayan; ama Yahudilerin 150 aileden fazla olmamak üzere imparatorluğun her hangi bir yerine yerleşmelerine izin veren bir ferman duyurdu.

Rothschild’ler 1882’den itibaren başkalarının adına Filistin’e toprak satın almaya başladı.

1891’de Rusya’nın Yahudiler üzerindeki baskıyı arttırması üzerine, mülteciler, bu iş için Avrupa’da yardım cemiyetleri tarafından, gayrı resmi ve gayrı meşru yollarla Filistin’e yerleştirilmeye başlandı. Bu çok çeşitli yolların başında mahalli memurlara rüşvet verilmesi, sahte pasaport, nüfus tezkeresi ve tapu tanzim edilmesi geliyordu.

Mesela 1881’de Fransa’nın işgal ettiği Tunusluları, Osmanlı hükümeti vatandaş sayıyordu. Yahudiler, sahte vesikalarla Tunuslu gibi Osmanlı ülkesine girip, vatandaş statüsüyle Filistin’e yerleşiyordu.

FİLİSTİN'E YAHUDİ GÖÇÜ ENGELLENEMEDİ

Yani Filistin’e Yahudi göçü bir türlü engellenemedi.

Hatta Sultan Abdulhamid’e Osmanlı borçlarının ödenmesi karşılığında Yahudi anayurdu kurulması teklifi geldi ancak Abdulhamid bu teklifi reddetti.

Sultan Abdülhamid’i tahttan indirip iktidarı ele geçiren İttihatçılar, evvela padişaha ait hazine-i hassa topraklarını devletleştirdiler. Kendilerini destekleyen Siyonistleri memnun etmek için Filistin’e Yahudi göçünü serbest bıraktılar.

6 YIL İÇİNDE 50 BİN DÖNÜM ARAZİ ALDILAR

Tabi ipin ucu kaçtı olayın vahamedi anlaşılıp Filistin’de ecnebilere toprak satışı yasaklansa da artık çok geçti. Yahudiler 1908-1914 arasında 50 bin dönüm arazi satın alıp 10 tane koloni kurdular. 1913’te de hazine-i hassa arazilerini Rothschildler satın aldı.

Siyonistler 1917 yılında İngiliz hâriciye vekili Arthur Balfour ile anlaştı. Yahudi sermayesine tamah eden İngiltere, Balfour Deklarasyonu ile, Yahudilere Filistin’de yurt vadetti.

2 Kasım 1917 yılında Balfour Deklarasyonu imzalandı. İngiltere Filistin topraklarını da ele geçerek bölgede bir Yahudi devletinin kurulmasına karar verdi.

İngiltere Filistinlilere emlak vergisi koydu. Bir konutun fiyatının 4-5 kat üstü bir vergi ile karşılaştılar Filistinliler.

Tabi ki ödeyemediler zaten akla mantığa aykırı bu miktarda vergi bir yıldırma politikasıydı. İngilizler de vergiler ödenmeyince bu toprakları Yahudilere satmaya başladı.

1948 yılına kadar arazilere el konulması devam etti. Böylece İsrail Filistin topraklarının yüzde 6’sına el koydu.

Filistinlilerin birgün terkettiği evlerine yurtlarına dönebilmek için taşıdığı anahtarlar bile yaşanan hüznü çok iyi anlatıyor.

Filistin’in "Eriha” şehrinin girişinde büyük bir anahtar sembolü var. “We will return” yani "Biz Döneceğiz" yazısı da içlerinde hep bu umudu taşıdıklarını gösteriyor…

 

 

Düzenleyen:  - GÜNDEM
Kaynak: Haber Merkezi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...