Fethullah Gülen’i ele veren karar

Eli kanlı FETÖ’nün lideri Fetullah Gülen’i “Mehdi” ilan eden İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi İlhan Karagöz’ün 4 Temmuz tarihli kararında yeni skandal ifadeler kullandığı belirlendi. UYAP’a yüklenen bu karar, FETÖ liderinin darbe talimatı olduğu ihtimali değerlendirilerek, darbe soruşturmasına dâhil edildi. Sanık ve avukatlarının bulunmadığı bir ortamda alınan kararda, “Tüm suç duyuruları itibarıyla zaten birçok kişinin yargılanmaları için Yargıtay’ca soruşturmalar da yapılacağından kararın kesinleşmesi beklenmeden derhal Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına” ifadeleri yer alıyor. Kararın devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere bütün siyasetçiler, iş adamları ve gazeteciler hakkında yakalama kararı çıkartıldığı belirtiliyor. Kararın son bölümünde, “Suç duyurusu açısından şu anda bu çete her yere sızıp ele geçirdiği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından derhal işlemler yapılmaya başlanmadığı takdirde Genelkurmay Başkanlığı yetkililerinin bu suç duyurumuz doğrultusunda derhal olaya el koyarak ismi geçen herkesi hemen gözaltına alması ve sonra da yapılması gerekenlerin sırayla yapılması ve bu bağlamda tüm yurda giriş ve çıkışların tutularak ismi geçen ya da geçmeyen tüm milletvekilleri, belediye başkanları, iş adamları, gazeteciler ve bilinebilen herkes emniyetçi, hakim, savcı kesimleri için de yurttan çıkışlarının engellenerek haklarında derhal soruşturma işlemlerinin ona göre yapılmasına özen gösterilmesine” ifadeleri dikkat çekti. Gülen’in bu mahkeme kararı ile darbeye ve darbe sonrasına ilişkin talimatlar da verdiği değerlendiriliyor. Karagöz, “Değişik bir metot izleyeceğimizi başta söyleyelim. Bu davalar, Fransız Jacke Verges’in ‘Savunma Saldırıyor’ kitabında bahsedildiği gibi ‘Kopuş davaları’ olarak anılan davalardandır. Balyoz ve Ergenekon gibi davalar. Kararımız işte tam bir ‘Kopuş davası’ kararıdır. Birçok konuda suç duyuruları yapılacak olup, kararın hazırlama süreci itibariyle çok zamanımızı almış olup, gün geçtikçe hayretten hayrete düşmüş ve öğrendiğimiz bazı şeyleri de karara yeri geldikçe işlemişizdir. O kadar ki, neyi nereye yazacağımızı karıştıracak ve zorlanacak kadar (!). Tabii, karardan sonra gerekçe yazımı sırasında da yine bir miktar zamanımızı alacağı aşikâr” ifadesini kullanmış.